Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Demokrasi Kazandı, Bahar Geldi…

Yerel yönetimler için sandık başına giderek oylarımızı kullanışımızın üzerinden 20 gün geçti. Seçim gününü saymaz isek, 19 gündür İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi ile yattık ve kalktık.

İtiraz üzerine itirazlar, talep üzerine talepler birbirini kovaladı.

Öyle ki; hukukçuların, hatta hukuktan biraz anlayanların bile şaşkına döndükleri bir ortam oluştu.

Bu güne kadar yapılan seçimlerin hiçbirinde görülmeyen bir yöntem İstanbul Büyükşehir belediyesi seçimleri için uygulanma yoluna gidildi.

Geçersiz oylar, geçerli oylar, zarflar sayıldı da sayıldı.

Son olarak Maltepe’de bu sayıma nokta konuldu.

Geçtiğimiz yıllarda adalet yürüyüşünün sonlandırıldığı ve büyük bir mitingin gerçekleştirildiği Maltepe’de, Atatürk ilke ve devrimlerine, çağdaş eğitime, Laik bir yaşam biçimine kendini adamış olan Türkan Saylan isminin verildiği salonda oy sayımları yapıldı. İtiraz edenlerin engellemelerine rağmen, sayım köy enstitülerinin kuruluş yıldönümü olan 17 Nisan’da sonuçlandırıldı.

Maltepe İlçe seçim kurulunun birleştirme tutanağından sonra İstanbul İl seçim kurulu da birleştirme tutanağını düzenleyerek İstanbul Büyükşehir belediye başkanı olarak Ekrem İmamoğlu’na mazbatasını verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu Saraçhanedeki belediye binasına giderek görevi devraldı. Devirden önce ve sonra Belediye önünde toplanan vatandaşlara seslendi.

Şimdi kala kala AKP’nin yapmış olduğu olağanüstü itirazın YSK tarafından incelenip karara bağlanması kaldı.

Hatırlanacağı üzere İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimini kaybettiğini bir türlü içine sindiremeyen AKP, üç bavul dolusu olduğunu beyan ettiği belgeler ile birlikte YSK’ya olağanüstü itiraz dilekçesini sunmuş idi.

Sık sık yazdığımız ve hatırlattığımız üzere itiraz herkesin hakkıdır.

Ancak itiraz yapanlar da, bunun yasal gerekçelerini ve delillerini itirazla birlikte sunmak zorundadır. Hiçbir şey olmasa bile, kesinlikle bir şeyler oldu, ama biz fark edemedik demekle bir yere varılamaz.

YSK delil toplamaz, ancak sunulan delilleri incelemek suretiyle yapılan itirazı değerlendirir.

Seçimi kazanmayı kabullenip, kaybetmeyi kabullenmemek demokrasinin kuralları ile bağdaşmaz.

Nitekim yerel yönetim seçimleri ile ilgili bu karmaşa durumunu gören ve halen AKP’li olarak bu parti içerisinde önemli bir konumda olduğu var sayılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçtiğimiz günlerde şu açıklamayı yapma zorunluluğunu duymuştur:…. 31 Mart seçimleri öncesi ve sonrası yaşananlar, bir vatandaş olarak herkes gibi beni de endişelendirdi. Vaktiyle bize yapılan yanlışlıkları, bizim güçlü olunca başkalarına yapmamamız gerekir. Türkiye’nin demokrasi gücü büyüktür….

Hiç olmazsa bu uyarıya kulak verilmeli ve ortamı germe yerine, huzurlu bir ortamın oluşmasına çaba gösterilmelidir.

İmamoğlu’nun mazbatasını alması ile birlikte bu sonucu içlerine sindiremeyenler önce bir şaşkınlık geçirdiler ve daha sonra da YSK’nın seçimi iptal edebilmesi için yeni yol ve yöntemler arayışına girdiler.

YSK’nın hukuka uygun en doğru kararı vereceği başta hukukçular olmak üzere büyük bir çoğunluğun beklentisidir.

YSK kararı beklene dursun, mazbatasını alan İmamoğlu kucaklayıcı, birleştirici, ayrışmayı ortadan kaldırıcı, birlik ve beraberliği sağlayıcı konuşmalar yapmak suretiyle İstanbul’la birlikte ülkemize baharın geldiği müjdesini verdi. Öyle ki; ateşi yükselen dövizin bile ateşi düşmeye başladı.

Şuan için bilinen tek şey, 31 Mart yerel yönetim seçimleri sonucunda demokrasi kazanmış ve Türkiye’ye bahar gelmiştir…

[email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER