Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dönmez ve diğer Baro Başkanları Yorgun Bekleyişlerinde

Aralarında Hatay Barosu Başkanı

Aralarında Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez’in de olduğu kalabalık bir grubun bekleyişlerini fotoğraflayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, “Türkiye için utanç fotoğrafı! İçeride Baro teklifi görüşülüyor, Baro Başkanları Meclis’e alınmıyor” dedi.

“Büyük Savunma Mitingi” için Ankara’da, TBMM yakınlarında bir araya gelen Baro Başkanları, Ankara Valiliği’nin ‘pandemi’ kaynaklı yasaklaması nedeniyle, planladığı mitingden vazgeçmek zorunda kaldı. Ancak, aralarında Hatay Barosu Av. Ekrem Dönmez’in de olduğu Baro Başkanları, bekleyişlerini gün boyu sürdürdü.
‘Çoklu Baro’ görüşmelerinin başladığı Meclis’e alınmamalarını da protesto eden ve bu durumu demokrasi bağlamında sert bir şekilde eleştiren Baro Başkanlarının paylaşımına yansıyan eleştiri ise şu oldu:
“Avukatlar hakkında görüşülen yasa için komisyona girmek, Baro Başkanlarının en doğal hakkıdır, ancak engellendik! Her tarafta herkes dışarıdayken, hayati önemde bu saldırıya karşı miting yapmak en doğal hakkımız, ancak yasaklandık! Biz Avukatlar vazgeçmeyeceğiz, savunmayı savunacağız!”
-KOMİSYON!-
Hatay ve diğer kentlerden gelen Baro Başkanlarının Ankara bekleyişleri sürerken, tartışmalara neden olan ‘Çoklu Baro’ sisteminin konuşulduğu Adalet Komisyonu’nda, AK Parti ve MHP Milletvekillerince hazırlanan Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi üzerindeki görüşmeler devam ediyor.
Komisyon’da konuşan İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, “Türk Milletinin gündeminde Barolarla ilgili bir değişiklik talebi yok. Avukatların gündeminde de Baroların işleyişine, seçimine ilişkin herhangi bir talepleri yok” dedi.
Teklifi hazırlayanların genel sıkıntısının; Ankara, İstanbul ve İzmir delege sayısının Baro yönetimine egemen olmasından kaynaklandığını savunan Erel, teklifle, her ile dört delege ve 5 bini aşan her Avukat için de bir delegenin öngörüldüğünü söyledi. Bunun da temsilde adaleti sağlamadığını dile getiren Erel, 40 üyesi olan Baroya da 4 bin 720 üyesi olan Baroya da dört delege verileceğini söyledi. Erel, “Bir yandan ‘temsilde adalet olmuyor’ diye şikâyet ediyoruz, diğer taraftan da, tabiri caizse temsilde adaleti tarihe, çöplüğe gömüyoruz” dedi.
Erel, Meclis kapısında Baro Başkanlarının, insanlık onuruna yakışmayacak bir şekilde beklediğini savundu, Baro Başkanlarının Komisyon’da bulunmasının hiç kimseye zarar vermeyeceğini söyledi.
-ELEŞTİRİ-
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre ise, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandıktan sonra, teklifin alt komisyona sevk edilmesini ve maddelerin orada görüşülmesini istedi. Emre, yargı reformlarının sonuçlarına bakıldığında, sürekli bir geriye gidişin olduğunu savunarak, yargının yapboz tahtasına çevrildiğini, AK Parti iktidarları döneminde “reform”, “strateji” gibi kavramların içinin boşaltıldığını ifade etti.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, TBB ve Barolara ilişkin geçmişte söylediği sözleri Milletvekilleriyle paylaşan Emre, “Muhalefet partisi olarak bizlerin bile söylemediği, söylemekte gerisinde kaldığı bu açıklamaları Sayın Erdoğan’ın yüzüne karşı söyleyen Feyzioğlu, ellerini parçalarcasına Erdoğan’ı alkışlar olmuş duruma geldi” dedi.
