Bir taraftan orman yangınları, öte yandan sel afetleri ile mücadele edilirken, bu kez de yoğun kar yağışı nedeni ile birçok ilimizde yaşam durma noktasına geldi. Yeniden normal hayata geçebilmek için mücadele edilmeye başlandı.
Başta İstanbul olmak üzere birçok ilimiz yoğun kar yağışının etkisi altına girdi. Yollar, havalimanları, köprüler olmak üzere birçok yerde hayat felç olma durumunda. Buna birde doğalgaz, elektrik kısıtlamaları ve durma noktasına gelen üretim ekleniyor. Bu nedenle de yaşamı normal hale getirebilmek için çalışmalar başlatıldı.
İşte bu ortam içerisinde kendi kendimize şu soruyu sormaya başladık: Bari bugünlerde gelecek beklentisi olmadan, gelecek hesapları yapılmadan, sadece yaşanan krizin üstesinden gelebilmek için el birliği çalışılsın. Sorunun olumlu bir şekilde çözülebilmesi için gerekenler yapılsın.
Ama gelişmeler bize bu beklentimizin tersinin çıkacağını gösterdi.
Koyun can derdinde kasap et derdinde özdeyişi misali vatandaş sorunun çözülmesini, yaşamın yeniden normale dönülmesi için elbirliği ile gerekenin yapılmasını istiyor ve bekliyor. Buna karşılık uygulamada, yetki sende, yok yetki bende tartışmaları oluyor. Sen– ben kavgası yapılıyor, sorumlu aranıyor ve bundan da biz üzüntü duyuyoruz.
Oysaki el birliği ile sorunun çözümüne çalışıldığı ve kısa sürede krizin üstesinden gelme başarısı gösterildiği takdirde, bundan kârlı çıkacak yurttaşlarımız ve ülkemiz olacaktır. Bunun böylece bilinmesinde büyük yararlar olacağı kanısındayız.
Ama görünen o ki; bu gerçek doğrultusunda hareket edilmiyor ve gelecek beklentileri ile bir takım kararlar alınma, adımlar atılma, uygulamaya geçilme yolunda hareket edildiği izlenimi uyandıran durumlar kendini gösteriyor kanısındayız.
Elbette ki doğa koşullarını terse çevirmek, olacağı olmayacağa dönüştürmek mümkün değildir.
Orman yangınları da olacak, aşırı yağışlar nedeniyle sel afetleri yaşanacak ve yine yoğun kar yağışları meydana gelebilecektir.
Bunlar yaşandığında yapılacak iş, el birliği ile sorunun üstesinden gelmek için çalışmak ve sorunu en az zararla kapatabilmek için gerekeni yapmak olmalıdır.
Bu gerçekler gözden uzak tutulmak suretiyle hareket edildiğinde bundan herkes zarar görecek ve beklenti hesapları yapanlarda kaybedenler arasında yer alacaktır.
Şuana kadar olan olmuş, yapılan yapılmıştır. Hiç olmazsa bundan sonra gelecek hesapları yapma yerine, sorunun üstesinden gelebilmek için çaba sarf etmek gerektiği anlaşılmalı ve ona göre de bir yol haritası da çizilmelidir.
Böyle yapıldığı takdirde, bundan sonraki krizlerde zarar en aza iner ve sorun daha kısa sürede çözüme ulaşılır.
Yoğun kış şartlarının yaşandığı bugünlerde bu hususu hatırlamak ve hatırlatmak gereğini duyuyoruz.
Eğer bu kural unutulmaz, yetki tartışması yerine var olan durum hazmedilir ise, bundan sonraki krizler en az zararla atlatılır.
Kara kışın en şiddetli günlerinde yaşananlardan ders almak ve ilerde yaşanabilecek olanlar içinde, kural doğrultusunda hareket etmek suretiyle zararı en aşağı indirmek için gereken yapılmalı, bu doğrultuda olumlu ve birleştirici adımlar atılmalıdır.
Umuyorum ki; bu beklentimiz gerçekleşir ve bundan sonra sorunlar daha kolay ve daha çabuk çözülür. Yeter ki; unutkan olmayalım, kusurlarımızı görelim, hatalarımızdan ders almasını bilelim…
YORUMLAR