Hatay Barosu İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu’nun, işkence iddialarına yönelik, İskenderun Cezaevi’ndeki incelemeleri sonuç raporu:
Hatay Barosu İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu’nun, İskenderun Cezaevi’ndeki mahkum ve tutuklulara yönelik işkence iddialarına yönelik incelemeleri rapor halinde yayınlanırken, bu yöndeki iddiaların yaşandığı kanaatine varıldığı belirtildi, acilen soruşturma açılması ve ilgililerin görevlerinden alınması istendi.
Hatay Barosu İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu Raporu, dün İskenderun Adliyesi’nde düzenlenen toplantıda açıklandı. Raporu okuyan Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez, İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü’nde bazı tutuklu/hükümlülere yönelik işkence ve kötü muamele iddialarının kamuoyu ve basına yansıması ve bazı mahkum aileleri tarafından Baro’ya yapılan şikayetler neticesinde, Hatay Barosu İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu tarafından yapılan görüşme ve incelemelere ilişkin raporun kamuoyunu duyurulmasına karar verildiğini bildirdi.
Bir hükümlünün ablası tarafından Hatay Barosu’na yapılan başvuruda, kardeşinin, İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi’nde hükümlü olarak bulunduğunu, kardeşinin açık görüşüne gittiği zaman, kardeşine yapılan işkence ve kötü muamele izlerini gördüğü ve kardeşinin korktuğu için şikayetçi olamadığı, kardeşine yardım edilmesi için ablası olarak savcılığa müracaat ettiği ve Baro olarak da gerekli yasal işlemlerin yapılmasını talep ettiği, böylelikle İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü’nde meydana gelen işkence ve kötü muamele iddialarından haberdar olunduğu raporda belirtildi.
Bunun üzerine, Hatay Barosu Yönetim Kurulunun İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu’nun sorumlu üyesi olarak Av. Hüseyin Derin ve İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyon Başkanı Av. Hatice Esra Doğan ile birlikte İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü’ne 29.04.2019 tarihinde saat 13:50 tarihinde gidildiği, ancak işkence gördüğü ifade edilen hükümlü tarafından kendi el yazısı ile ‘Avukatlar ile görüşmek istemediğine’ dair dilekçesine istinaden bu hükümlü ile görüş sağlanamadığı belirtilen raporda, daha sonraki süreçte -İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü’nde artan şikayetler ve bu şikayetlerin kamuoyuna da yansıması nedeniyle, Hatay Barosu Yönetim Kurulu tarafından 15.05.2019 tarih ve 2019/20-14 yevmiye sayılı kararı ile bu konunun araştırılması yönünde karar alındığı bildirildi ve konunun İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu’na sevk edildiği belirtildi. İlgili komisyonun çalışmaları incelemeleri sonrasında hazırlanan sonuç raporunda şöyle denildi:
“İncelemelerimiz sırasında belirlenen tespitler de dikkate alınarak, ilgililer hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve işkence suçu etkin olarak ortaya çıkartıldıktan sonra, işkence suçuna göz yuman ve işkence suçunu işleyen kişiler başta olmak üzere, kişilerin maddi ve manevi varlığına saldırıda bulunan kişilerin tespit edilerek cezalandırılması gerekmektedir.”
-YAPILMASI GEREKENLER-
Hatay Barosu İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu’nun incelemeleri sonrasında hazırlanan raporda, işkence iddialarına ait bulgular elde edildiği de kaydedildikten sonra, yapılması gerekenler, ana başlıklar halinde şu şekilde aktarıldı:
-Gözaltında olan kişiler yönünden soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinin; muhtemel bir işkence, kötü muamele soruşturmasının şüphelileri olabilecekleri değerlendirildiğinde, gözaltındakilere yönelik işkence ve kötü muamelenin devamının engellenmesi ve soruşturmanın sağlıklı yürütülebilmesi için soruşturmadan el çektirilmeleri,
-Günlük hekim muayenelerinin, Türkiye’nin de taraf olduğu İstanbul Protokolü’ne uygun olarak yapılması gerekmesine rağmen, protokole aykırı bir şekilde muayenede kolluk bulundurulması sebebiyle, muayene işlemlerinin İstanbul Protokolü’ne uygun olarak yapılması için gerekli talimatların verilmesi, fiziki ve yüzeysel raporlar yerine bilimsel ayrıntılı ve hiçbir kuşkuya yer vermeyecek derecede açık bir teşhis işleminin yapılması,
İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve kötü muamele ve işkence iddiasında bulunan tüm hükümlü/tutukluların savcılık karşısına çıkarılması, beyanlarının tutarlılığı ve beyanlarında geçen delillerin bir an evvel celp edilmesi,
-İşkence suçunu işleyen kişilerin tespiti için re’sen soruşturma başlatılması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin ve yeterli bir adli soruşturmanın yürütülmesi, özellikle delilerin toplanabilmesi ve olası delil karartma eylemlerinin önüne geçilebilmesi için; 5271 sayılı CMK m. 160/2 ve m. 164 hükümleri uyarınca adli kolluk birimlerinden ve mensuplarından istifade edilmesi, cezaevi gardiyan, kolluk veya jandarma birimlerinin ve mensuplarının ise iş bu soruşturmada doğrudan görevlendirilmemesi,
-İşkence ve kötü muamele iddiasında bulunan tüm hükümlü/tutukluların, olayların başladıklarını iddia ettikleri yerden başlamak; koğuş, koridor, şeffaf oda, müdür odası ya da yeni koğuşa götürüldüğü yerlere ilişkin her yönden giriş ve çıkışları gösterir kamera görüntülerinin olay saatleri dikkate alınarak toplanması ve delil olarak muhafaza edilmesi, bu doğrultuda şikayet eden tutuklu/hükümlülere ilişkin soruşturma dosyalarında bulunan kamera kayıtlarının delil olarak saklanması, bu nedenle delillerin toplanması ve korunması konusunda yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi,
-İşkence ve kötü muamele yaptığı öne sürülen gardiyanlara ilişkin olarak sağlıklı bir teşhis işleminin yapılması, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından işkence ve kötü muamele iddiasına ilişkin soruşturma tamamlanıncaya kadar, bahsi geçen personellerin açığa alınması,
-İşkence ve kötü muamele iddiasında bulunan tüm hükümlü/tutukluların dosyalarının tek bir dosya üzerinden ele alınması ve bu soruşturmanın, hak ihlalleri ve savunma hakkı kapsamında titizlikle ele alınması, delillerin objektif kriterler ile toplanması, bu konuda adaletli davranılma konusunda tatmin duygusunun sağlanması,
-Anayasal bir hak olan hak arama özgürlüğüne aykırı olarak verilen disiplin cezaların araştırılması, haksız uygulamaların son bulması
-Dilekçe ve yasal yollara başvurma hakkı kapsamında tutuklu/hükümlüler tarafından verilen dilekçelerin akıbetleri hakkında bilgi verilmesi, gönderilen kayıtların evrak kayıt numarası veya barkod numaraların ilgilileri ile paylaşılması ve anayasal hakların önüne geçecek hak ihlallerine sebebiyet verecek uygulamaların son bulması, hukukun bir gereği ve zorunluluktur.
-SONUÇ-
Sonuç Raporu’nun son ifadesi ise bundan sonraki sürece işaret etti:
“Bu açıdan hazırlanan raporumuzu ilgili bütün kurumlara ileteceğimizi, Hatay Barosu olarak, işkence ve kötü muamelelerin son bulması için her alanda hukuki mücadelemizi sonuna kadar vereceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.” -Cemil Yıldız-