Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Dikkat….

Cumartesi günü, ülkemizin güvenliğini tehdit eden gelişmelerin sonlandırılması amacıyla TSK tarafından başlatılan “Zeytindalı” harekatının başarıyla sonuçlanması en büyük temennimizdir. Böylece hem ülke güvenliğimiz hem de komşu ülke olan Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanacaktır. Harekâtın kısa sürede ve en az kayıpla sonuçlanması en büyük beklentimizdir. TSK’ya ve Mehmetçiğe başarılar diliyoruz yolları açık olsun…
***
Seçim tarihi yaklaştıkça siyasi gerginlik giderek artıyor. Sertleşme ve restleşme doruk noktasına çıkmak üzere.

Siyasi iktidar, en az bir dönem daha koltuğu bırakmamak için, iç ve dış politikayı bu beklentisi doğrultusunda yönlendirme çaba ve arayışında.

Buna karşılık iktidara destek vermeyen muhalefet partileri ise, demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile birlikte yeniden egemen olması, parlamentonun etkin bir duruma girebilmesi için politika üretme gayretinde

İşte bu nedenledir ki siyasi atmosfer giderek gerginleşiyor ve sertleşiyor.

Tek adam anlayışına yol açan partili Cumhurbaşkanı sistemi ve OHAL kararı nedeniyle, parlamentonun neredeyse etkisiz bir hale getirilmek istendiği yolunda kamuoyunda bir kanaatin uyanmaya başladığına dair görüşler yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.

Yargının önemli ölçüde siyasi iktidarın denetimi altına girdiği kanısı, yine aynı şekilde kamuoyunda yüksek sesle ifade edilmeye başlanmıştır.

En geç 2019 yılında yapılacak olan seçimlerin tam anlamıyla güvenli bir ortam içerisinde gerçekleştirilemeyeceği kanısı, iktidar karşıtı bazı görüş sahiplerinde yer etmeye başladığından bu konudaki endişeler de dile getirilmektedir.

Artık son merci olan, parlamento kararlarının, idarenin tasarruflarının anayasaya uygun olup olmadığını inceleyecek, bireysel başvuruları değerlendirip sonuçlandıracak olan anayasa mahkemesinin kararlarına da uyulmamak suretiyle, yargıda yeni bir kaos ortamının yaratılmak üzere olunduğu, son gelişmelerden ve kararlardan anlaşılmaktadır.

İşte tüm bu olumsuz koşullar içerisinde, seçmenin sığınacak güvenli bir liman arayışında olduğunu hatırdan çıkarmamak ve unutmamak gerekir.

Bugünkü konjöktör içerisinde, güvenilecek limanında iktidarı desteklemeyen muhalefet partileri olduğu gün gibi aşikârdır.

İktidar partisi ve ona destek verenlerde bu gerçeği gördükleri için, kendilerine karşı olan ve esasen karşı olması da demokrasinin doğası gereği zorunlu olan muhalefet partilerinin, seçmen nezdindeki yükselişini durdurmak ve inişe geçmelerini sağlamak için çeşitli yol ve yöntemlere başvurmaktan geri kalmıyorlar.

Bu bağlamda, başta ana muhalefet partisi olmak üzere kendilerine karşı olduğunu gördükleri partileri karıştırmak, o partiler içerisinde bir karışıklık yaratmak için türlü söylemleri yaymaktan ve söylemekten geri kalmıyorlar.

Örneğin son günlerde CHP’ye karşı uygulanan strateji…

CHP’nin kurultay öncesi yapılan il kongrelerinde seçimi göğüsleyenlere karşı söylenen sözler, yapılan uygulamalar.

Yine CHP’nin Şubat ayındaki kurultayının, bir kaos ortamında yapılabilmesi için ortaya atılan iddialar, bu doğrultuda söylenen sözler, yapılan uygulamalar…

Ana muhalefet karşıtı görüş sahiplerinin bu yoldaki tutum ve davranışları, onların bileceği ve seçmen tarafından yapılacak değerlendirmede ele alınacak bir konu.

Ancak CHP’nin bu oyunu, bu tuzağı görmesi ve oyuna gelmemesi, tuzağa düşmemesi gerekir.

Cumhuriyetle yaşıt olan yılların deneyimini, yılların devlet birikimini bünyesinde taşıyan değerlere sahip CHP, kendisine karşı düzenlenen bu tuzağa düşmemek için gereken dikkati göstermek zorundadır. Eğer tuzağa dikkat edilmez ve kaos ortamının içerisine girme gafletinde bulunulursa, bunun sadece CHP’ye değil, Türkiye’nin geleceğine de büyük zararlar vereceğini hatırdan çıkartmamak gerekir.

Bu nedenle bir kez daha DİKKAT diyoruz….
[email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER