Kampüslerinde; yemek hizmetinden servis taşımacılığına, eğitim araç ve gereçlerinin temininden okul formalarının hazırlanmasına kadar birçok destek hizmetini, bünyesinde yer alan çözüm ortağı şirketler eliyle sağlayan Bilfen Şirketler Topluluğu, Hatay Kampüsü ile Eylül’de kapılarını aralamaya hazırlanıyor.
Antakya’da, Yeni Otogar civarında, Hatay Fen Lisesi’nin arkasında yer alan ve kampüs biçiminde tasarlanan Hatay Bilnet Okulları’nın Anaokulu-İlkokul-Ortaokul ve Lise olmak üzere 4 ana başlıkta eğitim hizmeti vermeye hazırlandığını söyleyen, Bilnet Okulları Hatay Yönetim Kurulu üyesi Derya Gümüş Türkoğlu, “Doğru Eğitimle Doğu Gelecek” sloganıyla hareket ettiklerini ifade etti. Eylül ayının ilk haftası itibariyle eğitime başlayacakları bilgisini veren Türkoğlu, “Eğitim, bizim alanımız ve bu alanda iddialı bir başlangıç yapacağız” şeklinde konuştu ve şöyle devam etti:
“İddiamız nereden gelmektedir, onu da şöyle ifade edeyim… Bilnet Okulları, Türkiye genelinde henüz iki yıllık bir geçmişe sahip. Ancak, Bilnet Okulları, Bilfen Şirketler Topluluğu’na bağlı ve onun denetiminde bir okul, ki Bilfen de eğitim alanında Türkiye’nin çok ciddi bir markası. Hatta ‘en iddialı markası’ demek de çok yanlış olmayacaktır. Biliyorsunuz, eğitim çok ciddi anlamda deneyim gerektiren bir alan ve Bilfen’in de bu anlamda yaklaşık 35 yıllık bir eğitim deneyimi bulunuyor. Bizler de, Bilfen’in deneyimini ve yayın kalitesini Hatay’la buluşturmaya hazırlanıyoruz.”
-HATALAR ÇOK!-
Türkiye’deki eğitim sisteminde, özellikle de ‘yabancı dil’ eğitiminde ciddi hatalar olduğunu aktaran, Bilnet Okulları Hatay Yönetim Kurulu üyesi Derya Gümüş Türkoğlu, Bilnet Okulları olarak bu konudaki farkı da çok net bir şekilde ortaya koyacaklarını söylerken, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Düşünün ki, ortaokul seviyesinden üniversite aşamasına kadar İngilizce eğitimi verip, hiçbir şeyi İngilizce olarak öğretememek gibi bir beceriye sahibiz. Bu gerçekten de garip bir şey. Bu kadar uzun bir zaman diliminde İngilizce eğitim verip, ama eğitim verdiğiniz insanlara İngilizce konuşma becerisi kazandıramamak sanırım özel bir çaba gerektiren bir durum!
Öğrenciye, kendisine çok yabancı olduğu bir şeyi, direkt ‘gramer’ olarak öğretmeye başlarsanız, bu konuda da çok katı davranırsanız, günlük yaşamında kendisini ifade edebileceği bir dil gibi değil de akademik bir çalışma yapacakmış gibi gramer üzerinden anlatma ısrarında bulunursanız, bu durum, öğrenme sürecinde olanda bir antipati yaratır ve kendisini öğrenmeye kapatır. Bu aşamadan sonra siz istediğiniz kadar ‘ders saatleri’ çerçevesinde o İngilizceyi vermeye devam edin, yabancı dil problemini ve tabusunu aşamazsınız. Zira bu süreçte, öğrenci, dersten geçebileceği kadar İngilizceyi öğrenmek üzerine ilerler ve eğitim sürecini de bu şekilde tamamlar. Ama sonunda baktığınızda ulaştığınız tek bir sonuç var, o da, öğrenci İngilizce öğrenememiştir.”
