Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin üçüncü kez verdiği ihlal kararı, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ için tahliye sürecini yeniden gündeme taşıdı. DEM Parti, Kobani davasındaki tutuklamaların siyasi olduğunu vurgulayarak, hukuki sürecin derhal sona erdirilmesini talep etti.
AİHM kararı sonrası hukuki süreç yeniden başladı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 8 Temmuz 2025 tarihinde aldığı üçüncü ihlal kararı, yıllardır tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ için yeni bir sürecin kapısını araladı. AİHM, Kobani davasının hukuki zeminden yoksun olduğunu açıkça belirtirken, alınan karar sonrasında avukatlar hızlıca harekete geçti.
Demirtaş ve Yüksekdağ için tahliye başvurusu yapıldı
Demirtaş ve Yüksekdağ’ın avukatları, sabah saatlerinde Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak müvekkilleri için tahliye talebinde bulundu. Kobani davası kapsamında tutuklu bulunan diğer isimler için de aynı talep dosyaya eklendi. Başvuruda, AİHM kararının bağlayıcılığı vurgulanarak, daha fazla hak ihlali yaşanmaması gerektiğine dikkat çekildi.
AİHM kararı: Tutukluluk siyasi amaç taşıyor
AİHM’in 8 Temmuz tarihli kararında, Demirtaş’ın tutukluluğunun hukuki değil siyasi saiklerle sürdürüldüğü net bir şekilde ortaya konuldu. Mahkeme, Türkiye’yi bir kez daha ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı gibi temel hakların ihlali gerekçesiyle mahkûm etti. Kararda, Demirtaş’ın özgürlüğünün gasp edildiği ve bunun siyasi hesaplarla yapıldığına dair güçlü deliller yer aldı.
DEM Parti: Hukuksuzluk sona ermeli
DEM Parti, AİHM kararının ardından yazılı bir açıklama yayımlayarak, mahkemelere yapılan başvurunun ayrıntılarını kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kobanî kumpas davasında yıllardır hukuksuzca rehin tutulan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları ve MYK üyelerinin tahliyesi için Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurduk. AİHM, bu davanın hukuka aykırı olduğunu ve tutukluluğun siyasi amaç taşıdığını açıkça ifade etmiştir. Hukukun üstünlüğü gereği, tüm arkadaşlarımız hakkında derhal tahliye kararı verilmelidir.”
İstinaf süreci de devreye giriyor
Avukatlar yalnızca tahliye ile yetinmeyerek, sürecin bir sonraki aşamasına da hazırlık yapıyor. Mahkemeden çıkacak tahliye kararının ardından, İstinaf Mahkemesi’ne beraat başvurusu yapılacağı açıklandı. AİHM kararında, yargılamanın temelini oluşturan delillerin geçersizliğine işaret edilmesi, beraat ihtimalini güçlendiriyor.
Demirtaş 2016’dan bu yana tutuklu
Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016 tarihinde Diyarbakır’daki evinden gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı. O tarihten bu yana cezaevinde bulunan Demirtaş için daha önce de AİHM ve Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararları verilmişti. Ancak bu kararlara rağmen tutukluluk hali devam etmişti.
Siyasi davalar yeniden mercek altında
AİHM’in bu son kararı, yalnızca Demirtaş ve Yüksekdağ için değil, Türkiye’deki siyasi yargılamalar açısından da önemli bir örnek teşkil ediyor. Kararın ardından gelen tahliye başvurusu, ulusal ve uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Hukuk çevreleri, yargının bağımsızlığı ve insan hakları standartları bakımından bu kararın belirleyici olacağını ifade ediyor.

