Çevre ve Kentleşme Politikaları Yeniden Gözden Geçirilmeli

Seyfettinoğlu, çevre ile ilgili sorunların küresel olduğunu, çözümün de küresel olmasının gerekliliğini bildirdi. Hatay Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Av.Ümit Seyfettinoğlu, “Dünya Çevre Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, çevre ile ilgili sorunların küresel olduğunu, çözümün de küresel olmasının gerekliliğini bildirdi, bu nedenle, çevre ve kentleşme politikalarının yeniden gözden geçirilmesinin, ekolojik, yenilenebilir ve verimli enerjiyi dikkate […]

Seyfettinoğlu, çevre ile ilgili sorunların küresel olduğunu, çözümün de küresel olmasının gerekliliğini bildirdi.

Hatay Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Av.Ümit Seyfettinoğlu, “Dünya Çevre Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, çevre ile ilgili sorunların küresel olduğunu, çözümün de küresel olmasının gerekliliğini bildirdi, bu nedenle, çevre ve kentleşme politikalarının yeniden gözden geçirilmesinin, ekolojik, yenilenebilir ve verimli enerjiyi dikkate alan bir anlayışla toprağımızı, havamızı ve suyumuzu yani çevremizi daha iyi korumamız gerektiğini ifade etti.
1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan kararla, 5 Haziran’ın “Dünya Çevre Günü” olarak kabul edildiğini hatırlatan Seyfettinoğlu, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamanın herkesin hakkı olduğuna vurgu yaptı.
Seyfettinoğlu, açıklamasında şunlara yer verdi:
“Çevre hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 17 ve 56. Maddeleri, herkese maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı yanında, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı tanımış, ayrıca her vatandaşa ve devlete çevreyi koruma ödevini de yüklemiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer alan yaşam hakkı ile bir bütünlük oluşturan çevre hakkı, insan hakları kapsamında değerlendirilmelidir. Yaşam hakkı, ancak çevre hakkının sağlanması ile mümkündür.
Bugün, ülkemiz ve tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı korona virüs salgınının çevre katliamlarının etkisiyle, iklim değişikliğinin sebep olduğu bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Dünya düzeninin korona virüs öncesi ve sonrası aynı olmayacağı tartışılmaktadır. Bu süreçte tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımızın insan eliyle yok edilmesi, toplum yararını yok sayan yatırımlar sürdürülebilir yaşamı tehdit etmektedir. Tüm dünyada ve ülkemizde temiz su kaynakları kirlenmekte, verimli tarım toprakları ve orman varlıklarımız azalmaktadır. Tüm canlıların içinde yaşadığı çevre ve iklim değişikliği krizinin artmasıyla, eko-sistem üzerinde oluşan baskı, bugün tüm dünyayı korona virüs salgınıyla etkisi altına almıştır. Bir anlamda tüm dünyanın gerçeklerle yüzleşmesini sağlamıştır.
Çevre ile ilgili sorunlar küreseldir ve çözüm de küresel olmalıdır. Bu nedenle, çevre ve kentleşme politikalarının yeniden gözden geçirilmesi, ekolojik, yenilenebilir ve verimli enerjiyi dikkate alan bir anlayışla toprağımızı, havamızı ve suyumuzu yani çevremizi daha iyi korumamız gerekmektedir. Sürdürülebilir yaşamın devamı için başka şansımız yoktur. Çevre konusunda toplumsal duyarlılığın artarak devam etmesi, gelecek nesillere yaşanılabilir, sağlıklı, yeşil ve temiz bir dünya bırakılması umuduyla, çevre mücadelemize devam ediyoruz.”
Mehmet ÖZGÜN

Exit mobile version