Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Cumhuriyetinin Tapusu…

Genç Türkiye Cumhuriyetinin tapusunun alınışının ve tüm dünyaca tanınışının 97. yıldönümü olan Lozan barış antlaşmasının imzalandığı gündür bugün.

Bundan 97 yıl önce, Lozanda imzalanan bu antlaşma ile Türkiye Cumhuriyetinin toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını, birlik ve beraberlik içerisinde yaşama hak ve hürriyetlerine sahip olabilmesini sağlayan Lozan barış antlaşması, Atatürk ve dava arkadaşları içinde ilk sıralarda yer alan İsmet İnönü tarafından imzalanmak suretiyle yürürlüğe girmişti.

Dünde Hatay’ın anavatana katılışının 81. yılını coşku ile kutladık. Bir kez daha Hatay’ın anavatanın ayrılmaz bir parçası olarak sonsuza dek kalacağını tüm dünyaya yüksek sesle haykırdık ve duyurduk.

***

Bir süredir Lozan barış antlaşması ile ilgili çeşitli olumsuz seslerin çıkmakta olduğunu duyuyor ve görüyoruz.

Oysaki 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan’da imzalanan bu antlaşma ile Genç Türkiye Cumhuriyetinin varlığı, bütünlüğü ve bağımsızlığı tescil edilmiş ve tüm dünyaya duyurulmuş idi.

Bu anlaşma ile kazanılabilecek olan hakların azamisi kazanılmış ve Genç Türkiye Cumhuriyetinin hanesine bir daha silinememek üzere kaydedilmiştir.

Öyle ki:Lozan barış antlaşmasının karşı taraflarından olanlar, Türk heyetinin kararlı ve ısrarlı tutumu , bu tutum sonucu ortaya koydukları isteklerden vazgeçmeyeceklerini anladıkları için “şimdi bunları size veriyoruz ama sonunda fazlasıyla alabileceğimizi unutmayın” yolunda tehditkar sözler sarfetme yoluna gitmişlerdi.

Şöyle bir geriye dönüp bakalım?

97 yıl önce ülkenin içinde bulunduğu durumu bir görelim.

Bir yandan düyun-u umumiye ve kapitülasyonlar ,öte yandan eğitimsizlik, sanayide tamamen dışa olan bağımlılık, ulaşımın yeterli olmayışı, demiryollarının ve limanlarının yabancıların denetiminde ve elinde oluşu, yeterli beslenememe sonucu salgın hastalıkların yayılması gibi tüm olumsuzluklar ve kulluk anlayışı mevcut idi.

İşte böylesi bir ortamda, kurtuluş mücadelesi kazanılmış ve Lozan barış antlaşmasının imzalanabilmesi için gerekenler yapılmış, ısrarlı ve kararlı adımlar atılmış idi.

Tüm olumsuz koşullara rağmen Lozanda kazanılmış olan zaferi küçümsemek, Lozanda kayıplarımız oldu diye söylemlerde bulunmak, Lozan barış antlaşmasını yok sayacak kadar ileri giden tutum ve davranışlarda bulunmak, en hafif bir deyim ile insafsızlık olarak kabul edilmelidir.

Bu nedenle Lozan barış antlaşmasının Genç Türkiye Cumhuriyetinin tapusu olduğu gerçeğini hatırdan uzak tutmamak gerekir.

Bugün bu büyük antlaşmanın imzalanışının, bu tapunun resmen tescil edilişinin 97. yılını kurtken, bu gerçekleri unutmamak, gözden uzak tutmamak gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

Ne mutlu bizlere ki; Lozan barış antlaşması gibi önemli bir antlaşmayı imzalayacak olan güce, anlayışa ve insanlara sahip olmuşuz.

Ne mutlu bizlere ki; 97 yıl önce imzalanan ve halen geçerliliğini koruyan ender antlaşmalardan birin de genç Türkiye Cumhuriyetinin kurucularının imzaları vardır.

İstenildiği kadar Lozan unutturulmaya çalışılsın.

İstenildiği kadar Lozan gölgelenmek istensin.

Bunda başarılı olunamayacak, buna kalkışanların hevesleri kursaklarında kalacaktır.

Bu nedenlerle Lozan barış antlaşmasının 97.yılını büyük bir coşku ile kutluyor ve dünya durdukça bu antlaşmanın sağladığı haklarla Genç Türkiye Cumhuriyetinin varlığını sürdüreceğini tüm dünyaya ilan ediyor ve duyuruyoruz.

Nice 24 Temmuzlara…

Nice 23 Temmuzlara…

[email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER