Hatay’ın Samandağ Atatürk Mahallesi ve Defne ilçesindeki Döver ve Bozlu köylerinde faaliyet gösteren taş ocakları ve beton santraline karşı açılan davalar bugün görüldü. CED gerekli değildir iptali ile ilgili olan davanın sonuçlanması bekleniyor. Mahkeme önünde toplanan halk, tarım, hayvancılık ve insan sağlığına verilen zararları dile getirerek çözüm talep etti.
Mahallelilerden Beton Santrali ve Taş Ocağı Tepkisi
Hatay’ın Samandağ Atatürk Mahallesi ve Defne ilçesinin Döver ve Bozlu köylerinde mühürlenen taş ocakları ve beton santraline tepkili olan mahalleliler, bugün Hatay 3. İdare Mahkemesi önünde bir araya gelerek yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi
Mahalle halkının açıklamalarına göre, tarım ve hayvancılıkla geçinen birçok insanın mahsulleri zarar gördü. Özellikle dünyaca ünlü Samandağ biberi yetiştiriciliği yapan çiftçiler, topraklarının ve ürünlerinin toz ve kirlilik nedeniyle büyük zarar gördüğünü ifade etti.
“Eşsiz Ekosistem Tehdit Altında”
Mahalleliler yalnızca tarımın değil, bölgenin ekolojik dengesinin de bozulduğunu belirtti. Ölü Asi yatağında yaşayan ve dünyada nadir görülen sarı benekli kaplumbağaların yaşam alanlarının tahrip edildiğini söyleyen bölge sakinleri, bölgedeki doğal yaşamın yok edilmesine göz yumulmaması gerektiğini dile getirdi.
Bunun yanı sıra, hava kirliliğinin insan sağlığına verdiği zararların göz ardı edildiğini belirten mahalle halkı, “Artık pencerelerimizi açamaz hale geldik, soluduğumuz hava bile hastalık saçıyor. Hepimiz kanser olacağız, bu kesin!” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Avukat Ecevit Alkan: “Mahkeme Adaletli Bir Karar Vermeli”
Çevre mücadelesini hukuk yoluyla sürdüren Avukat Ecevit Alkan, davaların insan sağlığı, çevre sağlığı ve yaşam hakkı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Bugün Hatay 3. İdare Mahkemesi’nde görülen Döver Köyü taş ocağı ve Samandağ beton santrali davalarında, mahallelilerin haklı taleplerinin dikkate alınmasını beklediklerini söyleyen Alkan, “Mahkeme, daha önce her iki alanla ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ancak şirket faaliyetlerine devam etti. Bu nedenle adil bir karar verilmesini bekliyoruz ve inancımız tam” dedi.
Nilgün Karasu: “İnsan Sağlığı Göz Ardı Ediliyor”
Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, duruşmalar sırasında şirketin savunmasını sert bir dille eleştirdi. Karasu, insan sağlığının mali kaygıların gerisinde bırakıldığını belirterek şu sözleri kullandı:
“Ne yazık ki karşı tarafın savunmasında, şirketin maddi kayıpları ön planda tutuldu. Halbuki burada uzmanlardan oluşan yedi bilirkişinin hazırladığı rapor var ve bu rapor çevreye verilen zararı net şekilde ortaya koyuyor. Ancak şirket, bilirkişi raporunu çürütmeye çalışarak yeni bir bilirkişi incelemesi talep etti ve masrafları kendileri karşılamak istediklerini belirtti. Bu durum bizi son derece üzdü. Burada yıllardır sağlık sorunları yaşayan insanlar var. Bu nedenle, mahkemeden çıkacak kararı büyük bir umutla bekliyoruz.”
Mahalle sakinleri, yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen faaliyetlerine devam eden şirketlerin bir an önce durdurulmasını talep ediyor. Tarımın, hayvancılığın ve insan sağlığının korunması için yetkililere çağrıda bulunan bölge halkı, adil bir karar çıkmasını bekliyor.