Tüm Su Kanalları Üzeri
Binalarla Doldurulmuş!
Hakan Boyacı: “Birazcık eski fotoğraflara baktığınızda, hava fotoğraflarına baktığınızda, aslında nedeni o kadar açık ki… Anlamak ve çözüm üretmek için mühendis olmaya gerek yok! Doğanın dengesine karşı yapılan şehirleşme…”
Antakya özelinde Hatay’ın sorunları üzerine sert eleştirileri yanı sıra çözüm odaklı açıklamalarıyla bilinen, Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı, son yağmurlarla beraber yaşanan sıkıntılara dair konulurken, Antakya’nın eski kent mimarisinin bozulmasıyla beraber sıkıntıların da arttığına işaret etti. Bunun için eski fotoğraflara ya da kentin tepesinden bakmaya ihtiyaç olduğunu söyleyen Boyacı, “Birazcık eski fotoğraflara baktığınızda, hava fotoğraflarına baktığınızda, aslında nedeni o kadar açık ki… Anlamak ve çözüm üretmek için mühendis olmaya gerek yok! Doğanın dengesine karşı yapılan şehirleşme! Dağdan gelen tüm su kanalları üzeri binalarla doldurulmuş! Dere yatakları binalarla doldurulmuş, tıpkı Karadeniz’de olduğu gibi! Romalıların açtığı kanallar tahrip edilmiş, suyun gideceği yer kalmamış!” dedi.
-ONLAR ÇÖZMÜŞTÜ!-
Yapılması gerekende de duran Boyacı, şunları dile getirdi:
“Dağın yanında kurulan bir şehir, Antakya. 2000 yıllık bir tarihe sahip. Romalı mühendisler çözmüştü bu sorunu aslında! Biz neden çözemiyoruz? Dağdan gelen suları dağın eteğinde bir istinat duvarıyla, yeni açılacak kanallara ve mazgallara yönlendirirseniz, nispeten su baskınlarının ve çamurun önüne geçersiniz. Yoksa meşhur bir atasözü var; ‘Su akar, yatağını bulur…’ Her seferinde bizler de ‘ah vah’ deriz, güzel şehrimizi yok etmeye devam ederiz.”
-ELEŞTİRİ-
Son yağışların, özellikle Antakya Uzun Çarşı içinde neden olduğu su baskınları, eleştirileri de beraberinde getirdi.
Bu konudaki fikrini sosyal medya hesabından paylaşan, Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Celal Yahyaoğlu, “20 sene önce, Uzun Çarşı’nın kotunun belediyenin yükselttiğini, 20-25 cm indirilmesini ve boydan boya kanal yapılıp mazgallarla kapatılması gerektiğini söyledim ama… Çok iyi mühendisler olduklarından, Uzun Çarşı başına (Kurtuluş Caddesi girişi) enlemesine bir mazgal yaparak ucuza hallettiler.
Seneler önce, Bergama’da bir caddenin her iki tarafında boydan boya mazgallar görmüştüm. En iyi çözümü bulmuşlardı, daha doğrusu Romalılardan örnek almışlardı. Maalesef Antakya, kent planlanmasında, Roma döneminin gerisinde kaldı” değerlendirmesinde bulundu.
Tamer Yazar