CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, ucuz-iş gücü, çocuk işçiliği ve iş cinayetleri başta
olmak üzere MESEM projesinin yarattığı sorunlarının araştırılması için meclis araştırması önergesi verdi.
Araştırma önergesinin gerekçesinde öğrencilerin başta eğitim haklarının ihlal edildiğine dikkat çeken Nermin Yıldırım Kara, “25 Aralık 2021 tarihinde 7346 sayılı kanun ile yapılan düzenleme neticesinde MESEM kapsamında staj yapacak 9,10, ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az yüzde 30’u, 12.sınıftaki kalfalığa yükselen öğrencilerin ise asgarin ücretin en az yüzde 50’si kadar ödeme yapılması kararlaştırıldı. Böylece MESEM kapsamındaki öğrencilerin hem ücretleri hem de iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortaları devlet tarafından karşılanmaya başlandı. Bu durumda işverenler maddi bir sorumluluk altına girmeden öğrencileri çalıştırma hakkı kazandı” ifadesini kullandı.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından ‘işverenin üzerinden maddi yükü aldık’ ve ‘aradığım elemanı bulamıyorum retoriği tarih olacak’ diye müjdelediği değişikliklerin neticesinde; öğrencilerin eğitim haklarının ihlal edilerek ucuz iş gücü kullanılmalarının ve çocuk işçiliğinin yasal kılıfa sokulmasının önünun açıldığını belirten Kara şöyle devam etti:
İşyerleri maliyetlerinden arındırılmış, öğrencileri çırak-kalfa adı altında talep ederken öğrencilerin ise bir güne sıkıştırılmış teorik eğitimden sağlıklı şekilde faydalanamadığı ortaya çıkmaktadır. Buna ek olarak; birçok işletme MESEM kapsamında öğrencileri mesai dışındaki saatlerde kayıt dışı olarak verilen ücretlerle ya da ücretsiz şekilde istihdam etmektedir. Bazı MESEM’lerde ise aynı ilde yaşamayan insanların bile öğrenci olarak kayıt ettirildiği, akrabalık ve hısımlık dolayısıyla bu merkezlerden para elde ettiği iddia edilmektedir.”
MESEM projesi kapsamında çalıştırılan öğrencilerin iş yerlerindeki durumlarına dair nasıl bir denetleme yapıldığına dair kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama bulunmamaktadır. Çocuk işçiliği yoksulluğun en önemli nedenlerinin başında gelmekle beraber son zamanlarda topluma yayılan derin yoksulluk neticesinde aileler
asgari ücretin belirli bir tutarındaki ödemeleri alabilmek için bu duruma razı olmaktadır.
Özellikle çocuk yaştaki kişilerin yeterli tecrübe edinmeden çok tehlikeli işlerde çalıştırılması ve emek sömürüsüne maruz kalması sonucunda birçok iş cinayeti meydana gelmektedir. Geçtiğimiz haftalarda, Kütahya’da, staj gördüğü atölyede üzerine sunta blokları devrilmesi sonucunda 15 yaşındaki Erol Can Yavuz hayatını kaybederken, yine İstanbul’da demir-çelik fabrikasında staj yapan 14 yaşındaki Arda Tonbul sac bükme makinesine sıkışarak hayatını
kaybetmiştir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin iş cinayetleri raporuna göre; 2023 yılında 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 32 çocuk işçi hayatını kaybetmiştir. MESEM gibi projeler de hali hazırda çözülemeyen çocuk işçiliği sorununu daha da yıkıcı hale getirmektedir.
Madem ki eğitim gelişmemizde en önemli kriter diyoruz o zaman çocuklarımızın ucuz-iş gücü olarak kullanılmasına ve iş yerlerinde ölümüne sebep olan bu projenin sorunlarını hep beraber tespit edelim. Buradaki ana amacın işverene maliyetsiz işçi sağlamak mı yoksa çocukların mesleki eğitimi mi olup olmadığını hep beraber tartışalım. Kurulan bu yoksulluk düzenine başka çocuklarımızı da feda etmeyelim. En temel hakları olan
yaşam hakkını ve eğitim hakkını tesis edelim.” (Adil Yeşildağ)