Hırs ve koltuk sevdası, gözleri öylesine karartmış ki, sağduyu sahiplerinin itidal çağrılarına bir türlü kulak verilmiyor, ipler gerildikçe geriliyor. Hatta kopma noktasına bile gelmek üzere.
Değer mi bunlara?…
Demokrasinin geçerli olduğu ülkelerde, makamlar gelip geçicidir. Bugün bu koltukta biri oturur, yarın başka birisi gelir. Buna da seçmenler sandığa gidip oylarını kullanmak suretiyle karar verirler. Ancak. seçimin ve sayımın, güvenli, inanılır, kamuoyu nezdinde herhangi bir şüpheye yer vermeyecek şekilde yapılmış olması koşulu ile.
Durum böyle olduğu halde, ne yazık ki gerçekler görülmüyor ve ifade edilmiyor.
Bulunulan yerin terk edilmemesi için, her türlü yola başvurma gereği yaşama geçiriliyor.
“Çamur at izi kalır” özdeyişi gereği, zaman zaman gerçek olmayan sözler sarf ediliyor. Bunu sarf edenlerde, söylenenin gerçek olmadığını biliyorlar ama o meşhur özdeyiş gereği, biz çamuru atalım da izi kalsın anlayışı ile hareket ediyorlar.
Çok partili yaşama geçildikten sonra bu tür uygulamalara sık sık rastlandı.
Dördüncü güç olan basının baskı altında olmadığı dönemlerde, bu tür uygulamalar fazla etki göstermemiştir. Zira basın aracılığı ile gerçekler ortaya konulduğu için atılan çamurun iz bırakması neredeyse imkânsız hale getirilmiştir.
Ancak medyanın baskı altında olduğu dönemlerde, bunun gerçekleşmesi oldukça zor ve zamana bağlı olduğu için de, son zamanlarda bu yola sık sık başvurulduğunu görmekte ve izlemekteyiz.
Ama bilinmelidir ki, nasıl “güneş balçıkla sıvanamaz ise, gerçekte hiçbir şekilde gizlenemez ve gün olur ortaya çıkar, hakikat bunu gizlemeye kalkanların yüzüne bir şamar gibi çarpar”.
Bunun böyle bilinmesinde sayılamayacak kadar çok yararlar olduğunu bir kez daha anımsatmak isteriz.
***
“Çamur at izi kalır” özdeyişini sizlere hatırlatmamızın nedeni, geçtiğimiz günlerde medyaya yansıyan bir haberdir.
CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun kızının milyon dolarlık bir daire sahibi olduğu ve bu dairenin parasının nasıl elde edildiği yolundaki iddia ve suçlama gündeme oturturdu.
Gerçi bu iddiaya yanıt anında geldi. Yüz bin dolar verene bu daire hemen satılacaktır. Yani haber tamamen asılsızdır. Bu, çamur at izi kalır özdeyişi gereği söylenen ve toplumun kafasının kısa sürede olsa bulandırılması için yapılan bir asparagas haberdir.
Merak ediyorum, bu haberi yapanların eline ne geçmiştir. Elbette ki yapılan asılsız suçlamanın altında ezilmeleri gerekecektir. Ama bunu ortaya atan, zaten böylesi bir ezikliği kale alacak durumda ve konumda olmasa gerek. Zira bir haberin yalan olduğunu bile bile söylemek, yazmak ve yaymak, bunun aksi kanıtlandığında ortaya çıkacak yükün ağırlığı altında ezilecek tipten olan biri yada birileri böyle bir yola girmez.
“Aradan günler geçti. Kılıçdaroğlu ve ailesi her türlü mal varlıklarının hesabını vermeye hazır olduklarını net bir şekilde açıkladılar. Ve aynı durumda olan diğer siyasileri de böyle bir hesap vermeye davet ettiler. Kimseden ses çıkmadı”.
Peki ne oldu?…
Olan Kılıçdaroğlunun kızının milyon dolarlık bir daire sahibi olduğuna ilişkin gerçek dışı haberin, bazılarının zihninde iz bırakmasına neden oldu. Yani çamur atıldı, izi kaldı.
Acaba atılan bu çamurun zihinlerde kalmasına neden olanların, diğer siyasilerin ve aile bireylerinin mal varlıkları ile ilgili sorgulamanın yapılması yolundaki çağrıya suskun kalınışına ilişkin olarak zihinlerinde bir iz, bir şüphe kaldı mı?.
Merak ediyoruz ve acaba bu konuda da çamur at izi kalır özdeyişi geçerli olacak mı?….
YORUMLAR