Samandağ Eğitim-Sen, bu zorlu günlerde ayakta durabildikleri için öğrencilere en yüksek notun verilmesinin önemine vurgu yaptı
Eğitim-Sen Samandağ Şub Yönetimi açıklamasında, bu zorlu günlerde ayakta durabildikleri için öğrencilere en yüksek notun verilmesinin önemine dikkat çekti ve “Bütün öğrencilerin notu Yüz’dür” mesajını verdi.
Bakanlığın ortaokullarda ve liselerde sınavlar yapılacak açıklamasının öğretmen, veli ve öğrencilerde kaygıların en üst seviyede artmasına neden olduğunun belirtildiği açıklamada, bugün hem ilimizde hem de ilçelerinde neredeyse her evde covid vakasının olduğu bu süreçte okulların kısa süreliğine de olsa yüz yüze sınav için açılmasının vakaların ve bağlı ölümlerin daha da artacağı anlamına geleceğine vurgu yapıldı.
Yüz yüze sınav oldukça sakıncalı …
Hastanelerin yoğun bakımlarında ‘boş yer yok’ diye bas bas bağırıldığı, klasik deyimle vakaların pik yaptığı günlerden geçildiğinin belirtildiği açıklamada şunlara yer verildi: “Her gün bir yakınımızı kaybettiğimiz, yalnızca ilçemiz Samandağ’da günde 20 küsur vefat haberi aldığımız bu süreçte sınav için öğrencileri öğretmenleri okula çağırmak nasıl bir mantığın ürünüdür. Ki vefat edenler öğretmen, öğretmen- öğrenci yakını. Dahası eğitimcilerimiz dahil her evde pozitif vaka varken.
‘Hatay İçin Karantina İstiyoruz’ seslerinin il halkından yüksek perdeden seslendirildiği bu günlerde bir taraftan binlerce öğretmen-öğrenci ve veliyi, olmasa da olur bir sınav gerekçesi ile kapalı ortamlarda bir araya toplamanın diğer taraftan sokakta-açık alanda bir arada bulunanlara ceza kesmenin iyi niyetle izah edilebilir bir çelişki olmadığını düşünüyoruz.
Sağlık boyutunun yanı sıra sağlıksız, imkânlar açısından eşit olmayan, her açıdan verimsiz olan uzaktan eğitim faaliyetlerine dayanarak (katılım oranı en iyi gün % 30) öğrencilerin sınava tabi tutulmasını adil görmüyoruz.
Öğrenci-öğretmen ve velilere stresin, kaygının en üst boyutta hakim olduğu bu süreçte sınavlar bir yük daha bindirecek bir bakış açısıyla ele alınmamalıdır. Bu zor günlerde ‘ayakta durabilmek’ değerlendirme ölçütleri açısından yeterli kabul edilmelidir.
Sınavın telafisi vardır, ölümün yoktur …
Bakanlığın ‘uygun koşullar yaratılarak sınavlar yapılsın’ açıklamasının bir gerçekliği yoktur. Çünkü ne yerelimizde ne de ülke genelinde covidin tavan yaptığı bu günlerde bunun koşulu yoktur. Ortalık korona kaynıyor, eğitim yaklaşık bir yıldır ‘dostlar alışverişte görsün’ misali yürüyor. Sınavlar yapılırsa risk çok. Durum böyleyken bakanlık bu riski göze almamalı ve bu kararından bir an önce vazgeçmelidir. Sınav yapılmasa da olur, telafisi vardır fakat hastalığın ve ölümün yoktur. Vebali de ağırdır.”
Mehmet ÖZGÜN