Antakya kent merkezinde yer alan Vakıf İşhanı için Hatay Anıtlar Kurulu tarafından ‘projeye devam edilsin’ kararına rağmen, sürecin tamamlanmadığı ve konunun Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından Ankara’daki Yüksek Hakem Heyeti’ne taşındığı ifade edildi.
Hukuki niteliği konusunda ‘kesin’ ve ‘hüküm’ doğuran kararların adresinde duran Ankara’daki Yüksek Hakem Heyeti, uzun bir süredir tartışma konusu olan Vakıf İşhanı için de devrede. Antakya’nın göbeğindeki Mehmet Şah Vakıflar İşhanı’nın akıbeti için son karar Hatay Anıtlar Kurulu’ndan gelmiş ve Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin ‘yeşil alan’ ısrarına izin çıkmamıştı. Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bu alan için yeniden projelendirme talebine ‘onay’ veren son karardan sonra sürecin işlediğini düşünenler, gelen son haberle beraber tartışmalı başlığın Ankara’ya taşındığını öğrendi.
Konuya ilişkin olarak geçtiğimiz günlerde bir radyo programında kısa bir değerlendirme yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Vakıf İşhanı’nın olduğu alan geçmişte de bina olduğu için, orayı yeşil alan yapma isteğimiz Anıtlar Kurulu tarafından reddedildi. Ancak biz konuyu, Ankara’daki Yüksek Hakem Heyeti’ne taşıdık” dedi.
Konuya ilişkin konuşan vatandaşlar ise, verilen kavgalı görüntünün geleneksel halinde ilerledi ve ‘değişmiyoruz’ noktasında da birleşti!
G.M. >> Bir şeyler olduğunda, ‘Bak, Gaziantep nasıl yapmış!’ diyorlar ya… Bence oturup biraz düşünsünler. Çünkü kurumsal kavga ve anlaşmazlıklar, Antakya’nın kent merkezindeki yıkım kararı verilmiş bu hayalet bina adına, bu şehre aylara ve hatta yıllara neden oldu. Yeşil alan yaratmaya bu kadar mı istekliyiz sahi? Bu da bana çok inandırıcı gelmiyor açıkçası! Hele ki şehirde toprak bırakmayan yerel idarelerin, her yeri saksılar içinde çiçek ve ağaç olayına çevirdiklerini izlerken… En çok da, Ulus Meydanı’nda ‘çürük’ diye kestikleri o kocaman ağaçları parçalaya parçalaya kestiklerine şahitlik etmişken!
F.Ş. >> Antakya’nın kavgasında Ankara’dayız demek! Ne güzel! Kendimize, hem de kurumsal boyutta güldürmek nasıl bir duygu sahi? Bence biraz düşünsünler! Çünkü bu sadece onlar için bir kayıp değil, ama bu kent insanı için de kocaman bir kayıp! Kavgayı bırakıp, konuşmaya çalışsınlar. Hani medeniyetler kentiydik! Demek ki işin sloganındayız! Başımızda birileri olmadıkça, yumruklarımızı da gardımızı da indirmiyoruz! Peki, kim kazanacak sanıyorlar? Bence asıl şunu sorsunlar kendilerine… Kim kaybedecek? Cevap mı? Bu şehir! Verdikleri kavgalı görüntü ile bu şehir kaybediyor. Bunu bir de anlayabilseler! -Tamer Yazar-