CHP Defne Kadın Kolları, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla bir basın açıklaması yayımlayarak kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin önemine vurgu yaptı. CHP Kadın Kolları Genel Merkezi tarafından 81 ilde eş zamanlı yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının yaratığı olumsuz etkiler ve kadına yönelik şiddetle mücadelede atılması gereken adımlar sıralandı.
“Kadın katliamları yaşanıyor, her gün isyandayız”
CHP Defne Kadın Kolları’nın açıklamasında, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin durdurulamadığı belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Bugün, kadınların hayat hakkının tehdit altında olduğu, kadın katliamlarının yaşandığı zamanlardan geçiyoruz. Her gün yasta, her gün isyandayız! 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde katledilen Mirabel Kardeşler’in anısını yaşatarak, kadınların insan hakları mücadelesini büyütüyoruz. Kadına yönelik şiddetin temel nedeni erkek egemen toplumsal, siyasal ve ekonomik koşulların yarattığı eşitsizliktir. Şiddet, kültürel ve coğrafi sınır tanımaksızın küresel bir sorun olarak devam etmektedir.”
“İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli”
CHP, kadına yönelik şiddetle mücadelede ivedilikle yapılması gerekenleri de 11 maddede sıraladı. Öne çıkan başlıklar şu şekilde:
• İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi: 1 Temmuz 2021’de tek taraflı olarak sözleşmeden çekilmenin kadınları koruyan mekanizmaları zayıflattığına dikkat çekildi.
• 6284 sayılı kanunun etkili uygulanması: Kanunun bütüncül bir şekilde uygulanmadığı için yaşam hakkı ihlallerinin arttığı vurgulandı.
• Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulacak: Kadınların haklarını savunan bağımsız bir bakanlık kurulması gerektiği ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, kadınların iş ve eğitim hayatına eşit katılımını destekleyecek politikaların uygulanması, kız çocuklarının eğitim hakkının devlet güvencesinde sağlanması ve afet dönemlerinde kadınların yaşadığı zorlukların giderilmesine yönelik etkin eylem planlarının oluşturulması gerektiği belirtildi.
“Çözüm sosyal demokraside, çözüm biziz”
Kadınların siyasal ve toplumsal hayatta daha güçlü bir şekilde yer alması için mevzuat düzenlemelerinin önemine değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kadına yönelik şiddeti bitirmenin yolu toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların insan haklarını korumaktan geçiyor. Çare, sosyal demokrasinin temel ilkelerinde ve kadınların dayanışmasında. Çare bizde!”