İstanbul’da olan deprem tüm ülkede ses getirdi.
Zira dünyanın sayılı metropollerinden olan İstanbul’da olan deprem sadece ülkemizde değil tüm
dünyada yankılandı.
Deprem bütün İstanbulluları sokağa döktü.
Şehri terketmek isteyenler yüzünden tıkanan yollar nedeniyle İstanbul ve deprem bir kez daha
gündeme geldi.
Ve maalesef Hatay’ımızın acılarını tekrar tazeledi.
Gündeme düşerken, acılar tazelenirken neler de yaşandı?
Toplantı alanlarının olmadığı görüldü.
Ne oldu deprem toplanma alanlarına?
Ya AVM oldu ya da konuta dönüştürüldü.
O zaman vatandaş şaşkın bakışlar arasında sığınacak yer aradı. Ama bir çok kişi sığınacak yer
bulamadı.
Yıllarca özel iletişim vergisi (ÖİV) toplandı da ne oldu?
Toplanan bu vergi esas gitmesi gereken yer yerine, lüks ve israf harcamalarına gitti.
Her depremde ek vergi geldi. Bu ek vergilerde amacı dışında başka alanlarda kullanıldı.
Böylece bu günlere geldik.
Ne oldu bu günler gelince?
Evler çürük ve depreme dayanıklı olmamasına rağmen fiyatları ve kiraları yükseldi.
Kiralar artınca, kiracılar zor duruma düştü.
Şimdi herkes sokaklarda.
Kimi şunun için, kimi bunun için.
Ama sokaklar, parklar, yollar dolup taşıyor depremden sonra.
Ne olacak bundan sonra?
Depremle ilgili çözülmesi gereken bir çok sorun duruyorken bir de buna İstanbul’un su problemi
eklendi.
Ve belkide sorunlar içinde önceliği aldı.
Ancak, su işini çözmek için de su kaynaklarını tehdit altında bırakan Kanal İstanbul’u çözmek
gerek.
Kanal İstanbul’u çözersek İstanbul’un su sorununu da çözmüş oluruz.
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi yılların biriktirdiği bu sorunları adım adım çözecektir.
Ama bunlar zaman alacak.
Ama bunlar için karar alınacak.
Ama bunlar için alınacak kararlar uygulamaya konulacak.
Önümüzde yaşadığımız depremler ve sonuçları var.
Aradan yıllar geçti. Sorunlar birikerek kapımıza yığıldı.
Örnek önümüzde duruyor.
Bunları göz önünde bulundurarak hareket etmeli ve adımlar atmalıyız.
Adımlar atmalıyız ki sonuç alalım ve aydınlık günlere ulaşalım.
YORUMLAR