Çoklu baro sisteminin Ankara, İstanbul ve İzmir için öngörüldüğünü ifade eden Emre, “Amaç, iktidarın kontrol edemediği, seçimlerde kendisinin desteklediği grupların yönetimi kazanamadığı baroları susturmak. Bu doğru bir iş değil, bundan vazgeçin. Baroları bölmeyelim. Çoklu baro uygulaması, bu işe ciddi zarar verecektir” diye konuştu.
-MHP DESTEĞİ-
Komisyon’da söz alan MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk ise, kanun teklifinin Baroları bir yere bağlamadığını, düzenlemede Avukatlık mesleğinin kalitesini düşürecek bir unsurun yer almadığını söyledi. Uzun zamandır beklenti ve talepleri karşılayan yeni düzenlemeler yapıldığını dile getiren Öztürk, “Üstelik yeni kurulacak Barolar da TBB’ye bağlı olacak. Şu anki durumda mevcut yönetimden memnun olan Avukatlar, yeni bir Baro gereksinimi duyacaklar mı duymayacaklar mı bilemiyoruz. Baro yönetiminden memnunlarsa, zaten yeni Baro kurma zorunluluğu hissetmeyecekler. Memnunlarsa kurmasınlar! Memnun değillerse kurabilirler” değerlendirmesinde bulundu.
Baroların, gücünü, üye sayısından veya Baro başkanının koltuğundan almadığını, hukuki mevzuatından ve adaletli temsilden aldığını belirten Öztürk, şöyle devam etti:
“Teklifimiz, tam da bunları sağlamaya yönelik düzenlemeler içermektedir. ‘Bağımsız ve özgür savunmaya ket vurulacak’ demek, kamuoyunu yanıltmaya yönelik, mesnetsiz bir söylemdir. Hangi Avukat arkadaşımız Baroya üye olduğu için mahkemede savunmasını yapamayacaktır? Üye olduğu Baro tercihiyle mahkemelerde yaptığı savunmanın birbiriyle bağlantısı nasıl kurulabilecektir? Bunu da anlamış değiliz. Büyükşehir Barolarının Anadolu Baroları üzerindeki tahakkümüne son verilmesini öngören teklifimiz, Avukatlık mesleğinin onur ve saygınlığının daha da yukarı çıkarılmasını hedeflemektedir.”
-TALEP YOK-
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise kanun teklifinde yer alan düzenlemelere ilişkin Baroların bir talebinin olmadığını savunarak, “Böyle bir talep yok. Başka talepleri var, ama iktidar, ‘Ben, düşündüm taşındım, Baroyu böleceğim’ diyor. 80 Baro, ‘Bu yasayı istemiyoruz’ diyor. Bir hukukçu olarak, şu an canım çok yanıyor. Çünkü Avukatlar dışarıda, Baro Başkanları Meclis kapısının önünde bekliyor” ifadesini kullandı.
-SUZAN ŞAHİN-
‘Çoklu Baro’ düzenlemesine karşı çekincelerini paylaşan isimlerden biri de, CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin oldu. Çarşamba günkü TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Şahin, söz konusu düzenleme nedeniyle iktidarı sert bir şekilde eleştirdi ve şunları söyledi:
“AKP Grubu, ‘Çoklu Baro’ yapılanmasının önüne açacak düzenlemeyi Meclis’e sundu, hem de 78 Baronun itirazına rağmen. Anayasa’nın135’inci maddesi, Baroları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını kamu tüzel kişisi olarak nitelendirdiği sürece, ‘Çoklu Baro’ diye bir proje söz konusu olamaz. Barolar, kamu tüzel kişiliğine sahip kamu kurumlarıdır, aynı Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi. Nasıl Türkiye Büyük Millet Meclisi yanında ikinci bir paralel Meclis açamazsanız, paralel Baro da açamazsınız.
Vekil oldukları gün Anayasa’ya sadakat andı içen, namus ve şeref sözü veren AKP Milletvekillerine bu yeminini hatırlatıyor, anayasal düzen açısından son derece kaygı verici olan bu teklifin geri çekilmesi konusunda bir kez daha uyarıyoruz.
‘Çoklu Baro’ demek, ‘Yandaş Baro’ demektir, ülkeyi bölmek demektir, paralel yapı oluşturmak demektir. Savunma, hak ve özgürlük ihlallerine karşı milletin itirazıdır; itiraza tahammülünüz yok. Sesi kısık, cüppesi düğmeli topluluk oluşturmak için yapmaya çalıştırdığınız yasa utanç vericidir. Hukuk için susmayacağız, biat etmeyeceğiz!”  Tamer Yazar