-BİZDE FARKLI-
Yaşanan bu hatalar zincirinin çok dışında bir yapılanma olduklarına dikkati çeken, Derya Gümüş Türkoğlu, Bilnet Okulları’nda Anaokulu ile başlayan bu sürecin nasıl ilerlediğini ise şöyle aktardı:
“İngilizce eğitimi vermeye ve öğretmeye anaokulu seviyesinde başlıyoruz. Açıkçası, İngilizceyi ‘bir dil öğretiyormuşuz gibi’ sunmuyoruz öğrencilerimize. Ben, aynı zamanda bir anneyim. Çocuğuma nasıl Türkçe konuşmayı öğrettiysem, ama bunu bir öğretmen edasıyla değil, ama günlük yaşamın içinde, yaşamın doğasında olduğu gibi, ki Anaokulu’nda da benzer bir yol izliyoruz. Dolayısıyla, anasınıfı bittiğinde, öğrencilerimiz birçok kelimeyi farkında olmadan öğrenmiş oluyor. Şunu özellikle ifade etmek gerekiyor ki, bizlerin ‘zeka’ ile ilgili bir problemi yok, ama öğretirken ki uyguladığımız metotlar çok yanlış.
Bilnet olarak bizlerin avantajı
şu ki, akademik başarı ve dil öğretimi konusunda Türkiye’nin en iyilerindeniz. Bilfen Okulları’nın kurucusu Osman Öztürk’ün söylediği gibi… ‘Biz, dil öğretmeyi ve akademik başarıyı tam anlamıyla çözmek için tam 25 senemizi harcadık.’ Bugüne bakıldığında, bu süreçte 30 senemizi geride bıraktık ve öğrencilerimize de bu 30 yıllık tecrübeyi ve birikimi verme hedefindeyiz, yaşanan sorunları da bu tecrübe ve birikimle sorun olmaktan çıkaracağız.”
-ETKİNLİKLER-
6700 m2 alan üzerinde 5000 m2 si kapalı, 1700 m2’si açık alandan oluşması hedeflenen kampüs bünyesinde toplamda 960 öğrenci ile Eylül’de hizmet vermeye hazırlanan Hatay Bilnet adına konuşan Türkoğlu, eğitimin yanı sıra öğrencileri sosyal anlamda besleyecek etkinliklerle de mevcut yapıyı destekleyeceklerini ifade ederken, şu bilgiyi verdi:
“Bilnet Okulları olarak spora çok büyük bir önem veriyoruz ve bu alandaki yetkin öğretmenlerimizle beraber öğrencilerimizin farklı spor dallarında aktif olmasını destekliyoruz. Bunun yanı sıra, kendisini müzik konusunda geliştirmek isteyen öğrencilerimiz için de çalışmalarımız olacak ve öğrencilerimiz için, hayatını anlamlandıracağı kadar bir müzikle iştigal edebileceği alanlar yaratacağız. Bunun yanı sıra, bünyemizdeki kulüplerimiz aracılığıyla sosyal faaliyetlerimiz olacak. Bu nasıl olacak?
Şöyle ki… Haftanın 5 günü, saat 15.00’e kadar Milli Eğitim’in bizden istediği müfredat olacak. Bu saatten sonraki 2 saatte ise, sanatsal ve spora yönelik etkinliklerimiz olacak. Yani, normal eğitim sisteminde ders içinde boğulan öğrenci profili bizde olamayacak, ki öğrencilerimizi, birer birey olarak hem fikren hem ruhen yetiştireceğiz. Çünkü hedefimizde, sadece teknik bir başarı değil, mutlu bireyler yetiştirmek var ve bu anlamda yönümüzü bütünüyle batıya dönmüş durumdayız.”
-MİSAFİRİMİZ OLUN-
Geleceğin ‘gençler’ üzerinde inşa edileceği bilinciyle, ‘doğru eğitimle doğru gelecek’ sloganı çerçevesinde ilerlediklerini söyleyen Türkoğlu, “Bizler, bir gelecek inşası iddiasındayız. Geleceğin de gençler üzerine inşa olacağının bilincindeyiz. Eğer siz, ruhen-bedenen ve fikren sağlıklı gençler yetiştirirseniz, geleceğimiz de çok sağlıklı olur. İşte bu durumda hepimiz ve tüm ülke kazanır” şeklinde konuştu ve Bilnet Okulları ile tanışmak isteyen ebeveynleri de, Atatürk Caddesi’ndeki SimgeMarket karşısında yer alan tanıtım ofislerine beklediklerini dile getirdi. -Tamer Yazar-