Gezi Davası kapsamında tutuklu bulunan ve milletvekilliği düşürülen Türkiye İşçi Partisi (TİP) eski Hatay Milletvekili Can Atalay, deprem sonrası ağır hasarın sürdüğü Hatay’da mücbir sebep halinin uzatılmasının bir “zorunluluk” olduğunu belirterek sosyal medya hesabından çağrıda bulundu.
Silivri Marmara Cezaevi’nde tutulan Atalay, Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hâlâ cezaevinde bulunduğunu hatırlattığı açıklamasında, Hatay’da ekonomik ve sosyal koşulların normale dönmediğini vurguladı. “Mücbir sebep halinin uzatılması bir tercih değil, zorunluluktur” ifadelerini kullanan Atalay, kentin yaralarının henüz sarılmadığını dile getirdi.
“Yaralar kapanmamıştır”
Atalay, Hatay’daki ekonomik döngünün yeniden işlemediğine dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yaralar kapanmamıştır. Ekonomik döngü yeniden çalışmaya başlamamıştır. Hatay’daki STK’lar bu gerçeği açıkça ifade etmektedir: Mücbir sebep halinin uzatılması bir tercih değil, zorunluluktur.”
Atalay, uzman raporları, STK değerlendirmeleri ve vatandaşların günlük yaşam deneyimlerinin de sahadaki bu tabloyu doğruladığını kaydetti.
Hatay’dan yükselen ortak çağrı
Açıklamasında deprem sonrası ağır yıkıma uğrayan küçük esnafın mevcut ekonomik yükleri taşıyamadığını belirten Atalay, şunları söyledi:
“Hatay’daki STK’lar, meslek birlikleri ve mali müşavirlerin ortak çağrısı, sahadan yükselen hakikatin ta kendisidir: Deprem bölgesinde, özellikle Hatay’da mücbir sebep halinin süresi derhal ve koşulsuz uzatılmalıdır.”
Hasılatı 2,5 milyon TL’nin altında olan birçok işletmenin yıkım, sermaye kaybı ve iş gücü göçüyle mücadele ettiğini belirten Atalay, bu koşullarda esnafın vergi yükünü taşımasının mümkün olmadığını ifade etti.
Kırılgan ekonomik döngü
Hatay’ın Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Hassa ilçelerinde işyerlerinin büyük bölümünün hâlâ yeniden inşa aşamasında olduğunu hatırlatan Atalay, ekonomik faaliyetlerin ağırlıklı olarak geçici alanlarda sürdüğünü vurguladı:
“Bu koşullar altında mücbir sebebin kaldırılması, küçük esnafı borç, baskı ve tasfiye riskiyle karşı karşıya bırakacaktır.”
Atalay, mükellef sayısının sınırlı olması nedeniyle mücbir sebep uygulamasının uzatılmasının devlet bütçesine ciddi bir yük getirmeyeceğini, mevcut koşulların ise “kâğıt üzerinde normalleşme” şeklinde değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.
“Finansal yeniden yapılandırma ve destek şart”
Hatay’ın yeniden ekonomik hayata kavuşabilmesi için bütüncül bir kamu politikasının zorunlu olduğunun altını çizen Atalay, şu çağrıda bulundu:
“Bugün Hatay’ın ihtiyacı; kademeli geçişler, uzun vadeli destekler, finansal yeniden yapılandırma imkânları, kredi ve sigorta süreçlerinin kolaylaştırılması ve en önemlisi devletin koruyucu şemsiyesinin aceleyle kaldırılmamasıdır. Hatay’ın yeniden üretim, ticaret ve yaşam merkezi olabilmesi için yaralar sarılmadan ‘bitti’ denilmemelidir.”