Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

 Depremin ekonomiye maliyeti 104 milyar dolar

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz “Maliyetlerden ve makul bir kardan çok öteye giden, fırsatçılığa dönüşen fiyat artışları hele hele deprem bölgesinde hiçbir şekilde kabul edilemez. Dolayısıyla bu konuyu müsamahasız bir şekilde takip edeceğimizi ve gerekli yaptırımları uygulayacağımızı açık ve net şekilde ifade etmek isterim” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, fırsatçılığa dönüşen fiyat artışlarının özellikle de deprem bölgesinde kabul edilemeyeceğini belirterek, “Bu konuyu müsamahasız bir şekilde takip edeceğimizi ve gerekli yaptırımları uygulayacağımızı açık ve net şekilde ifade etmek isterim.” dedi.
Yılmaz, Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce Mahallesi’nde Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Beton Santralleri ile Asfalt Plentleri’nin açılış töreninde, Anadolu’yu anayurt yapan destan şehir Malatya’da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Malatya Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden MESTON ve ESENLİK şirketleri eliyle hayata geçirilen beton santrallerinin hem bölgedeki ihtiyacı karşılayacağını hem de fahiş fiyat oluşumların önüne geçeceğini aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:
“Oldukça önemli rakamlara ulaşmış fiyatlar bu tesislerin çalışmasıyla neredeyse yarı yarıya düştü. Bu da bize şunu gösterdi, fahiş fiyata karşı en büyük panzehir daha çok üretim daha çok rekabettir. Hiçbir işletmeyi özellikle bölgesel tekel oluşturacak işletmeyi kontrolsüz bırakmamak gerekir. Burada fırsatçılık yapmaya çalışanlara bütün bölgede de etkili bir denetimle de yine cevap verdiğimizi, vermeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum. Gerekirse ilave düzenlemeler de yaparız, gerekirse bu şartları kötüye kullanmaya çalışanlara farklı yaptırımlar da geliştiririz. Buradan bir kez daha uyarıyoruz. Kimsenin kazanmasına karşı değiliz, elbette kazanacak işletmeler. Belirli bir maliyet var o maliyetin üzerine de belli bir karlılık elbette olacak ama maliyetlerden ve makul bir kardan çok öteye giden, fırsatçılığa dönüşen fiyat artışları hele hele deprem bölgesinde hiçbir şekilde kabul edilemez. Dolayısıyla bu konuyu müsamahasız bir şekilde takip edeceğimizi ve gerekli yaptırımları uygulayacağımızı açık ve net şekilde ifade etmek isterim.”

 “Depremin ekonomiye maliyeti yaklaşık 104 milyar dolar”
Malatya Büyükşehir Belediyesini çözüm odaklı bu yaklaşımı için tebrik ederek, beton santralleri ve asfalt plentlerinin hayırlı olmasını dileyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“11 ilimizi doğrudan etkileyen ‘asrın felaketi’ tarımdan sanayiye birçok alanı olumsuz yönde etkilemiştir. Depremin konutlar üzerindeki maliyetinin yanı sıra altyapı ve ekonomik, sosyal hayat üzerindeki maliyetleri ihmal edilmemelidir. Üç boyutlu bir şekilde bu olaya yaklaşıyoruz. Yaptığımız hesaplara göre 104 milyar dolar depremin ülkemize maliyeti var. Depremin ilk anından itibaren depremzedelerimize kira ve nakdi yardımlarla vatandaşımızın yanında olduk. Bu vesileyle bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet geride kalanlara sabır diliyorum. Depremde fedakarca görev yapan, birileri sosyal medyada başka bir takım gündemler oluşturmaya çalışırken sahada fedakarca ter döken herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum, Allah hepsinden razı olsun. Depremin yaralarını sararken, hızla yeni yerleşim yeri seçimi, yıkılan ve ağır hasar gören mevcut yerleşim alanlarının arazi kullanımı ve afet risk durumunu belirlemiş durumdayız. Güvenli yerleşim alanları için ‘dirençli şehirler’ yaklaşımımıza uygun şekilde planlama ve tasarım yapıyoruz.”

