Bazı insanlar vardır, bir şehir için sadece bir isim olmaktan öte, ruhunu ve hafızasını oluştururlar. Sinan Seyfittinoğlu da Antakya için böyle bir isimdi. O sadece bir gazeteci değil, gerçeğin sesi, halkın vicdanı ve basın ahlakının bir simgesiydi. Kaybı, hepimizi derin bir kedere boğdu ancak onun bize bıraktığı miras, yolumuzu aydınlatmaya devam edecek.
Gazeteciliğe adanmış bir hayatın, doğrudan ve halktan yana bir duruşun temsilcisi olan Sinan Seyfittinoğlu olmadan 5 koca gün geçti bile. Hala inanmakta güçlük çekiyoruz. Yıllarca özveriyle taşıdığı bu bayrağı Antakya Gazetesi’nin çatısı altında, gerçek haberciliğini, ilkeli duruşunu ve insana verdiği değeri her daim gösterdi. O, sadece bir patron değil, bir abi, bir baba, bir dosttu. Yanında çalışan herkes onun bilgeliğinden faydalandı, öğretileriyle kendini geliştirdi ve onun gösterdiği yolda ilerledi.
Her zaman öngörülü, yeniliğe açık ve vizyon sahibi oldu. Genç gazetecilere yol açtı, onlara gazeteciliğin sadece bir meslek değil, bir sorumluluk olduğunu anlattı. Kalemi, cesareti ve duruşu ile bir okul gibiydi. Antakya’nın sesi, vicdanı ve hafızası olarak, 58 yıllık aile geleneğini sürdürdü ve bu şehre unutulmaz bir iz bıraktı. Antakya Gazetesi YouTube kanalını bir bebek gibi büyüttü, dijital medyaya ayak uyduran sayılı isimlerden biri oldu. Bu süreçte en başından beri yer almak benim için büyük bir gurur ve şanstı.
Sinan Seyfittinoğlu, çocukları ve gençleri her zaman aydınlık geleceğimiz olarak gördü. O iyi yürekli insanın duruşu ve yaptıkları bizim de geleceğimize ışık olacak. Onun kaybının yarattığı boşluk asla dolmayacak. Ama biliyoruz ki Sinan Seyfittinoğlu’nun fikirleri, öğretileri ve değerleri hep bizimle olacak. O, bir satırın arasında, bir manşetin ruhunda ve Antakya’nın gündeminde hep yaşayacak. Bizler, onun çizdiği yolu, bize verdiği gücü ve gazeteciliğe olan adanılmış ruhunu sonsuza dek yaşatacağız.
Sinan Bey, iyi ki hayatımıza dokundunuz. Işığınız her zaman yolumuzu aydınlatacak. Seni asla unutmayacağız, hep kalbimizde olacaksın.
YORUMLAR