Haziran sonrası dillerden düşmeyen “2.dalga”, büyük bir hızla geldi. Hatta bu “dalga” değil, resmen “tsunami”. Gereken tedbirleri bir türlü almadık. Maske-Mesafe-Hijyen konularına hiç dikkat etmedik, sorumsuz davrandık. Sonuç mu? Günlük 30.000 civarı yeni vaka.
Nasıl Bu Noktaya Geldik?
İşimiz gereği, kamu kurumlarına sık gidip geliyor, toplumun birçok kesimi ile sık görüşüyoruz. Gözlemlerim; kamu kurumlarında çalışanların da, toplumun büyük çoğunluğunun da tedbirlere uymadığıdır. Bir kamu kurumuna, adliyeye gidiyorsunuz, ama birçokları hala maske takmıyor. Hijyen tedbirleri yetersiz. Buna bir örnek vermek isterim… Hatay Adliyesi’nde, 3 yıldan beri tuvaletlerin hijyensizliğiyle ilgili şikayetlerim mevcut ve bunu defalarca kez ilgililere ilettim. Temizlik işleri, temizlik görevlilerince değil, denetimli serbestlikten yararlananlar tarafından yapıyor. Yerleri ve pis noktaları silen paspaslar, insanların ellerini yıkadığı lavaboda -sözüm ona- temizleniyor, sonrasında da -kuruması için- tuvaletlerdeki kaloriferlere asılıyor. Haydi buyurun hijyenden söz edin! O tuvaletlere girmeyi bırakın, kapısının önünden dahi geçtiğinizde kötü kokular burunlara geliyor.
Sonrasında, duruşma salonları ve duruşma salonu önleri… İnsanlar üst üste. Mesafeye dikkat eden yok. Bu konuda gerekli tedbirleri alan ve denetimleri alan da yok. Tedbirlere gereği gibi dikkat eden, maalesef bir avuç insan. Tabi, tedbirleri uygulayarak da hastalık riski var her zaman. Ama tedbir arttıkça, vaka sayılarının oranı düşecektir.
Tabi gerçek vakaların açıklanmasında büyükşehir belediyelerinin rolünü de unutmamak gerekir. Bazı denetim ve sorgulama mekanizmaları olmasa, tahminim, vaka sayıları bir günde 28.000 olarak gösterilmeyecekti. Bu da ayrıca ele alınması gereken, çok önemli bir tartışma konusudur (fakat konu, bu yazıda kaleme alınmayacaktır).
Vaka Sayıları Nasıl Düşer?
Sözde değil, özde denetimlerin yapılması gerekir. İnsan psikolojisine aykırı da olsa, insanların kısmi de olsa bir kapanmaya geçilmeli. Tedbirlere özel sektör de, kamu kurumları da harfiyen uymalı. Kime baksanız, “bana bir şey olmaz” zihniyeti ile geziyor. Ama ne tesadüftür ki, “bana bir şey olmaz” diyenlerin virüse yakalandıktan sonra verecek bir cevapları olmuyor. Açık ve net olmak gerekirse, bu şekilde devam edersek, aşı ya da olumlu bir mutasyon olmadığı, bir mucize gerçekleşmediği sürece, bu vaka sayılarının azalması mümkün değil.
Devletin, ekonomik olarak yurttaşlara daha yüksek noktada destek olması gerekir. Öncelikle kamu kurumları, mali durumları tekrar gözden geçirmeli, tasarruf tedbirlerini artırmalı. Hatay’da, ilk etapta en az 1 haftalık bir sokağa çıkma yasağı uygulanması gerekir. Hükümetin, il bazlı, faizsiz ödeme erteleme-teşvik-nakdi destek paketi açıklaması gerekir. Kamuda tasarruf önemleriyle buna fon sağlanmalı. Kamu israflarının ülkemizde çok yüksek noktalarda olduğu ve bu israfların ufak bir miktar dahi kısılırsa, ekonomimize büyük destek olacağı ortadadır. İnsanlar, “yaşam ile geçim” arasında seçim yapmakta bırakılmakta. Ailesini, çocuğunu geçindirmek için insanlar sokaklara düşüyor. Hükümetin, burada önemli destekler vermesi lazım.
Sayın Sağlık Bakanı, dünkü açıklamasında, Hatay’daki vaka artış oranını %125 olarak açıkladı. Doktor dostlarımız, hastanelerin berbat durumda olduğunu ifade ediyor. Burada bir kez daha sağlık çalışanlarına teşekkürlerimizi iletmemiz gerekir. Karı koca hekim olan, evlerinde ayrı odalarda vakit geçiren hekimler mevcut. Sağlık çalışanlarımız, verdikleri mücadele ile memleketin “isimsiz kahramanları” listelerinde yerlerini çoktan aldılar. Bir kez daha çok teşekkürler.
Covid Günlerinde Yapılabilecekler ve Tavsiyeler
Öyle gözüküyor ki, önümüzdeki günler evlerimizde daha çok vakit geçireceğiz. Bu süreçte neler yapılabilir, fikirlerimi paylaşmak isterim.
Artık her evde internet, akıllı cihazlar ve Netflix bulunmakta. İçe kapandığımız bu dönemler, boş vakitleri daha önce fırsat yaratamadığımız okumalara ayırabiliriz. Çalışma ve ilgi alanlarına dair Youtube’da çok güzel, faydalı içerikler mevcut. Ben şahsen, artık birçok semineri online ortamlardan takip eder oldum.
Bir sonraki yazımda da, değerli okurlar için film-dizi-kitap tavsiyelerimi derleyeceğim. Tavsiyeleriniz olursa, mail adresime yahut telefonuma bu tavsiyelerinizi iletmenizden çok memnun olurum.
Zor günlerde herkese sağlık günler.
YORUMLAR