Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Karasu

Dünya Çocuk Kitapları Haftası

Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımıza kitabı sevdirmek, onlara okuma alışkanlığı kazandırmak; kitap sevgisini artırmak; anne, baba ve öğretmenlere çocuklar için kitap seçme olanağı sağlamak üzere, her yıl Kasım ayının ikinci pazartesi günü ile başlayan hafta, “Dünya Çocuk Kitapları Haftası” olarak kutlanmaktadır.

Bu haftanın kutlanmasını ilk kez Amerikan izcileri, kitaplık yöneticileri önermiş ve 1919 yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Ülkemizde ise 1947 yılından beri kutlanmaktadır.

Kitap Haftası içinde, günümüzde pek uygulanmazsa da, kitap sergileri düzenlenir, kitap sipariş mektuplarının nasıl yazıldığı öğretilir. Arkadaşlar birbirlerine kitap armağan ederler. Kitapsever öğrenciler hafta içinde kitaplıklarına çeki düzen verirler.

Okuma alışkanlığı kazandırılmasında en büyük pay anne babaya düşer.

Okuyan anne baba en iyi modeldir. Okuma sevgisi en iyi, yaşayarak kazandırılabilir.

Haldun Taner, çocukların kitap okumayı sevmesi ve okuma alışkanlığı kazanması için şöyle demiş:

“Ben okumaya evde başladım. Anam, babam, büyükbabam, dayılarım, teyzem, halam hepsi bir şeyler okurdu. Evimizde kitaptan duvar görünmezdi. Kitapsız evleri bugün dahi, istedikleri kadar lüks döşeli olsunlar, özsüz, yoksul, soğuk ve ruhsuz buluyorum. Sahiplerini önemseyemem.”

Üzülerek söylüyorum, çocuklarımızda okuma alışkanlığı yok. Bir kere evde, anne baba okumuyor, okulda öğretmen okumuyor. Okuma yazmayı biz sadece okula gidip mezun olmak olarak görüyoruz, “Çocuğuma okuma alışkanlığını nasıl kazandırabilirim?” sorusunu anne baba pek umursamıyor. Son yıllarda insanlarımız dizi seyrediyor, “Televole kültürü” ile besleniyor.

1870’li yıllarda 2000, 1940’lı yıllarda 5000, 1970’li yıllarda 10000 dolaylarında olan kitap baskıları, günümüzde, 1000’li, 500’lü rakamlara nasıl düştü?

Çocuk, okuyarak, bilgilenerek özgürleşir. Aydınlığa ve aydınlanmaya eleştirel okuma sürecinden geçerek ulaşabilir.

Bacon’un şu sözleri pek çoğumuzun belleğine daha öğrencilik yıllarında kazınmıştır. “Okumak insanı olgunlaştırır, konuşmak ustalaştırır, yazmak ise daha somut bilgi sağlar.” Ovidius, “Gençliğini kitapla beslemeyen ulusların sonu acıdır.” diyor, Yavuz Sultan Selim, günde sekiz saat okurmuş. Katip Çelebi, “Mumlar tükenir, güneş doğar, ben hâlâ okurdum.” diyor.

Çocuğu sürekli okuması yönünde uyarmak yerine, okuduğunda onu destekleyerek motive etmek daha doğru olur. Yatmadan önce okuyacağınız bir masal, okuma alışkanlığının kazanılmasını destekleyecektir. Ayrıca çocuğunuzla vakit de geçirmiş olursunuz ve o da kendisiyle ilgilenildiğini hisseder. Gerçekten de anne-baba TV karşısında dizi izlerken çocuk odasına geçip kitap okumaz.

Çocuğunuzla beraber kitapevlerine gitmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz.

Çocuklarımıza kitap okumayı öğüt vererek değil, örnekleyerek, gereksinim duymalarını sağlayalım. Okulda, mahallede, evde kitaplık oluşturalım. Okuma günleri düzenleyelim, okullarda kitap kulüpleri kuralım. Ali Emiri diyor ki: “Lamba ışığında, kitap okuyarak sabahlardım.”

Dostlukla!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER