Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ders zili çaldı, eşitsizlik yine sınıfta

2025-2026 eğitim öğretim yılı başladı ancak yoksulluk ve fırsat eşitsizliği

2025-2026 eğitim öğretim yılı başladı ancak yoksulluk ve fırsat eşitsizliği binlerce öğrencinin eğitim yolculuğunu gölgeliyor. Uzmanlar, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan çocukların derslere katılımının azaldığını, özgüvenlerinin ise zedelendiğini vurguluyor.

Yeni eğitim yılı başlarken yoksulluk tablosu netleşti

2025-2026 eğitim öğretim yılı, okullarda düzenlenen uyum süreciyle başladı. Ancak yeni dönemin heyecanı, özellikle dar gelirli ailelerin omuzlarındaki yükü daha da belirgin hale getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçtiğimiz yıl açıkladığı verilere göre, 0–17 yaş aralığındaki çocukların yoksulluk veya sosyal dışlanma riski oranı yüzde 38,9. Bu tablo, neredeyse her dört çocuktan birinin eğitim hayatına ciddi dezavantajlarla başladığını gösteriyor.

Derin Yoksulluk Ağı’ndan dayanışma kampanyası

Derin Yoksulluk Ağı (DYA), bu eşitsizlikleri azaltmak amacıyla “Okul Kırtasiyesi İçin Dayanışmaya” kampanyasını başlattı. Kampanya kapsamında, ihtiyaç sahibi her bir öğrenciye 3.000 TL değerinde çanta, defter, kalem ve temel okul malzemesi desteği sağlanması hedefleniyor. DYA Araştırma ve Savunu Koordinatörü Önder Uçar, sahadan edindikleri verilerin, ailelerin artan eğitim harcamaları karşısında çaresiz kaldığını gösterdiğini belirterek şunları söyledi:
“Ekonomik koşullar, ailelerin çocuklarını okula hazırlamasını imkânsız hale getiriyor. Özellikle tek ebeveynli ya da düzensiz gelire sahip hanelerde bu kaygı çok daha yoğun yaşanıyor. Çocuklar eşit başlamak istiyor ama defter ve kalem gibi en temel malzemelere bile erişemeyenler var.”

Okula başlamak en az 10 bin TL

Saha verilerine göre, yalnızca kırtasiye masrafları ortalama 3.000 TL’yi bulurken, kıyafet ve diğer temel giderlerle birlikte okula başlama maliyeti en az 10-12 bin TL’ye yükselmiş durumda. Uçar, bu mali yükün çocukların psikolojisi üzerinde de derin izler bıraktığını ifade ediyor:
“Eksikliklerini gizlemeye çalışan çocuklar derste kendilerini geri plana çekiyor. Söz almıyor, devamsızlıkları artıyor. Bu durum, zamanla öğrenme kayıplarına ve okuldan kopmaya kadar varabiliyor.”

En çok talep edilen ihtiyaçlar

Derin Yoksulluk Ağı’na en yoğun talepler, sırt çantası, defter-kalem setleri, silgi ve cetvel gibi temel kırtasiye ürünlerinden geliyor. Boya kalemleri ve etkinlik malzemeleri ise özellikle ilkokul çağındaki çocukların en çok istediği ancak ailelerin ertelediği ihtiyaç kalemleri arasında. Ayrıca beslenme çantası ve matara gibi tamamlayıcı ürünler de talepler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Beslenme eksikliği eğitim sürecini etkiliyor

DYA’nın 2022 raporuna göre, ülkede bireylerin yüzde 13,1’i öğün atlamak zorunda kalırken, yüzde 16,5’i ise gerekli besinleri tüketemiyor. Bu tablo, çocukların yalnızca eğitim değil, sağlıklı gelişim haklarının da ciddi şekilde ihlal edildiğini ortaya koyuyor.
Okul çağı çocuklarının gelişimi için okul beslenme programları büyük önem taşıyor. Araştırmalar, bu programların okula devam süresini ortalama 2,5 yıl uzattığını, kayıt oranlarını ise yüzde 9 artırdığını gösteriyor. Ayrıca kız çocuklarında anemi riskini yüzde 20 oranında azalttığı biliniyor.

Dünyada okul beslenme programlarının etkisi

Dünya genelinde 388 milyon çocuk, devlet destekli okul beslenme programlarından faydalanıyor. Bu sayı, dünya genelinde okul çağındaki çocukların yaklaşık yarısının her gün ücretsiz beslenme hizmeti aldığı anlamına geliyor. 161 ülkede uygulanan bu programların yüzde 90’ı iç kaynaklarla, yüzde 10’u ise uluslararası fonlarla destekleniyor.
Birleşmiş Milletler Dünya Besin Programı (WFP), ihtiyaç duyan ülkelerin bu programları hayata geçirmesi için destek vermeye devam ediyor. Uzmanlar, bu tür yatırımların yalnızca çocukların gelişimine değil, ülke ekonomisine de ciddi katkı sağladığını vurguluyor; zira yapılan her 1 euroluk yatırım, ekonomiye 9 euro olarak geri dönüyor.