DAHA YOLUN BAŞINDA…

Temeli ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki rekabete dayanan internetin tarihi, 1957 yılında Sovyetler Birliği’nin ilk yapay dünya uydusu Sputnik’i fırlatmasıyla başladı. Bu gelişme üzerine bilim ve teknolojide geriye düşmek istemeyen ABD, Savunma Bakanlığı bünyesinde kısa adı ARPA olan İleri Araştırma Projeleri Dairesi’ni (Advanced Research Projects Agency) oluşturdu. Bundan bir süre önce, ABD’nin Savunma Bakanlığı’na bağlı […]

Temeli ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki rekabete dayanan internetin tarihi, 1957 yılında Sovyetler Birliği’nin ilk yapay dünya uydusu Sputnik’i fırlatmasıyla başladı. Bu gelişme üzerine bilim ve teknolojide geriye düşmek istemeyen ABD, Savunma Bakanlığı bünyesinde kısa adı ARPA olan İleri Araştırma Projeleri Dairesi’ni (Advanced Research Projects Agency) oluşturdu.

Bundan bir süre önce, ABD’nin Savunma Bakanlığı’na bağlı bir araştırma kurumu olan RAND’da çalışan Paul Baran adlı bir araştırmacı, olası bir nükleer savaşı ülkenin lehine çevirmenin bir yolu olarak, bilgisayar ve iletişim araçları gibi birbirinden çok farklı iki teknolojinin bir araya getirilmesini önermişti. Nükleer saldırılardan etkilenmeyen, maliyeti düşük bir ağ üzerinden büyük miktarda veri aktarımını, son derece güvenilir sağlayacak olan bu mekanizma, başta internetin temellerinin atılması olmak üzere, pek çok açıdan bir devrim niteliği taşıyordu ama buna karşın, zamanın teknolojisinin çok ötesinde olması ve çalışacak nitelikli eleman eksikliği nedeniyle sessizce rafa kaldırılmıştı.

Konuyu yeniden ele alan ARPA’nın amacı olası bir savaşta sevk ve idarenin kesintisiz sürmesini sağlamak ve birbirinden uzakta olan bilgisayarların birbirine bağlanması yoluyla bunun desteklenmesiydi. ARPA, interaktif programlama alanındaki araştırmacıları ve alanındaki en yetkin isimleri bir araya getirdi. 1969’da ilk fiziksel ağ California’da kuruldu. İlk bilgi transferi Los Angales Üniversitesi, Stanford Araştırma Enstitüsü, Santa Barbara Üniversitesi ve Utah Üniversitesi’nde bulunan dört bilgisayar arasında gerçekleşeti. Ağ, bundan böyle ARPANET adı ile anılacaktı.

1970’te internete bağlı 10 bilgisayar vardı. 1972’de 60 bilgisayar terminalini kullanarak ülkenin çeşitli yerlerindeki ARPANET bilgisayarlarına bağlandı. Elektronik posta (e-mail) kavramı ortaya çıktı. e-mail adres bileşeni @ ile ifade adildi. Devasa ağ işler durumdaydı ama henüz internet değildi.
1973 yılında farklı ağların aralarında veri iletimi sağlayabilmeleri için ortak bir dil oluşturularak birleştirilmeleri kararlaştırıldı. 1976’da bilgisayarların kablonun dışında, radyo ve uydu üzerinden birbirleriyle iletişim kurmaları sağlandı. O dönemdeki bilgisayarlar artık ağ içinde konuşmaya olanak sağlayabiliyordu. Ağ kullanımı dünya genelinde kullanıcı sayısında büyük bir artışa yol açtı.

1977’de e-posta yaygınlaştı. 1979’da ilk defa çok kullanıcılı interaktif siteler oluşturuldu. 1981’de tüm gelişmeler bir araya getirildi. 1982’de internetin büyümesi devam etti. 1985’te Microsoft’un ürünü Windows ortaya çıktı. 1986’da internetin gücü fark edildi. 1988’de internet üzerinden canlı sohbet gerçekleştirildi.

1990’lara gelindiğinde özel, ticari ve akademik ağlar dünyayı sarmıştı ve internetin büyük çoğunluğu özel sektör tarafından işletiyordu. Dünya bundan sonra Hacker ve Cracker’larla tanışacaktı.1990 yılında ARPANET işlemlerine son vererek, internetle birleşti. 1991’de çok geniş kapsamlı bir bilgi bankası meydana geldi. CERN’de çalışan Tom Berners-Lee, ilk web sayfasını yazarak www’i (World Wide Web) icat etti. www HTML Web sayfalarını barındıracak bir sunucu ve Web belgelerini görüntüleyecek bir tarayıcı, bir anlamda internete bir giriş kapısıydı. Bununla birlikte komplike bilgisyar komutlarını öğrenmeye ya da ezberlemeye gerek kalmadı. Eski adreslerin yerini www almaya başladı. İnternet, dünya için gittikçe daha önemli hale geliyordu.

1992’de multimedya, internetin çehresini değiştirdi. Bağlantı sayısı 1 milyonu aştı. “İnternette sörf yapmak” deyimi ortaya çıktı. 1993’te www devrimi gerçek anlamda başladı. İş ve medya dünyası interneti fark etmeye başladı. İlk ticari web sitesi ve web portalı Global Network Navigatör, Tim O’ Reilly tarafından faaliyete geçirildi. 1994’te internet kurulan yeni ağlarla yaygınlaştı ve günlük yaşamın bir parçası oldu.

2000’lerde internet, küresel dünya ekonomisinin en büyük pazarlarından biri haline dönüştü. 2001’de Wikipedia kuruldu. IPOD, Apple tarafından piyasaya sürüldü. 2003’te MySpace faaliyete geçti. 2004’te Facebook faaliyete geçti. San Francisco’da ilk Web 2.0 konferansı yapıldı. 2005’te Youtube, 2006’da Twitter faaliyete geçti. Web sitesinin sayısı 100 milyonun üzerine çıktı. 2000’li yıllar ile birlikte internet, sosyal web uygulamalarını da içeren Web 2.0 devrimi yaşanmaya başladı.

İngilizcedeki “International Network” sözcüklerinin kısaltılmış hali ve “Uluslararası Ağ” anlamına gelen internet, dünya çapında herkesin bildiği bir kavram haline geldi. Dünyayı sarıp sarmaladı, daha önce hiç görülmedik bir şekilde etkiledi; küresel ticaretin ayrılmaz bir parçası oldu. Bugün dünya nüfusunun nerdeyse yarısı internet bağlantısına sahip ve internete bağlı toplam cihaz sayısı yaklaşık 25-30 milyar arasında.

Devasa veri merkezlerini birbirine ve bize bağlayan, hayatımızla ilgili en küçük ayrıntıların depolandığı ve paylaşıldığı bir kablo ağı olan internet, artık günlük yaşamın “olmazsa olmaz”larından ve daha yolun başında…

Exit mobile version