6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen zamana rağmen barınma sorunu çözülemeyen depremzedelere bir darbe de AFAD’dan geldi. AFAD’ın yeni uygulamasına göre, 2025 Eylül kira dönemi itibariyle Yerinde Dönüşüm başvurusu aktif olan hak sahiplerine kira yardımı ödenmeyecek. Karar, evi hâlâ tamamlanmamış ya da temeli atılmamış, inşaat süreci dahibaşlamamış binlerce vatandaşta büyük tepki yarattı.
Ya Hibe Kredi, Ya Kira Yardımı!
AFAD tarafından yapılan açıklamada, Yerinde Dönüşüm kapsamında Hibe ve Kredi desteğinden yararlananlara kira yardımı yapılmayacağı belirtildi.
Ancak vatandaşlar, konutlarını teslim almadan kira desteğinin kesilmesini “mantıksız ve adaletsiz” olarak yorumluyor.
Öte yandan, Yerinde Dönüşüm Hibe veya Kredi yardımından henüz faydalanmamış olanlar, E-Devlet üzerinden başvurularını iptal etmeleri halinde Ekim 2025’ten itibaren kira yardımına yeniden hak kazanabilecek.
“Evimiz Hazır Değil, Nerede Yaşayalım?”
Depremzedelerin en büyük tepkisi, kira yardımının evler teslim edilmeden önce kesilmesine.
Yerinde Dönüşüm Projesi’nin tamamlanma süresi 15 ila 18 ay arasında değişiyor. Ancak birçok hak sahibi, hâlâ proje başlangıç aşamasında bile olmadıklarını söylüyor: ❝Başvuru yaptık ama ortada ev yok! İnşaat başlamadı bile. Şimdi de kira yardımını kesecekler. Nerede kalalım, ne yiyelim?❞
TOKİ’de de Aynı Mağduriyet
Benzer bir durum TOKİ hak sahiplerinde de yaşanmıştı. Hatay’da TOKİ kurasında ismi çıkan birçok kişi, daha anahtar teslimi yapılmadan kira yardımından çıkarıldı. Bazı aileler, aradan 9 ay geçmesine rağmen hâlâ yeni konutlarına yerleşemediklerini ifade ediyor.
“Vazgeçersem Elimde Ne Kalacak?”
AFAD’ın sunduğu seçenekten geri dönmek isteyen vatandaşlar ise belirsizlik içinde.
Yerinde Dönüşüm başvurusunu iptal ederek yeniden kira yardımına dönmek isteyen birçok kişi, bir başka endişeyle karşı karşıya: ❝Başvuruyu iptal edersem bir daha hibe ya da kredi alamayacak mıyım? Yarın yine mağdur olur muyum? Kimse açık konuşmuyor.❞
Vatandaşlar, Hatay Valiliği ve AFAD’dan daha kapsamlı ve şeffaf bir bilgilendirme bekliyor. Sürecin karmaşıklığı ve hızlı değişen uygulamalar, hak sahiplerinin yanlış kararlar almasına ve geri dönüşü olmayan hak kayıplarına neden olabilir.