“Her türlü tedbiri alıyoruz”
Yılmaz, depremin en çok etkilediği ve büyük oranda şehir merkezlerinde kalan eski yerleşim alanlarının zeminlerini de detaylı bir şekilde incelediklerini anlatarak, şöyle konuştu:
“Bu bölgelerde, fay hattına yakınlık söz konusu olduğundan, vatandaşımızı da mağdur etmeyecek şekilde imar kısıtlaması, bina yüksekliği kısıtı ve yoğunluk azaltımı dahil her türlü tedbiri alıyoruz. Kapsayıcı, afetlere duyarlı ve yaşanabilir bir şehirleşmeyle depremden etkilenen tüm şehirlerimizde yaşanabilirliği en yüksek seviyeye çıkaracak kentsel dönüşüm seferberliğiyle afetlerin yaralarını sarmakla kalmıyoruz, olabilecek afetlere karşı da riskleri azaltıyoruz, bünyemizi kuvvetlendiriyoruz. Son dönemde bu yönde çok önemli bir adım atıldı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yeni bir başkanlık kurduk, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı. Eskiden sadece bir genel müdürlüktü bu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bünyesinde. Şimdi ayrı bir başkanlık oldu altında da 3 genel müdürlük olan başkanlığa dönüştürdük. Kentsel dönüşümle ilgili kanunumuz da halihazırda bugün Meclisimizde görüşülüyor, bugün yarın bitmesini bekliyoruz bu kanunun. Kentsel dönüşüm kanununun çıkmasıyla risk azaltma konusunda da çok daha hızlı bir şekilde hareket etme imkanına kavuşmuş olacağız.”

“Bu yıl ve gelecek yıl depremin yaralarını büyük oranda saracağız”
“Malatya gibi diğer 10 ilimizin de altyapısıyla, konutlarıyla, ekonomik hayatıyla canlanması yönünde çok büyük bir gayret içerisindeyiz.” diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Sadece bu yıl deprem için sadece merkezi idare bütçesinden ayırdığımız para 762 milyar TL, 2024 için bütçemize koyduğumuz para 1 trilyon 28 milyar TL. Bu milli gelirimizin yüzde 2,5-3’üne tekabül eden rakamlar. Bu yıl ve gelecek yıl depremin yaralarını büyük oranda saracağız. Ondan sonraki yıllar azalarak gidecek birtakım harcamalar. Bu yıl ve gelecek yıl toplum olarak devlet olarak, millet olarak bu dayanışmayı sergilemek durumundayız. Bütçe açıklarımız deprem harcamaları nedeniyle bu yıl ve gelecek yıl yüzde 6,5’lar civarında olacak. Açığımız biraz yüksek deprem harcaması nedeniyle ancak bu yapılan harcamalar geleceğimize yapılan harcamalardır. Bu harcamalar sadece yaralarımızı sarmakla kalmayacak ülkemizi geleceğe çok daha güçlü hazırlayacak. Bu yatırımlarımız bittiğinde Malatya Türkiye’nin en güvenilir yaşam alanlarından, iş alanlarından biri haline gelecek. Zaten depremi yaşadı, atlattı. Bünyesini de yeni yönetmeliklerimize göre, yeni teknolojilere göre sağlam yapılarla donattığı için en güvenilir illerimizden biri haline gelecek. Nüfusuyla, ekonomisiyle, sosyo kültürel hayatıyla deprem illerimiz eskisinden de canlı hale gelecekler. Biz de hükümet olarak hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık, kazınmayacağız. Nasıl ki geçmişte Elazığ ve Malatya depremlerinde yaraları sardıysak, bu büyük depremde de aynısını yapacağız.” (aa)