Paralel Baro Mu?
“Geri dönüşü yok! Baroları bölme projesi olan paralel baro teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri bitinceye kadar sürekli eylemlilik ilan ediyoruz. Her gün, Hatay Adliyesi önünde, saat 12.00 – 12.30 arasında yapacağımız oturma eylemine bekliyoruz” diyerek tavrını ortaya koyan Hatay Barosu, Meclis’teki Milletvekillerinin vereceği kararı bekliyor. Beklerken de bir sorunun altını çiziyor…
Kamuoyunda “çoklu baro” olarak bilinen ve üye sayısı beş bini aşan baroların bulundukları yerlerde iki bin üye ile yeni baro kurulmasının önüne açan 28 maddelik Avukatlık Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne dair tartışmalar sürüyor. Kanun teklifi, muhalefetin ve dört gün boyunca Meclis önünde nöbet tutan baro başkanlarının itirazlarına rağmen, TBMM Adalet Komisyon’unda, AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi. Teklifin, Perşembe günü Meclis gündemine gelmesi bekleniyor.
-SORGULANMALI!-
Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan ve bu konuda Deutsche Welle Türkçe’den Seda Karatabaoğlu’na konuşan, Hataylı Avukat ve Akademisyen Dr. Neval Oğan Balkız, 16 Nisan 2017 referandumuyla geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, kanun yapma tekniğinde; konunun taraflarını, meslek odaları dahil ilgili kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, kamuoyu ve üniversiteleri sürece katma konusunda olanak yaratıp yaratmadığının sorgulanması gerektiği görüşünde.
Anayasa’nın 130’ncu Maddesi’nde, üniversitelere yüklenen bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapma görevlerine dikkat çeken Balkız, “Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda, üniversiteler tarihsel sorumluluklarının gereği tartışmalara katılma, hukuksal öneri ve görüş oluşturma, toplumu aydınlatma ve demokratik bir baskı oluşturma işlevlerini yerine getirebilirler mi?” diye sordu.
Balkız, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyelerinin üçte ikisinin doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atandığını, üçte birinin ise Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen ve Cumhurbaşkanı tarafından atanan üyelerden oluşturulduğunu hatırlatırken de, şunları söyledi:
“Üniversitelerarası Kurul’un yarısı da Cumhurbaşkanı tarafından atanmış rektörlerden oluşuyor. Artık yeni sistemde, bütün yetki, tek başına Cumhurbaşkanına ait. Dolayısıyla unvan alma, kadroya atanma, görevde yükselme, görevde kalma ya da göreve son verilmesi gibi akademik yaşamı etkileyecek durumları söz konusuyken, hukuk fakültelerinin ve genel olarak üniversite öğretim üyelerinin eleştirel bir görüşle, bilimsel tartışma içinde olmaları pek olası değil.”
-DÜĞMELER!-
Meclis önünde altı gündür eylem düzenleyen baro başkanları ise kanun teklifini protesto için görüşmelerin sürdüğü sırada TBMM Adalet Komisyonu’na avukat cübbesi ve düğme gönderdi. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, ” “Bu cübbenin bir anlamı var. Her rengin bir anlamı var. Cebinin olmaması bu mesleğin bir kamu hizmeti olduğunu gösterir. İliği ve düğmesinin olmaması ise bağımsızlığı sembolize eder. Şimdi cübbemize düğme dikmek istiyorlar. Ama onlar istesinler, biz bağımsız savunmanın temsilcisi olarak bu düğmeleri cübbemize dikmeyeceğiz” dedi.
-EYLEM-
Tüm bunlar olurken, dikkati çeken bir başka çağrı ise Hatay Barosu’ndan geldi. Bugün Meclis’te görüşülmesi beklenen düzenlemeye işaret edilen çağrıda, “Baroları bölme projesi olan paralel baro teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri bitinceye kadar, ‘sürekli eylemlilik’ ilan ediyoruz. Her gün, Hatay Adliyesi önünde, saat 12.00 – 12.30 arasında yapacağımız oturma eylemine bekliyoruz” denildi.
-Tamer Yazar-