Hatay’ın Antakya ilçesinde, 6 Şubat depremlerinde yıkılan Selim Köse Apartmanı’nda 43 kişi hayatını kaybetmişti. 31 Ocak’ta Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak davanın ilk duruşmasına Manisa Barosu avukatları da katılım gösterecek. Baro Başkanı Sevgi Başak Yeşil Malay, “Ülkemizin cezasızlık politikaları nedeniyle bu noktadayız. Hukukun üstünlüğü için bu davalara sahip çıkmalıyız” dedi.
Manisa Barosu’ndan Çağrı: “Hukukun Takipçisiyiz”
Hatay’da yaşanan büyük felaketin ardından, Selim Köse Apartmanı davası, adalet arayışının sembolü haline geldi. 31 Ocak 2025 tarihinde Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşmaya, Manisa Barosu avukatları da destek vermek amacıyla katılacaklarını duyurdu.
Manisa Adliyesi önünde açıklama yapan Manisa Barosu Başkanı Sevgi Başak Yeşil Malay, adaletin sağlanması adına bu tür davaların takipçisi olacaklarını belirtti. Malay, “Eğer 1999 depreminde, Soma faciasında veya daha önceki felaketlerde sorumlular hesap vermiş olsaydı, belki bugün bu açıklamaları yapıyor olmazdık” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de Cezasızlık Sistemi Devam Ediyor”
Malay, Türkiye’de yıllardır süregelen cezasızlık düzenine dikkat çekerek, sorumluların yargılanmadığı bir sistemde yeni felaketlerin yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Malay, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Eğer daha önce yaşanan felaketlerde adalet sağlanmış olsaydı, belki de geçtiğimiz hafta Bolu’daki 78 canımızı yangında kaybetmeyecektik. Ülkemizde sorumlular hesap vermediği için biz her gün yeni bir felaketle uyanıyoruz. Avukatlar, barolar olarak bu davalara sahip çıkmak zorundayız.”
Selim Köse Apartmanı: 43 Canın Enkaz Altında Kaldığı Bina
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremin ilk anlarında çöken Selim Köse Apartmanı, 43 kişiye mezar oldu. Enkaz altında kalanlar arasında 14’ü çocuk olmak üzere çok sayıda insan hayatını kaybetti.
Avukat Seda Mutaf, depremde yakınlarını kaybeden aileler adına yaptığı açıklamada, davanın önemine dikkat çekti:
“Bu bina, yönetmeliklere uygun şekilde inşa edilmedi. Depremin ilk saniyelerinde saniyeler içinde yıkıldı. 23 daireli apartmanda yalnızca 6 kişi yaralı olarak kurtulabildi. Bu bina bir yuva değil, ölüm tuzağıydı.”
“Türkiye Ucuz Ölümler Ülkesi Haline Geldi”
Açıklamada, Türkiye’de geçmişte yaşanan diğer büyük depremlere de vurgu yapıldı.
1999 Gölcük, 2003 Bingöl, 2011 Van ve 2020 İzmir depremlerinde olduğu gibi Selim Köse Apartmanı davasında da sorumluların ceza almadan kurtulma ihtimalinin yüksek olduğu dile getirildi.
Mutaf, “Bu bina saniyeler içinde yıkıldı ama halen sorumlular yargılanmıyor. Tutuklu sanık yok. Birçok sorumlu firari. Bu sistem değişmedikçe daha fazla insan hayatını kaybedecek.” ifadelerini kullandı.
“Belgeler Kayıp, Sorumlular Serbest”
Depremde yıkılan binanın statik raporları, zemin etütleri ve projeleri hala tam olarak ortaya çıkarılamadı.
Dava sürecinde yapılan bilirkişi incelemeleri, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden alınan bir raporla sanıkların asli kusurlu olduğunu ortaya koydu. Ancak belediye görevlileri sadece tali kusurlu olarak değerlendirildi ve henüz tutuklanan olmadı.
Bu durumu eleştiren avukatlar, sorumluların halen ihalelere girdiğini ve iş yapmaya devam ettiğini belirtti.
“Adalet İçin Mücadelemiz Sürecek”
Depremzedelerin aileleri, sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini ve hukuksuzluğa karşı seslerini yükselteceklerini ifade etti.
Mutaf, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı: “Biz sevdiklerimizi kaybettik ama susmayacağız. Hukukun üstünlüğü için, adaletin yerini bulması için, yeni canlar gitmesin diye bu davanın takipçisi olacağız. Türkiye’de cezasızlık düzeni sona erene kadar mücadelemiz sürecek.”