Deprem öncesi Hatay’ın Defne ilçesi Armutlu Mahalllesi’nde yaşayan ve yaşamını anlamlı bir mücadele ile devam ettiren Mine Görün…Sevenleri ona Mine abla diye sesleniyor. Sevilen bir kadın…Önce İnşaat sektöründe inşaat teknikerliği okuyor. Ardından eğitimini dört yıla tamamlıyor ve lisans diploması alıyor. Kurtuluş Lisesinin efsane yıllarından çıkma bir orijini var. Deprem öncesi İskenderun Teknik Üniversitesinde iki ayrı kantin işletiyor. Gastronomi ile tanışıyor. Kendini bu alanda yetiştiriyor. En lezzetli yaptığı meze zeytinyağlı Humus. Onu yapmayı da ünlü Humus ve Bakla salonu Nedim Usta’nın dükkanında Adnan Yoğurtçu’dan öğreniyor.
Herkes gibi onunda 6 Şubat 04.17’de 90 saniye içinde tüm hayatı değişiyor. Evini sevdiklerini kaybederek zorunlu göç edenler arasında yer alıyor. Bir daha mutlaka dönmeyi isteyerek kader rüzgarı onu Antalya’nın Kaş ilçesine sürüklüyor. Bu ilçede, bu tatil cennetinde Tekin Yumlu ile tanışıyor. Tarık Yumlu; Pişekar adlı bir Vegan restoranın sahibi ve şefi. Tarık Yumlu, bir süre sonra “Anne” diye hitap ettiği Mine Görün’e vegan mutfağıyla ilgili ne biliyorsa öğretiyor. Mine ablanın içinden adeta mükemmel bir aşçı çıkıyor. Üstelik hiç bilmediği ve oldukça zor olan vegan mutfağında Antakyalıların lezzetli mutfak elleriyle bir numara oluyor.
Mine abla, vegan restoranda vegan mutfağıyla adeta bir numara olmayı ve Kaş’ta yeni bir hayat kurma hikayesini bize gözleri yaşlı anlatıyor. Ancak hemen ekliyor: “ ben ne öğrendiysem Vegan şefi Tarık Yumlu’dan öğrendim. Biz mesai saatlerinde şef ve aşçı, mesai saatlerinin dışında anne ve oğlu gibiyiz. Pişekar adlı vegan restoranımızı en iyiler arasına sokmaya çabalıyoruz. Yolu Kaş’a düşen tüm güzel Antakyalıları restoranımıza bekliyoruz. Onlar için menümüzde sürpriz Antakya vegan ve vejeteryan yemeklerimiz de var. “
Çok anlamlı çok gurur verici bir o kadar insanın içini burkan bir hikaye değil mi?
İyi ki varsın Mine Görün…