Kurtuluş Caddesi’nden eski kentin dar sokaklarına kadar birçok yerde karşımıza çıkan ‘demirden kafeslere’ tepki gösterenler, yine kentin bu yakasında oturanlar, eski kentin eski insanları.
Tarihler 29.05.2019’u gösterirken, Hatay Valisi Rahmi Doğan başkanlığında, Hatay İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve DOĞAKA koordinasyonunda, Hatay 2018-2023 İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Çalıştayı gerçekleştirildi. Tarihler 30.05.2019’u, yani bir gün sonrasını gösterirken, aynı çalıştayın bu defa Sonuç Raporu paylaşıldı. Ancak ne Çalıştay içinde dile gelen başlıklar arasında yer aldı, eski kentin dün hikâyesinin taş ve ahşap evleri, ne de Çalıştay sonrası sonuç raporunda altı çizildi.
Bugünün sayfasında yer verdiğimiz evler, Çalıştay’ın içinde kendine yer bulamayan eski kentin birkaç yüz yıllık geçmişinden kalan, kalabilen yapılarından sadece biri. Son dönem Antakya’sında sıkça gördüğümüz ‘demir kafes’ örneklerinden biri, bu yapıda da uygulanmış. Taş bedeninde beliren derin çatlaklar ve hatta kırılmaların yaratabileceği riskler düşünülerek, bu çözüm bulunmuş. Ancak eleştirilen şey, “Bu kadar masraf yapılıp demirden elbise giydireceklerine, tamiratı için para harcasalarmış” noktasında!
Kurtuluş Caddesi’nden eski kentin dar sokaklarına kadar birçok yerde karşımıza çıkan bu duruma tepki gösterenler ise yine kentin bu yakasında oturanlar, eski kentin eski insanları.
-YAZIK!-
Zenginler Mahallesi Muhtarlığının hemen yanı başındaki ‘çökme’ tehlikesi yaşayan eski ev için konuşanlar ve öyledikleri, şöyle:
G.M. >> Kurtuluş Caddesi’nin Uzun Çarşı girişinde de var böyle bir bina. Cadde üzerinde. Tabi o binanın üzerine ilk bu işlem yapıldığında, ikinci katı da duruyordu, çatısı da. Şimdi gidin bir bakın bakalım, ne olmuş o eski Antakya evine! İkinci kat tamamen yok olmuş. Yakında bütünüyle çöker! Sonra mı? Gelsin çok katlı bir bina! Oh, mis! Sonra da eski kentin siluetinden bahsederler! En büyük ikiyüzlülüğümüz de kendimize! Bu kente!
Y.M. >> Bu kente bir zamanlar turist getiren bir firmanın temsilciliğini yapıyorum. Gelenlerin şikayeti bu anlamda hiç değişmedi. Yeni kentte zaten görülecek bir şey yok. Şehirleşme adına sizi cezbeden bir mimari yapı ya da doğa yok. Eski kent ise adı üstünde! Eski! Bu sorduğunuz şeye daha önce bir isim takmıştınız… Demir elbiseler, diye! Haklı bir yorum! Demirden elbiseler! Ne adına yapıyorlar peki? Evleri korumak için mi? Sanırım, yine sizin dediğiniz bir şey için! Güvenli bir şekilde çökmelerine yardımcı olmak için!
İ.B. >> Belediyeler bir şeyler yapıyor. Biri bir tarafından tutmuş şehrin, diğeri bir başka tarafından. Valilik de bir başka yerinden! Her yöne çekiştirip duruyoruz. Peki, hep beraber yaptığımız ortak bir şey var mı? Bölük pörçük değil, ama genel bir şey! Tamer Yazar