Pazar günü Maltepe’de büyük buluşma gerçekleşecek.
Bilindiği gibi 15 Haziran’da Ankara Güven parkta başlatılan “Büyük adalet yürüyüşü” iki gün sonra sona eriyor.
Yürüyüşün başlatılmasındaki amaca uygun olarak gerçekleştirilen Ankara-İstanbul güzergâhı 9 Temmuzda Maltepe buluşması ile sona erecek.
Adalet yürüyüşünün başladığı günden itibaren çeşitli provokatif eylemler yapılmak istenmiş, bazı provokasyonlara teşebbüs edilmiştir. Ancak bunların tamamı başarısızlıkla sona ermiştir. Zira bir yandan bu adalet yürüyüşünü düzenleyenlerin yaptıkları sağduyu çağrıları, öte yandan güvenlik güçlerinin aldıkları tedbirler ve önlemler sonucu şuana kadar kayda değer bir olay meydana gelmemiştir.
Diliyoruz ki şu iki gün içinde de önemli bir olay meydana gelmez. Sağduyu çağrıları etkisini gösterir. Buna paralel olarakta güvenlik güçlerinin aldığı önlemler daha titiz ve etkin bir şekilde uygulanmak suretiyle Pazar günkü büyük buluşma da olaysız sona erer.
Adalet yürüyüşünün başladığı günden itibaren katılımlar giderek artmıştır. Beklenti, Pazar günü Maltepe’deki mitinge milyonların katılacağı, yada destek vereceği yolundadır.
Başlatılan Adalet yürüyüşü, gerek yurtiçinde gerekse yurt dışında, önemli bir tasvip ve destek görmüştür.
İç ve dış medyaya yansıyan haberler bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Gerek iç gerekse dış kamuoyunun beklentisi, Adalet yürüyüşünün amacına uygun olarak tamamlanması ve bu yürüyüşten herkesin kendine düşen dersi almasıdır.
Eğer aklıselim egemen olur, sağduyu çağrıları yanıt bulur, yürüyüşün başlatılmasına neden olan gerekçeler zaman içerisinde ortadan kaldırılırsa, bilinmelidir ki bundan tüm ülke yararlı çıkacaktır.
Adalet yürüyüşünün başlatılmasının birden çok nedeni ve gerekçesi olduğu medyaya yansıyan açıklamalardan, haberlerden, yazılardan anlaşılmaktadır.
Ancak buna rağmen zaman zaman bu yürüyüşe karşı olanların sert ve ayrışmaya yol açabilecek nitelikte yorumlanabilecek olan açıklamalarına da rastlanmıştır.
Yürüyüşü başlatanlar hiçbir zaman ayrıştırmacı bir anlayış içinde olmadıklarını, ülkenin birlik ve bütünlüğünün sağlanması ve korunması amacını taşıdıklarını, ülkede var olan adalet arayışına neden olacak engellerin biran evvel kaldırılması suretiyle toplumun huzur ortamına kavuşturulması gerekliliğini ifade etmektedirler.
Buna karşı görüş bildirenlerin ise, ülkede adaletin yok olmadığını, aksine tüm kurum ve kuralları ile birlikte var olduğunu söylemelerinin kamuoyunu yeterince tatmin etmediği görülmektedir.
Nitekim geçtiğimiz günlerde HSK’nin 780 hakim ve savcı atamasına yönelik kararı da tartışma ve eleştiri konusu olmuştur.
Bu kararnameye karşı olanlar, birçok hakim ve savcının yerlerinin değiştirilmesi veya bulundukları yerden daha alt düzeydeki bir yere atamalarının yapılmasını bir cezalandırma olarak görmüşler ve bu adalet yürüyüşünün yapıldığı sırada böyle bir kararnamenin çıkmasını da manidar bulmuşlardır.
İşte bu ve benzeri gelişmeler zaman zaman toplumun umutsuzluğa kapılmasına neden olmaktadır. “Adalete siyaset etki etmeye görsün.Bunun olumsuz etkileri çorap söküğü gibi birbirini izler.”
Dileğimiz ve beklentimiz 9 Temmuz Pazar günü Maltepe mitingi ile son bulacak olan büyük adalet yürüyüşünün amacına ulaşması ve bu yürüyüşten herkesin gereken dersi alabilmesidir.
Olaysız geçmesini beklediğimiz bu büyük adalet yürüyüşünün, ülkemizin birlik ve bütünlüğü, siyasetin etki edemediği adaletin bağımsız ve tarafsızlığı konusunda olumlu adımların atılmasına ve herkesin sağduyu çağrılarına kulak vererek doğruya yönelmesine neden olmasını diliyoruz.
Toplumun beklentisi de bu doğrultudadır. Umuyoruz ki bu beklenti gerçekleşir ve umutlar umutsuzluğa dönüşmez….
YORUMLAR