Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

ÇEDES

Çevreme Duyarlıyım Değerelerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi doğrultusunda Diyanet İşleri ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında bir proje başlatılmıştır.

Bunun sonucu olarak da, Diyanet İşleri, milli eğitime adım adım girmiş ve yurdun çeşitli bölgelerinde şeriat çağrıları yapılmaya başlanmıştır.

Bu iyiye alamet değildir.

Milli eğitim din işlerinden ayrılmış ve 3 Mart 1924 tarihli devrim yasaları ile atılan adımlarla öğretim birliği yasası ile bağamsız hale gelmiştir.

Durum, yasal olarak böyle iken, sağından solundan budanmak suretiyle geriye dönüşün sinyallerinin verilmesine çalışılmaktadır.

Bunun ilk adımı olarak da ÇEDES yolu bulunmuştur.

ÇEDES ile atılan adımları, diğer adımların izleyeceğinden şüphe etmemek gerekir.

Ülkemizde kimse kimsenin inanışına müdahale etmemektedir.

Herkes, dini vecibelerini serbestçe yerine getirebilmektedir.

Ancak dini vecibeler başka, şeriat çağrıları başka bir şeydir.

Namaz, oruç, hac, fitre, zekat gibi müslümanlığın ana ilkelerine kimse müdahale edemez.

Ama yasa ile belirlenmiş yasakları yeniden yasal hale getirmeye çalışmak ise başka bir şeydir.

Örneğin; boşanma, velayet, miras gibi konularda, geriye gidiş sesleri duyurulmak istenirse, bunu yapanlara dur denir.

Sadece dur demekle kalınmaz haklarında yasal işlem de yapılır.

İşte son zamanlarda, duyulan gerici sesler bunların işaretleridir.

Bu seslerin sonu, şeriat isterize kadar uzanır.

Bu nedenle işi hafife alıp önemsememek gibi bir yola girilmemlidir.

Genç Türkiye Cumhuriyet’i, sağlam temeller üzerine oturtulmuştur.

Devrim yasaları ile çağdaş dünyaya girişin adımları atılmıştır.

Bunlar yapılırken, geriye gidişe asla izin verilmez, verilemez.

Eğer olay önemsenmez ve mühim değil diye geçiştirilmeye kalkışılırsa ileride telafisi çok zor olaylarla karşılaşmamız kaçınılmaz olur.

Bunu böylece bilmek ve önleyici tedbirleri vakit geçirmeden almak zorunluluğunu görmeli ve hissetmeliliyiz.

Bir kez daha hatırlatıyoruz.

Din işleri ile devlet işleri birbirinden tamamen ayrılmıştır.

Din, bireyin kendi vicdanı ile baş başa kalacağı bir olgudur.

Eğer din ile devlet işleri birbirinden ayrılmaz, aksine birbirine bağlanır ise, o zaman çağdaş bir yaşam söz konusu olamaz.

Bunu göz önünde bulundurarak adımlar atmalıyız. Bu nedenle şeriat çağrılarına kulaklarımızı tıkamamalıyız.

Bunu göz önünde tutarak ÇEDES projesinin neler getirip neler götüreceğini iyice araştırmak gerekir.

Bu proje ile nerelere götürülmek istendiğimizi görmeli, bilmeli ve ona görede gerekeni yapmalıyız. Vakit geçirmemeliyiz.

Mühim değil diyerek işi zamana bırakmamalıyız.

Zira zamanı geldiğinde iş işten geçmiş olacaktır.

Tüm bunları görerek ve önemseyerek haraket etmeliyiz.

Biz bunları hatırlatarak görevimizi yapıyoruz. Gerisi sorumlu mevkide bulunanların üzerindedir. Uyarıyor, hatırlatıyor ve tehlikeyi gösteriyoruz.

Ve diyoruz ki; tehlikenin farkında mısınız?

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER