Düzenli bir yönetime sahip olan ülkelerde, devlette devamlılık esastır.
Devlet devam ederken, ülkede yaşayanlarda var olan rejim doğrultusunda belirlenen yöneticiler tarafından yönetilirler.
Demokrasilerde, yönetecekler belli aralıklarla yapılan hür ve bağımsız seçimler sonucunda belirlenir.
Bu nedenle demokrasi ile yönetilen ülkelerde, sandığa, sandık güvenliğine, seçime ve seçmen iradesine büyük bir önem verilir.
Ülkemizde de demokrasinin var olduğunun bilinmesi nedeniyle bu kurala aynen uyulması gerektiği kanısındayız.
Devlette devamlılık esas olduğu için yönetenlerde bu suretle belirlenir.
Yapılan seçimler sonunda belli bir süre için ülkeyi yönetecek olanlar belirlenir ve onlar eliyle devlet yönetilir. Çoğu kez bu yetki koalisyonlar şeklinde verilir.
Yönetenlerin belli aralıklarla seçmen tarafından belirlenmesi ve buna göre de zaman içinde yönetenlerin değişikliğe uğraması doğal kabul edilmelidir.
Bugün belli bir görüş, bir dahaki seçimde diğer bir görüş sandıktan çıkabilir.
Seçmen iradesi ile bu tür değişiklikler sık sık olur ve buna kimsenin de itiraz etmemesi gerekir.
Yine demokrasi ile yönetilen ülkelerde, parlamento etkin bir şekilde varlığını sürdürür ve tüm kararlar parlamentonun denetiminden geçer, onayı ile yaşam bulur.
Yönetim biçimi ister başkanlık sistemi olsun, isterse meclisin seçtiği hükümetten oluşsun. Her koşulda parlamentonun varlığı, etkinliği ve denetimi aynen devam eder.
Bu nedenle de bu yönetim şeklini benimsemiş olan ülkelerde, tek kişinin kararı ile hareket edilmez. Karşılıklı görüş alışverişi yapılmak ve varılacak sonuca göre de adım atmak gerekliliği hiçbir zaman göz ardı edilmez.
Devlette devamlılığın esas olduğu yönetimlerde, yurttaşın tüm sorunları ve beklentileri görülür, anlaşılır, tartışılır ve çözüme ulaşılması için gereken program belirlenerek yürürlüğe konulur.
Bu husus iç ve dış siyasetten, kültür, eğitim ve ekonomiye kadar aynı şekilde devam eder.
Eğer bir ekonomik buhran söz konusu ise, ya da böyle bir buhran yurttaş tarafından dillendiriliyorsa bunu dinlemek ve çözüm içinde çare üretmek gerekir.
Devletin devamlılığının esas alındığı ülkelerde liyakate büyük önem verilir.
Hiç kimse hak etmediği bir yere getirilemez…
Hiç kimseye hak etmediği yetki verilemez…
Hiç kimse hatır veya gönül için şu veya bu göreve getirilmek suretiyle ödüllendirilemez…
Herkes yeteneği, liyakati, tecrübesi, bilgi ve becerisi doğrultusunda belli makamlara getirilir ve kendisinden yararlanmak yoluna gidilir.
Beşer şaşar sözü hiçbir zaman hatırdan uzak tutulmamalıdır.
İnsanın şu veya bu nedenle düşüncelerinde, kararlarında yanılabileceği ihtimali göz ardı edilmemelidir. Bu nedenledir ki her konu tartışmaya açılır, doğrusu ve eğrisi tespit edildikten sonra varılacak karar uyarınca adımlar atılır, söylemlerde bulunulur.
Dünyada var olan rejimler içerisinde demokrasiye bu nedenle değer verilir ve bunun içindir ki demokratik rejimin aranan ve özlenen bir rejim olduğu ilkesinden vazgeçilemez.
Bu nedenledir ki genç Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan bu yana Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında, eksiksiz demokrasiye sahip olabilmek için uğraş veriyor ve kendine düşeni yapmak suretiyle de bu rejime sıkı sıkı sarılma gereğini duyuyor.
İşte demokrasinin vazgeçilmezliği ve fazileti bu anlayışta saklıdır. Bunun böylece bilinmesinde büyük yararlar olduğu kanısındayız….
nabiinal@hotmail.com