Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çevresel Kirlilik,

Doğal Yaşamı Öldürüyor Ölü

Doğal Yaşamı Öldürüyor

Ölü 50 deniz kaplumbağasının yarısının midesinde plastik tespit edildi

      Hatay, Muğla, Adana, Antalya, İstanbul ve Rize’de ayrı ayrı çevresel araştırmalar yürüten Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER), Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği (SAÇEVKO) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) 2 yıllık verileri derlendi.

      Veriler, denizlerin kadim canlıları deniz kaplumbağalarının yaşamlarının çevresel kirlilikle giderek daha tehlikeli bir yolculuğa dönüşen yaşamlarını gözler önüne serdi.

Plastik kirlilik en ciddi problem …

      Akdeniz’de yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarına ev sahipliği yapan önemli sahillerden Samandağ’ı da son yıllarda artan plastik kirliliği ile mücadele ediyor. Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği’ne bağlı Deniz Kaplumbağaları Koruma ve İzleme merkezi tarafından Samandağ Kumsalı’nda yürütülen “Yeşil Deniz Kaplumbağalarını Koruma Projesi”nin Danışmanı Doç. Dr. Bektaş Sönmez, çöp, katı atık ve plastik kirliliğinin tüm canlıları etkileyecek en ciddi problemlerden olduğunu söyledi.

      Samandağ kumsalının plastik, metal veya cam gibi, katı atık malzemelerin çokça görüldüğü bir bölge olduğuna dikkati çeken Sönmez, atık kirliliğinin yeni doğmuş kaplumbağaların denize ulaşmasını ciddi boyutta engellediğini belirtti.

Poşetler besin zannediliyor …

      Sönmez, şöyle devam etti: “Yuvadan çıkan yavru çöpe takılabiliyor, yuvanın içerisinden çıktığında, çöplere takılarak yengeçlere, çakal, sokak köpeği, tilki gibi hayvanlara daha kolay yem olmasını sağlıyor. Denizel ortamda deniz tabanına çöken, denizin üzerinde ya da yüzey alanında yüzen renkli, beyaz renkte veya siyah renkli poşetleri deniz kaplumbağaları besin zannedip yiyebiliyor. Kıyıya ölü olarak vuran kaplumbağaların büyük bir çoğunluğunun midesinde mutlaka plastik tespiti yapıldı. Ancak bu bizim gördüğümüz makro plastik, bununla birlikte o midenin içerisinde sindirim sisteminin bütününde plastikler oluyor. Bu, hayvanları sindirim sisteminde sağlık sorunlarını ortaya çıkarıp kıyıya ölü olarak vurmalarına neden oluyor. 50 ölü kaplumbağanın 20- 25’inde plastik olduğu gerçeği ile yüzleştik.”

Tüm ülkelerden gelen çöpler sahilde görülebiliyor …

      Çevre aktivisti ve dalış eğitmeni Mahmut İğde, Hatay’da özellikle son 3 yıldır yaptığı dalışlarda gözlemlediği su altındaki kirliliğin inanılmaz boyutta olduğunu aktardı.

      İğde, Samandağ bölgesinde kışın yağmurların artması ve derelerin debilerinin yükselmesiyle kirliliğin oluştuğunu, Asi nehrinin Akdeniz’e dökülmesiyle plastik atık ve çöpün Samandağ sahiline vurduğunu anlattı.

      Mahmut İğde, dalış sırasındaki gözlemlerine ilişkin şunları kaydetti: “Yakın zamanda yaptığım bir dalışta, Yunanistan’da üretilen bir pardesünün Samandağ Sahili’ni yüzerek akıntıyla geldiğini gördüm. Bütün sahilli gezdiğinizde çöpleri tek tek incelemeye kalksanız, neredeyse Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin tamamından bir çöpün buraya geldiğini kendi gözünüzle görebilirsiniz. Bu bir dünya sorunu. Akdeniz’e kıyısı olan bütün ülke temsilcilerinin buraya davet edilmesi ve kendi gözleriyle akıntı sisteminin, denizin dalgaların buraya taşıdığı çöplerin görülmesini sağlamak ve yeni bir protokole imza atmak yeni bir çözüm yoluna gidilebilmesi gerekiyor.”

Su altı çöplüğü oluştu …

      Son üç yılda özellikle Keldağ bölgesinde ciddi anlamda “su altı çöplüğü” oluştuğunu belirten İğde, “Yıllarınızı verseniz denizdeki çöpü bence temizlemek mümkün değil artık. En büyük korkum çocuklarımın gelecekte birçok canlıyı bir daha göremeyecek olmasıdır. Çünkü gerçekten o kadar çok zarar verdik ki denize, bir sonraki nesil bunu görebilecek mi şüphedeyim” dedi.

Gemilerden atılıyor …

      Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Denizler ve Yaban Hayatı Program Müdürü Ayşe Oruç da, 20 yıl önce bu kadar konuşulmayan “plastik” konusunun şimdilerde daha çok tartışıldığını çünkü çok daha fazla bilimsel imkan olduğunu belirtti.

      Oruç, daha fazla veri üretebildiğini, benzer metotlarla çalışıldığı için bilimsel verinin daha rahat karşılaştırabildiklerini ifade ederek, “Plastik hayatımızda hiç olmasaydı birçok sorunu konuşmuyor olurduk” dedi.

      Deniz kaplumbağaları ile ilgili çalışma alanları olan Adana Akyatan Kumsalı’nda kontrol edilemeyen bir plastik kirliliği olduğunu belirten Oruç, şunları kaydetti: “Denizde birçok etiketli plastik yığınları görüyorsunuz. Çok farklı ülkelerden plastik atıkla karşılaşıyorsunuz. Bunlar ya gemilerden atılıyorlar ya da akıntılarla geliyorlar. Doğu Akdeniz kıyılarında, Adana, Mersin, Hatay bölgelerinde bu çöp girdisi daha yoğun gözlemleniyor.

Denize ulaşamıyorlar …

      Bunun önlenmesi için daha uluslararası mutabakatlara kadar gidebilecek şeyler var. Denizden karaya vurmasını engelleyecek bir sistem geliştirmeniz gerekiyor.”

      Suriye kaynaklı petrol sızıntısı sebebiyle 2021 yılının eylül ayında, tam da yuvalarından çıktıkları ayda, yeşil deniz kaplumbağaları denize ulaşmakta güçlük çekti.

      Mehmet ÖZGÜN