Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Karasu

Çukurovalı Şair: Adnan Yücel

Bir kentin Tarihine, kültürüne, doğasına, insan zenginliğine… sahip çıkmak kent olmanın temel öğesidir.

Geçtiğimiz hafta Doğan Hızlan köşesinde yazdı: “Yurtdışı turizmin rehber kitaplarında ziyaret edilecek yerlerin listesinde sadece arkeolojik kazıları, müzeleri, camileri, kiliseleri yazılmaz. Çoğunda orada yaşamış müzisyenlerin, edebiyatçıların, ressamların da adı anılır. Sözgelimi birçok gezide Homeros’un Odyssea’sının geçtiği yerler de gösterilir.”

Halep’e gitmiş olanlar bilirler: Agatha Christie’nin, bir odasında, bazı yapıtlarını yazdığı, Mustafa Kemal’in bir süre karargah olarak kullandığı Baron Oteli vardır. Halep’i ziyarete giden turistlerin ilk uğrak yeri burasıdır.

Kentimizde, Antik Beyazıt Oteli var: Mehmet Akif Ersoy’un konakladığı odanın fiatı farklıdır.

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de dikkatimi çekmişti: Yüzlerce binanın duvarında bir yazı: Şair…. ………Yılları arasında altı ay bu binada yaşamıştır… Ne yazık ki, bu anlayış bizde hiç olmadı. Tarihe tanıklık etmiş bir Defne Oteli’ni bir gecede yerle bir ettik. O tarihi binanın yeri şu anda otopark olarak kullanılıyor.

Geçtiğimiz yıl, Nisan ayında I. Kavafis Şiir Akşamları’nı başlattık. 15. Gün önce ikincisini gerçekleştirdik. Edebiyatla uğraşan arkadaşlar bile, “Bu Kavafis” nereden çıktı diye soruyor. Oysa Kavafis uzun süre Antakya’da yaşamıştır. Ve Antakya’yı yücelten 14 adet şiir yazmıştır. Demek ki şairlerimiz bile şiir okumuyor.

Dört yıldır, 24 Temmuz 2002’de aramızdan ayrılan Şair Adnan Yücel’i anıyoruz. Yine önümüzdeki hafta, Çarşamba günü saat 17.00’de Defne Belediyesi, Defne Gençlik Kültür Merkezi’nde şairimizi anıyoruz. Dörtyol’dan, Osmaniye’den çok sayıda şair ve müzisyenle birlikte.

Neden Defne’de? Çünkü Şair Adnan Yücel her yaz en az 15 gün Defne’de kalırdı. En güzel Defne Apollon söylencesini nazım- nesir bir arada, Adnan Yücel yazmıştır. Bu değerlere elbette vefa borcumuz vardır

Adnan Yücel, son dönem toplumcu, gerçekçi şiirimizin en önemli temsilcilerinden birisidir.

Adnan Yücel, bundan on yedi yıl önce, 24 Temmuz 2002 bir çarşamba günü, sabaha karşı, kanser tedavisi gördüğü Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde yaşama gözlerini yumdu.

Her dostun ölümü bana Cahit Sıtkı’nın dizelerini anımsatır: “Gittikçe artıyor yalnızlığımız.”

Yücel’in “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” adlı uzunca şiiri hâlâ dilden dile dolaşır,

Adnan Yücel’in şiirleri dokuz kitaplık bir dünyayı oluşturuyor. 1. Kavgalarla Sözlenen Sevda 2. Soframda Kaval Sesi 3. Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek 4. Çukurova Çeşitlemesi 5. Ateşin ve Güneşin Çocukları 6. Sular Tanıktır Aşkımıza 7. Rüzgârla Bir 8. Bir Özlem Bir Türkü 9. Karacaoğlan.

Adnan Yücel, toplumcu- gerçekçi bir ozandır. 30 yıllık şiir serüveninde, hele bireyselliğin kol gezdiği bir ortamda o hep ezilen insanlarla yan yana durdu. Toplumsal sorunları, şiirin gereklerini de yerine getirerek, gür bir sesle şiirleştirdi.

Kimin sözü bilmiyorum, “Ozanlar gider, şiirler kalır.” Kuşku yok ki Adnan Yücel şiirleriyle hep yaşayacak. En doğrusu onu kendi dizeleriyle anmak: “Beni anlayacak kadar kalabalık değil daha sokaklar. Bu yollar Ben yürümesem de yürünecek”

Onu ziyarete gittiğimizde, “niyetim yok kolay gitmeye” demişti.
24 Temmuz Çarşamba günü saat 17.00’de Eğitimci Canan Başkaya’nın hazırlayıp sunacağı etkinliğetüm şiir dostlarını davet ediyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER