Bugün sahip çıkmazsak eğer!

Ne zaman ‘sahip’ çıkacağız?

Kırk Asırlık Türk Yurdu Sokağı’nı konfetiler eşliğinde ve ‘Sağlıklaştırma Projesi’ bağlamında hayata döndüren kent idarecileri, aynı sokağın bugün aldığı halin son fotoğraf karesi için bir şeyler söylemek isterler mi?

“Adımladığınız her yerde sprey boyaların estirdiği bir terör var ve onunla her noktada göz göze geliyorsunuz… Ne yazık ki, kazanan da o oluyor!” Antakya’ya gelen bir seyyahın, kendi blog sayfasında dile getirdiği kent hikayesine başlarken kullandığı bir cümle bu! Aynı cümle için, bu kenti yönetenlere de soralım mı? Antakya bağlamında sorumlu iki belediyeye! Antakya ve Büyükşehir Belediyelerine! Hatta bu kenti yönetmeye aday olan isimlere! Bundan sonrası için ‘Projeniz ne?’ diye! Eldeki sorunu çözüme kavuşturmak için ‘bir çalışmanız var mı?’ diye! Şu ana kadarki sahipsizlik için ‘bahaneniz ne?’ diye!
Peki… Geçmiş Hatay Valilerinden, Celalettin Lekesiz ve Ercan Topaca döneminde ‘kültürel mirası’ için oldukça hareketli bir süreç yaşayan Hatay’ın Antakya bağlamında beklemeye aldığı ‘sorularını’ yeni Vali Rahmi Doğan cevaplar mı? Ya da… Son ‘sosyal medya’ mesajında, “Bu dönem, Hatay’ımızı, tüm paydaşlarımızı da sürece dahil ederek ve ortak bir akıl içinde; kültür, inanç, tarih ve gastronomi turizminin merkezi yapacağız” diyen Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, yorgun beklentileri karşılar mı? -Tamer Yazar-