Ülke bir süredir KPSS sınavları ile ilgili olarak yapılan yolsuzluk iddiaları nedeniyle çalkalanıyor.
Her görüşten açıklamalar geliyor.
Her anlayış sahibinden öneriler geliyor.
Her anlayışta olan kurum ve kuruluşlardan bundan sonra yapılması gerektiği yolunda görüşler açıklanıyor.
Oysaki sorunun temeline inmek ve neden böylesi bir durumla karşı karşıya kalındığını araştırmak gerekir.
Eğer ilgi, yetenek ve uzmanlık bir yana itilerek bunun yerine hatır gönül, şu veya bu görüşte olanların belli yerlere getirilmesi gibi uygulamaya gidilirse sonuç bu olur.
ÖSYM başkanı görevden alındı.
KPSS sınavları iptal edildi.
Acaba sorun bununla çözülmüş mü oluyor?
Yıllardır ÖSYM’de bazı yanlışlıkların olduğu, soruların belli amaçlarla kullanıldığı yolunda iddialar var.
Bu iddiaların araştırılması için girişimler yapılmış, önerilerde bulunulmuştur.
Ama yapılan önerilerin hiçbiri kabul görmemiş ve redle sonuçlanmıştır.
İptal edilen KPSS sınavı elbette ki yeniden yapılacak.
Ama eğer eski huy terk edilmez, eski anlayış doğrultusunda hareket edilmek istenirse, ileriki günlerde yine aynı yakınmalarla karşı karşıya kalınacağı unutulmamalıdır.
Bunun içinde hatır gönül atamaları yerine, yetenek ve liyakat esas alınmak suretiyle, konusunda uzman olan ve güvenilir kişilerin göreve getirilmesi gerekliliği yeniden hatırlanmalı ve bu hatırlanma doğrultusunda da atamalar yapılmalıdır.
ÖSYM’de birçok gencin hayat çizgisinin belirlenmesi için sınavlar yapıldığı bilinmektedir.
Son olarak KPSS sınavına 1 milyon altı yüz bin kişi girmiştir.
Bunun gibi yapılan ve yapılacak olan başka dallardaki sınavlara da milyonlarca gencimiz girecek ve hayatlarının şekillenmesi için ter dökecektir.
Bu nedenle de ÖSYM’de görev alacakların, sınav sorularını hazırlayacakların çok güvenilirli olması gerekir.
Bu hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle atamalar yapılmalı, yapılan atamaların hatır gönül için değil, hak ettikleri için yapıldığı inancı toplumda yer etmelidir.
Özelikle sınav sorularının hazırlanışında geçen süreci çok iyi bilmek ve bunu hazırlayanların, denetleyenlerin, sıkı bir süzgeçten geçirilmesi gerekliliğinin farkına varılmalı ve böylece uğranılan mağduriyetlerin bundan sonrada tekrarlanmamasına çalışılmalıdır.
Eğer böyle yapılmaz, hatalı tutum ve davranışlara devam edilirse, ileriki zaman dilimi içinde buna benzer birçok yakınmalar olacak, birçok mağduriyetler yaşanacak ve telafisi imkânsız olan birçok zararlarla karşı karşıya kalınacaktır.
Bu nedenle iptal edilen sınavdan geriye doğru gidilerek tüm uygulamalar araştırılmalı ve nerede yanlış yapıldığı aranıp bulunmalıdır.
Yanlış bulunmaz ya da bulunupta görmezden gelinirse, ileriki yıllarda buna benzer olaylar sık sık karşımıza çıkacak ve mağduriyetler yaşanacaktır.
Hatadan dönmek ayıp değildir.
Yanlışı ortaya çıkartmak ve buna göre doğru adımlar atmak ayıp değildir.
Bunlarda utanılacak bir şey olmadığının bilincine varmak gerekir.
Eğer doğru bir anlayış doğrultusunda hareket edilmez ve talimatla hareket edilerek yanlışta ısrar edilirse, bundan sonrada aynı yanlışlar yapılmaya, aynı mağduriyetler yaşanmaya, aynı şikâyetler devem edecektir.
Diliyoruz ki; bu son olsun. Yanlışlar görülsün, liyakate önem verilsin. Hatır gönül ilişkileri doğrultusunda atamalar yapılmasın. Böylece bundan sonra oluşabilecek yakınmalarla karşı karşıya kalınmasın…
YORUMLAR