İş yapar hallerimizi toparlayalım!
Antakya kent merkezindeki PTT Baş Müdürlüğü binasını çevreleyen taş duvarların ‘yıkılma’ tehlikesi nedeniyle yerleştirdiğimiz dubalarla da, sonradan ekleme kılavuz çizgilerle de işimiz bitmiş gibi!
Daha birkaç hafta önce kurumsal binası önünden geçip giden vatandaşları uyaran ve “Duvarlar ‘yıkım’ tehlikesi oluşturduğundan, kaldırım kısmen yaya trafiğine kapatılmıştır” diyerek bu alanın dubalarla kapatıldığı mesajını en ‘resmi’ ağızdan veren PTT Baş Müdürlüğü, gereken çalışmayı henüz yapmadı. Ancak ‘güvenlik’ adına yapılanlar yeni sorunlar yaratmaya başladı bile! Özellikle de, görme engelli vatandaşlar için dubaların gerisinde kalan kısım için yeniden dizayn edilen kısımların bozuk ve kullanılamaz halleri ortadayken, ‘tehlikeli’ denen duvarların yanı başından geçip giden çocukların her şeyden habersiz masum halleri tedirginlik yaratıyorken…
-VATANDAŞ HAKSIZ MI?-
Haklı olarak, ‘Güvende miyiz?’ diye soran bir vatandaşın anlattıkları da eldekine dair:
“Dubaları birbirine bağlayan zincirlerin yerlerinden sökülmüş şu durumuna bakıp da ‘iş yaptığını’ düşünen varsa, bence bir kez daha düşünsün. Çünkü bu yapılan iş ‘iş’ değil. Hizmet hiç değil! Daha düne kadar ‘burası güvenli değil’ diyenler, artık ‘başına bir şey gelirse benden değil’ dercesine davranıyor. Sorun mu var? Bunu da açık açık uyardın mı? Evet mi? O zaman o sorunu çözmen gerekiyor. O soruna çözüm eklemen gerekiyor. Ama biz ne yapıyoruz. Hiçbir şey! Dediklerine göre, dubaları birbirine bağlayan zincirler çalınmış. Bu da bizim ülkemize has bir durum, hani ‘burası Türkiye’ dedikleri türden! Görmeyen vatandaşlar için sonradan ekledikleri yerler mesela… Kimi yerinden çıkmış, kimi uçup gitmiş, kimi tekrar yerine çakılmak istenirken var olan bozulmuş… Aslında üzüldüğümüz nokta şu ki, eskiden böyle miydi? Değildi. Bir şey yapılacaksa, yapılırdı. Ne tartışması yapılırdı ne de yapılacak iş böyle süründürülürdü. Ama şimdilerde her şey değişti. Hizmet bile onu bekleyenlerle alay eder gibi!” -Tamer Yazar-