Sırada Ne Var?
Valilik koordinesindeki Hatay 2018-2023 İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Çalıştayı ardından gerçekleşen Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin 2020-2024 Stratejik Plan Çalıştayı, Gastronomi ve EXPO başlıkları ile kalabalıklaşan kent trafiği içinde yol haritası çizme telaşında. Peki, kentin orta yerinde, Büyükşehir’in ‘imar planı’ değişikliğiyle kilitlenen ‘Vakıf İşhanı’ için bu defa belediye yönetimine soralım mı?
Yerel seçimler öncesinde toplanan Hatay Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ‘ortak’ karar alma konusunda oldukça sıkıntılı süreçler yaşayan Meclis üyeleri, Vakıflar’a ait, Antakya’nın doğu yakasının Asi Nehri kıyısında bulunan İşhanı için bir karar aldı. Alınan karar, bir Vakıf hikâyesi ile biçimlenen alanın ‘yeşil alan’ olarak kayıtlara geçirilmesi ve ‘imar’ değişikliğinde de böyle görülmesi yönünde oldu. Meclis’te bulunan tüm parti grupların ortak görüşüyle ‘onaylanan karar’ kayıtlara geçirilirken Vakıflar’ın görüşünün alınmaması ise, ‘yaşanan sıkıntılı’ sürecin gözlerden kaçan detayları arasında yer aldı. Olası kararın ‘çekinceleri’ ve ‘olması gerekenler’ noktasında paylaşılmak istenen kurumsal görüş de bu nedenle Meclis’e de Meclis üyelerinin bilgisine de sunulamadı.
Hatay Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, Vakıf İşhanı’nın bulunduğu alan için izlenen ‘imar değişikliği’ politikası ile belirlenen kararın, bahse konu binanın bulunduğu alanın özelliği nedeniyle Kurul görüşüne sunulması gerekiyor. Ardından Kurul’dan çıkacak kararla netleşecek durumun, tarafların itirazlarına açık hale getirilmesi de… Ancak Belediye Meclisi üyelerinin ‘oybirliği’ ile alınan ‘bu kısım yeşil alan olsun’ başlıklı ‘imar değişikliği’ için bu süreç izlenmedi! Büyükşehir Yönetimi’nin tam da bu aşamada ‘neden beklediğini’ ya da ‘neyi beklediğini’ sormak ve sorgulamak gerekiyor.
-NE OLMALI?-
Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün, şu an ki mimarinin çok ötesinde, oldukça iddialı bir projelendirme ile ilerletmek istediği Vakıf İşhanı konusunda kurumsal görüş almadan ‘imar değişikliğine’ giden Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden beklenenler oldukça net. Bunlardan ilki, İmar Kanunu’na göre kamulaştırma sürecine gidilmesi, ki bu da ciddi bir ödenek gerektiriyor. Diğer bir seçenek ise ‘takas’ usulü, yani eldekine eşdeğer bir başka alanın Vakıflar’ın kullanımına sunulması. Ana seçenek ise, hala gündemde olan ‘imar değişikliği’ sürecinin Kurul onayına ve görüşüne sunulması, ardından gelecek kararla şekillenecek sürecin izlenmesi. Asıl soru şu? Biz
-BEKLENEN!-
Mehmed Şah Bin Mustafa Dede Efendi Vakfı adına kayıtlı Mehmeh Şah Vakıf İşhanı’nın yarına dair hikâyesinde, Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Yönetimi’nin ne yönde bir karar alacağı ya da bundan sonrası için çözüme ne kadar yakın olacağını sorgulayan sokaktaki vatandaş ise eldeki için şunları söylüyor…
H.J. >> Bir kere bu konuda çok konuşanlar bir şeyi bilmek zorunda! Burası Vakıf malı! Yani sizin de hep yazdığınız gibi, Mehmed Şah Bin Mustafa Dede Efendi Vakfı’na ait ve onlardan da Vakıflar’a aktarılmış bir durum var. Yani, onlar da, eldeki mirasın devamında olanlar bir bakıma. O yüzden de, o Vakfı da hikâyesini de bilmeden tartışmamak lazım aslında. Tamam, İşhanı olsun! Tamam, yeşil alan olsun! Ama bilelim de! Burada bir zamanlar ne varmış, bunu iyi bilelim. Belki o zaman daha düzgün ilerleriz ve tartışmak yerine çözüm üretiriz.
N.O. >> Bildiğim kadarıyla, ‘burası yeşil alan olsun’ diye alınmış bir karar var. Ama bu karar da bir Büyükşehir Meclis kararı. Ama onların verdiği kararla da her şey bitmiyor… Ama yine de merak ediyor insan… Hiçbir konuda anlaşamayanlar, Vakıf İşhanı yerinin yeşil alan olması için nasıl oldu da birlikte hareket etti? Bunun adı ‘yeşil alan’ sevdası mı?
K.J. >> Bir kere, sonucu ne olursa olsun, herkes tek bir şey istiyor. Karar verilsin, bir karar çıksın ve uygulansın. Yeşil alan mı? Tamam, yeşil alan olsun. Bunun için ne gerekiyorsa yapılsın. Ama karar yeni bir İşhanı yönündeyse de, o da olsun, ama bir an önce olsun. Çünkü zaman, kurumlar aleyhine olduğu kadar, bu kent aleyhine de işliyor. Sahi, niye konuşup anlaşamıyoruz?
S.P. >> Bizimkiler, sürekli kendilerini Gaziantep örneğiyle karşılaştırıp, ‘hadi biz de…’ gazı ile hareket ediyorlar ya… Aslında haklılar! Hem karşılaştırma hem de o gaz konusunda! Antep, bir araya gelebilmeyi başarmış bir kent. Herkesin ayrı bir halay başı çektiği gibi bir durum yok. Adamlar gastronomiyi de, turizmi de, tarihi de ortak kararlarla yönetiyorlar. Bir araya gelip konuşuyorlar. Bizde mi? Daha Antakya Belediyesi ile Büyükşehir, bu küçücük coğrafyada yapılanların ortak hizmet algısı için bir araya bile gelemiyor. Şimdi de konumuz şu İşhanı! Büyükşehir şunu yapsın bence… Burayı istiyor mu? Gerçekten de istiyor mu? O zaman bunun için şov değil, iş yapsın! Sizin dediğiniz gibi, 3 seçenek var. Peki, biz hangisindeyiz, biliyor muyuz?
Y.O. >> Ben, Vakıflar’ın yerinde olsam, burada yaptıracağım projeyi kent insanıyla paylaşır, ki bence oldukça haksız eleştirilen kurumsal kimliğim adına da durumu vatandaş nezdinde yumuşatırdım. Çünkü insanlar eldekine bakıp, burada ne yapılacağının endişesinde. Haksız da değiller hani! Açıkçası ben de merak ediyorum. Nasıl bir bina düşündüklerini ciddi ciddi merak ediyorum.
-SÖZÜN ÖZÜ!-
Bundan sonraki süreçte, Hatay Büyükşehir Belediye Meclisi’nden çıkan ‘imar değişikliği’ kararının ilgili ‘Kurul’ onayına ve görüşüne sunulması aşaması yer alıyor. Ancak bilindiği kadarıyla, Büyükşehir Yönetimi, alınan kararı henüz Kurul’a sunmadı ve bekletiyor.
Şu ana kadar Vakıflar Yönetimi’ne oldukça fazla soru soran bizler, bu defa, ‘sürecin bu kısmında Hatay Büyükşehir Belediyesi ne yapmak istiyor’ diye soralım mı? -Tamer Yazar-