Kent siluetine uygun daha estetik bir işhanı yapımı için çalışmalar tamam:
Vakıf işhanında tahliye için son gün 30 aralık…
Antakya’da Saray ile İnönü Caddeleri arasında kalan Vakıf İşhanı’nda müstecirlerin bu ayın sonuna kadar işyerlerini tahliye etmesi bekleniyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, bu konuda bir açıklama yaparak, mevcut iki blokun da deprem riski içerdiğini, bu tehlike ve riskin göze alınamayacağına vurgu yaptı. Hatay Vakıflar Bölge Müdürlüğü adına kaleme alınan yazılı açıklamada, Mehmet Şah Vakıf İşhanı’nda, Genel Müdürlüğün 2013 yılı Denetim Raporu’nda, Mehmet Şah Vakıf İşhanı ile ilgili yapılan incelemede, “….kullanım açısından işlerliğini yitirmek üzere olduğu, yerine günümüz koşullarına uygun daha kullanışlı ve akılcı bir yatırıma dönüştürülmesinin uygun olacağı..” kararı alındığı hatırlatıldı ve şu bilgilere yer verildi:
“Bu doğrultuda, söz konusu Vakıf taşınmaz, Vakıflar Kanunu’nun 36. Maddesi kapsamında Vakıflara ait mazbut akar taşınmazların vakfın menfaatine, fen ve sanat kurallarına, Antakya’nın tarihi dokusuna uygun, vakıf akarının tahsis edildiğinden bugüne taşıdığı tarihi ve ticari işlevine uygun, teknolojik imkan ve güvenliği yüksek bir İşhanı yapmak suretiyle değerlendirilecektir.
Bu kapsamda idaremizce yaptırılan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan yapı risk analizinde, iki bloktan oluşan yapının ikisinin de riskli yapı olduğu ve tahliye edilerek yıkılması gerektiğine karar verilmiştir. Antakya ve çevresi, 1. derece deprem kuşağında yer almaktadır. Tarih boyunca çok defa büyük deprem felaketine uğramış olan Antakya’da olası 7.5 şiddetindeki depremde Antakya’da açıklamamıza konu İşhanı gibi pek çok bina yıkılacaktır.
Hatay Vakıflar Bölge Müdürlüğü, sorumlu olduğu taşınmazlarda deprem gibi insanlık için önemli olan bir konuya duyarsız kalamayacağı gibi kanuni sorumluluğu da vardır. Bölge Müdürlüğümüzce iki bloktan oluşan İşhanı yapıların yıkılarak, iki blok arasında kalan ve İdaremizce Antakya Belediyesi’nden satın alınan parselin de tevhit edilmesiyle oluşan taşınmaza, imar planına uygun bir şekilde mevcut İşhanı ile aynı işlev ve mahiyette daha estetik, kent siluetine uygun günümüz teknik imkanlarının kullanıldığı İşhanı planlanmaktadır. Çalışmaları yürüyen İşhanı planımızda bodrum katlarına mevcut otoparktan daha geniş ve kapsamlı bir otopark da yapılacaktır.”
-BU AY SON!-
Yıkılacak İşhanı’nında bulunan eski kiracıların sözleşmelerinin bu ayın sonu itibariyle sonlandırılacağı bilgisine de yer verilen Hatay Vakıflar Bölge Müdürlüğü açıklamasında daha sonra şöyle denildi:
“Bu nedenle, can ve mal güvenliği açısından riskli binanın en kısa zamanda boşaltılması hususu eski kiracılara tebliğ edilmiştir. Tebliğe istinaden, İşhanı’nda pek çok kullanıcı tahliyeyi gerçekleştirmiştir. Fakat geçen zaman içinde İşhanı bazı kullanıcılarca boşaltılmamış ve bu kullanıcılar işgalci olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Şifahi tebliğ ve uyarılarımızı dikkate almayan işgalcilerin, ilgili yasa gereği vakıf taşınmazının ilgili mülki idareden tahliyesi için idaremizce talepte bulunulmuştur. Talebimize ilişkin tahliye işlemi mülki idare tarafından yürütülmektedir. Tahliye işlemi sonrası ilgili mevzuat çerçevesinde iş güvenliği ve mevzuatına uygun yıkım ve yeniden inşa işlemleri idaremizce gerçekleştirilecektir.
Vakıflar idaresi olarak görevimiz, idaresinde ve temsilinde bulunduğu vakıfların amaçları doğrultusunda ekonomik kural ve riskleri gözeterek basiretli bir şekilde idare etmektir. Bölge Müdürlüğümüz sorumluluk alanına giren vakıf taşınmazlarında bu görevini en doğru şekilde yapmak üzere çalışmalarına devam etmektedir. Vakıf taşınmazından elde edilen gelirler, bölgemizdeki medeniyet birikimimizin simgesi vakıf kültür varlıklarının onarım ve bakımı, muhtaçlara maaş, öğrencilere burs, gıda yardımı olarak harcanmaktadır. Bölgemizin tarihi değeri olan Antakya Ulu Cami, Habib-i Neccar Cami ve koruma alanındaki özel proje alanı, Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, Beyazıd-ı Bistami Türbesi gibi pek çok vakıf eseri elde edilen bu gelirlerle onarılmıştır.”
Vakıflar Bölge Müdürlüğü açıklamasının son bölümünde de, “Vakıfları gelirlerinden mahrum bırakmaya ve akar taşınmaz yatırımlarını engellemeye yönelik tutum ve davranışlar tarafımızca, medeniyetimizin güzide kurumu olan vakıf kurumuna zarar vermek ve vakıf kurucuların şahs-ı manevilerini yok saymak olarak değerlendirilecektir” denildi. -Cemil Yıldız-