İskenderun kent girişinde freni boşalan TIR’ın, 5 kişinin ölümüne ve 23 kişinin yaralanmasına neden olduğu kazadaki ihmaller konuşuluyor.
İskenderun’da, Deniz Alayı mevkiinde meydana gelen trafik kazasında hayatlarını kaybeden 5 kişi toprağa verilirken, yaralı 23 kişinin tedavisi ise sürüyor. Korkunç kazada hayatlarını kaybedenler şunlar: Ali Yıldırım (Emekli Öğretmen), (Eşi) Esmahan Yıldırım, Baldızı Leyla Yıldırım ile Şoför Burhan İshakoğlu ve oğlu Onur İshakoğlu. Bu arada kazada ölenlerden, Leyla Yıldırım’ın eşi ise İskenderun eski devlet hastanesi yoğun bakım servisinde, diğer yaralılar gibi tedavi altında.
Yıldırım Ailesi’nin 3 bireyi; Ali Yıldırım, Esmahan Yıldırım ile Leyla Yıldırım, dün İskenderun Çankaya Mezarlığı’nda toprağa verildi. Dünkü cenaze töreni sırasında, hayatlarını kaybeden aileyi çok yakından tanıyan S.K. adlı yurttaşın sosyal medya paylaşımı şöyle oldu:
“Yıllarca komşuluk ettik, aynı sofraya oturduk, ekmeği bölüştük. Hayatınızda görebileceğiniz en vefalı, en mütevazı ve dost insanlar. İnsanın inanası gelmiyor. Böyle bir ölümü hak etmediniz.”
Kazada hayatlarını kaybeden diğer 2 kişi ise baba ile oğlu oldu. Türk Metal Sendikası’nda bir dönem şoför olarak çalışan Burhan İsakoğlu ile oğlu Onur İsakoğlu, birlikte can verdiler. Baba-oğul için yapılan yorum da, “Baba Burhan İsakoğlu ile Onur İsakoğlu, her yere birlikte gider, her zaman beraber vakit geçirirlerdi.
Oğluyla beraber hayatını kaybeden Burhan İsakoğlu, yine canından çok sevdiği oğlundan ayrılamadı, ahirete birlikte intikal etti.”
Bu arada kazaya neden olan, freni boşalan TIR’ın şoförü Bayram A. adlı sürücü gözaltına alındı.
-BU KAZA ÇOK KONUŞULACAK-
Perşembe günü İskenderun kent girişinde yaşanan feci kaza ile ilgili yorum yapan, ilçeyi ve yöreyi çok iyi bilen Mimar Ercüment Kimyon’un önemli tespitleri var. Belediye Meclis üyeliği ve Mimarlar Odası yöneticiliği de yapan Ercüment Kimyon’un tespit ve görüşleri şöyle:
“İddialar o ki, Emniyet’in Corana-19 virüsü denetimleri nedeniyle oluşan araç kuyruğunun, kazaya davet çıkarttığıdır. Oysaki Emniyet’in denetimi olmasaydı bile, bu kazaya neden olan TIR, defalarca Hatay Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı olmak üzere, ilgililere uyarıda bulunmuş olmamıza rağmen, ulaşımda yeterli bazı düzenlemeler yapılmadığından; Ford Oto Bayisi önünde değil de, 150 metre ileride, Doğan Petrol kavşağındaki ışıklarda bekleyen araçlara çarpacaktı.
Netice de kaza, her zaman ‘ben geliyorum’ diyen bir yol üzerinde gerçekleşti. Asıl sorun, bu kazayı azaltabilecek ulaşım düzenlemeleri yapmaktan geçiyor. Öncelikle bu bölgede, uygulama imar planlarında yıllardır görülen yan yolun açılması ivedilikle gereklidir. Yan yol açık olsaydı, kent içine, İsmet İnönü Mahallesi’nden D-817 Karayolu’na katılan araçlar ve toplu taşıma araçları, bu kazadan etkilenmeyecekti. D-817 Karayolu’na, İsmet İnönü Mahallesi’nden, her 10 metre de bir giriş bağlantısı olan kontrolsüz imar yolları var. Aslında bu bağlantılar, ulaşım güvenliğini sürekli tehdit etmektedir.
Yan yolun yapım, kamulaştırma sorunu yoktur. Belediye’ye kamulaştırma maliyeti yoktur. 64.00 metre genişliğindeki bu ana arter yol, yıllar önce Karayolları tarafından kamulaştırılmıştır. Bu yan yolun açılması basittir ve kolaydır. Sadece yolun üzerindeki ticari işletmelerin ve oto alım satım işi ile uğraşan işletmelerin, işgallerin kaldırılması ve yolun; kaldırım, refüj, yağmur suyu kanalları, menfez gibi alt yapı eksikliklerinin inşa edilmesi ve üst kaplamasının yapılması gereklidir.
Bu konuda benzer bir durum, İskenderun-Adana istikametinde, Ağır Bakım önündeki yan yol için de geçerlidir. Bu yan yolların yapım sorumluluğu, 5216 Sayılı Kanun kapsamında Hatay Büyükşehir Belediyesi’ndedir.
Bu kentin ulaşım planı olmadan, bütüncül bir planlama olmadan yapılan işler, (alt geçit gibi imar planlarında bile olmayan rant amaçlı sözde ulaşım yatırımları) lokal çözüm önerileri, kısa vadeli olmaktadır ve yeterli olmamaktadır.
Bu nedenle, Belediyelerce nazım ve uygulama imar planları yapılırken ulaşım planlarının da yapılması gerektiğini her fırsatta söylesek de, rant odaklı kent yönetimlerince sözümüz dinlenmemektedir. Kent yönetimlerinin, kamu kaynaklarını tasarruflu bir şekilde kullanmaları halinde bu sorunları çözmeleri imkan dahilindedir. Ancak yıllardır benzer kazalarda yaşanan maddi ve manevi kayıplar konusunda duyarsız davranmaları, anlaşılamamaktadır.
Bu kavşakta yapılacak düzenlemeler konusunda bugüne kadar uyarılarımızı dinlemeyen yerel yöneticilerimizin çözüm üretmek konusunda samimi ve kapsamlı görüş istemeleri halinde, kentli bir yurttaş olarak önerilerimizin var olduğunu bir kez hatırlatarak, bu yanlıştan dönmelerini bekliyorum.
Ancak bu konuda can ve mal kaybı olanların, ilgili Belediyelere ve Yöneticilerine karşı, bu konuda yeterli hizmeti yapmadıkları ve gerekli tedbirleri almadıkları gerekçesiyle, hizmet kusurları nedeniyle tazminatla mahkum edebilecekleri unutulmamalıdır.
Bu kaza nedeniyle yaşamını yitiren hemşehrilerimize Allah’tan rahmet silerken, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.” -Cemil Yıldız-