Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dikkat çeken açıklama: Türk vatandaşlığına yeni tanım mı geliyor?

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında Türk vatandaşlığı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında Türk vatandaşlığı tanımında köklü değişikliklerin gündeme gelebileceğini açıkladı. Yeni anayasa tartışmalarında, etnik kimlikten bağımsız hukuki bir bağın vurgulanacağı ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, terörle mücadelenin yeni bir aşamaya taşındığını belirterek, anayasanın “Türk vatandaşlığı” tanımında değişiklik yapılabileceğini dile getirdi. Habertürk’e verdiği demeçte Uçum, etnik köken veya dini aidiyet ayrımı yapılmaksızın, devlete hukuki bağlılığı esas alan yeni bir tanımın gündeme gelebileceğini söyledi.

Türk vatandaşlığına hukuki bağ vurgusu

Mevcut Anayasa’nın 66. maddesinde, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ifadesi yer alıyor. Ancak Uçum, bu tanımın daha kapsayıcı hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Yeni dönemde, “Etnik kimliğine ve dini aidiyetine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hukuken bağlı olan herkes Türk vatandaşıdır” şeklinde net bir hükümle vatandaşlık tanımının güçlendirilebileceğinin altını çizdi.

Terörsüz Türkiye hedefi ve geçiş süreci

“Terörsüz Türkiye” olarak adlandırılan sürecin, klasik “çözüm süreci”nden farklı bir strateji olduğunu belirten Uçum, bunun bir “geçiş süreci” olduğunu ifade etti. PKK’nin silah bırakması ve kendini feshetmesinin bu sürecin başlangıcını oluşturduğunu söyleyen Uçum, devletin çok boyutlu stratejisinin son aşamasına geçildiğini dile getirdi.

Demokratik siyasetin önünü açan adımlar

Uçum, terör tehdidinin sona ermesinin, demokratik siyasetin alanını genişleteceğini vurguladı. Terör vesayetinin kalkmasıyla birlikte siyasetin daha özgür bir zemine oturacağını, demokratik aktörlerin bağımsız hareket edebileceğini belirtti. Bu gelişmelerin, toplumun bütün kesimlerinde ortak bir aidiyet bilinci oluşturacağına dikkat çekti.

Yeni anayasa tartışmalarında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yerel bütçe süreçlerinin daha etkin hale getirilmesi de gündemde. Uçum, üniter yapının korunacağını ancak yerel meclislerin denetim ve karar mekanizmalarının daha etkili kılınacağını söyledi.
Ayrıca, Türkçe’nin devletin resmi dili olduğunun tartışmasız olduğunu belirten Uçum, farklı dillerin öğretimine ilişkin düzenlemelerin kanunlarla netleştirileceğini ifade etti.

Kürt meselesinin demokratik zeminde çözümü

Cumhuriyet tarihi boyunca tartışılan Kürt meselesine de değinen Uçum, AK Parti döneminde kimlik tanınması, anadil serbestliği ve bölgesel kalkınma gibi adımlarla önemli ilerlemeler kaydedildiğini hatırlattı. Terörün sona ermesiyle birlikte bölgede huzurun kalıcı hale geleceğini belirterek, yeni anayasa sürecinde bu kazanımların daha da güçleneceğini dile getirdi.

Uçum’un açıklamaları, Türkiye’nin yeni anayasa hazırlıklarında toplumun ortak değerlerini öne çıkaran bir anlayışın benimseneceğine işaret ediyor. Terörün sona erdiği bir ortamda, coğrafi bütünlüğü, siyasi birliği ve demokratik kazanımları koruyan, kapsayıcı bir anayasa için zemin oluştuğu belirtiliyor.