Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Didem Atay, çocukluk çağı lösemisinde standart risk grubundaki hastalarda tedavi başarı oranının yüzde 95’e ulaştığını açıkladı.
Medipol Sağlık Grubu, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında, tedavileri devam eden çocuklara moral vermek amacıyla etkinlik düzenledi. Etkinlikte konuşan Prof. Dr. Atay, löseminin çocuklarda erken dönemde sinsi belirtilerle başlayabildiğini belirtti.
Atay, çocukların genellikle yorgunluk, solukluk, kemik ağrıları, vücutta morluklar, uzun süren ateş, karın şişliği veya lenf bezlerinde büyüme gibi şikayetlerle hastaneye başvurduğunu ve tanının kan sayımı, periferik yayma ve kemik iliği aspirasyonu ile kesinleştiğini aktardı.
Hastalığın tedavi sürecine değinen Atay, “Lösemi tedavisi yaklaşık iki yıl sürüyor. İlk 6 ayı hastanede, kalan süresi ise aralıklarla ayaktan devam ediyor. Standart riskli hastalarda kemoterapi ve bazı durumlarda radyoterapiyle başarılı sonuçlar alıyoruz. Ancak yüksek riskli hastalarda kemik iliği nakli gerekebiliyor” dedi.
Prof. Dr. Atay, çocukluk çağı lösemisinde tedavi başarısının her geçen yıl arttığını vurgulayarak, “Standart risk grubundaki çocuklarda tedavi başarımız artık yüzde 95’lere ulaştı. Lösemide hep umut var, umudu asla kaybetmemek gerekiyor. Bu başarı oranı, hastalığın kaderinin değiştiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Kemik iliği bağışının önemine de dikkat çeken Atay, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) ile bir milyonu aşkın gönüllü verici sayesinde Türkiye’nin önemli bir verici bankasına sahip olduğunu söyledi. Atay, bağışın hayat kurtarabileceğini hatırlatarak, “Bir çocukla uyumlu olduğunuz bildirilirse lütfen bağıştan vazgeçmeyin. Bağışçı olun, sonuna kadar gidin ve o iliği verin. Çünkü bu, bir çocuğa yeniden hayat demek” çağrısında bulundu.

