Her yükseltide ayrı çığlık,
600 metrelere doğru Kermes Meşesi’nin çığlığı
750 metreye kadar uzanan Kızılçam’ın çığlığı
900 metrede Saçlı meşe
Sonra Karaçam
Sedir…
Varlığı yeni keşfedilmiş olan kuş türlerinden Küçük Çinte’nin çığlığı
Boz Kiraz Kuşu…
Kızılca kuyrukkakan…
Kuşların çığlığına katılan memeliler gurubundan Çizgili Sırtlan
Karaca
Yaban keçisi
Uzun ayaklı yarasa
Nesli küresel ölçekte tehlike altında olan Kızıl Böcekler
Onlarca türü olan sürüngenler
Ve onlarca türü olan kelebeklerden Apollo ve Büyük Esmer
Samandağ-Batıayaz çevresinde başlayıp Antakya Kisecik, Yaylacık, Karlısu bölgelerine kadar uzanan ve Çarşamba günü kontrol altına alınabilen orman yangını tek kelimeyle bir doğa faciasıydı…
Orman yangınları ister doğal isterse insan kaynaklı sebeplerden çıkmış olsun yangınlarda sadece ağaçların kül olması değil, canlılık üzerindeki etkisinin de göz ardı edilmemesi gerekli…
Ve elbette kültürel zenginliğimiz,
Biyoçeşitliliğimiz,
Su kaynaklarımız…
Küresel iklim değişikliğinden tutun, kuraklaşmaya kadar…
Karbon salınımının artması,
Nadir türlerin yok olması
Sürüngenlerden kanatlılara,
Bakterilerden büyük hayvanlara kadar tüm canlıların çığlığı…
Araştırmacılara göre, “Orman yangınları yaban hayvanlarını doğrudan öldürücü etkide bulunarak veya yaşam alanlarının tahrip olmasına, besin maddelerinin azalmasına veya tamamen yok olmasına, rekabeti artıracak istenmeyen türlerin gelmesine ve hayvanların bu alanlardan göç etmesine neden olmaktadır. Yanan alanlara yangın sonrası başka türlerin gelmesi yaban hayvanları için alan ve besin rekabetini ortaya çıkarır. Bu rekabet ortamının oluşması yaban hayatı açısından istenmeyen bir durumdur…”
Elbette ki doğanın karşılaştığı tehlikeler yangından ibaret değil…
Yırtıcı kuş avcılığı
Bazı nadir bitki ve mantar türlerinin aşırı toplanması,
Su kaynaklarının tahrip edilmesi…
İnsanın doğayla uyum içinde yaşadığı bir gelecek mümkün olmalı…
Murad DEMİRKOL