Dünya Sanatçısı Hatay’da

Dijital Couture Sanatçısı Pınar Demirdağ, “ruhunu beslemek” amacıyla geldiği Hatay’da; Cami, Kilise, Havra ve ziyaretgahları gezerek farklı din adamlarıyla görüştü. -Dünyada birçok ülke birbiriyle savaş halinde. Bu noktada Hatay beni çok etkiledi. Dünya; barış, kardeşlik kenti Hatay’ı örnek almalı. İnsanlar, burada huzur içinde yaşıyorlar. Aslen Adanalı olup, Kanada’da doğan, St. Joseph Lisesi’ni bitirdikten sonra Fransa […]

Dijital Couture Sanatçısı Pınar Demirdağ, “ruhunu beslemek” amacıyla geldiği Hatay’da; Cami, Kilise, Havra ve ziyaretgahları gezerek farklı din adamlarıyla görüştü.

-Dünyada birçok ülke birbiriyle savaş halinde. Bu noktada Hatay beni çok etkiledi. Dünya; barış, kardeşlik kenti Hatay’ı örnek almalı. İnsanlar, burada huzur içinde yaşıyorlar.

Aslen Adanalı olup, Kanada’da doğan, St. Joseph Lisesi’ni bitirdikten sonra Fransa St. Etienne’de “Obje Tasarımı” eğitimi alan, büyük markalarla çalışan, Avrupa’da birçok sanatçı arasından sıyrılan bir “dijital couture” sanatçısı olan Pınar Demirdağ Hatay’a geldi. Pınar Demirdağ, ilimiz Hatay’a geliş nedenini ve kent hakkındaki izlenimlerini şöyle anlattı:
“Ben, sanata yatkındım. Saint Joseph’te okurken mutlu değildim. Sanat okumak, sanatçıların ortamlarında olmak istiyordum. Fransa’ya okumaya gittim. İlk başlarda çok zorlandım. Okuldaki tek yabancı öğrenci bendim. Daha sonra Fransa’nın en iyi sanat okullarından birine kabul edildim. Zor bir süreçti. Ancak hayallerimin peşinden koşmaya kararlıydım. Bu nedenle, Hollanda’ya ikinci master için gittim. Wikileaks’le çalışan bir sanat ikilisinin işlerini takip ediyordum. Onlara yazıp, ısrarla mentorum olmalarını istedim. Hollanda’ya gittim ve onlarla çalışmaya başladım. 9 yıldır ortağım olan Viola ile orada tanıştım. Hollanda’daki sanat çevresinden çok şey öğrendim.
New York’taki New Museum gibi, Hollanda’daki Stedelijik ve Cobra Müzeleri’nde tasarımlarımız yer aldı.
Bize ilk işimizi bir haham verdi. Aslında Viola ile ikimiz de farklı dinlerdeniz. İkimiz de Musevi değiliz. Haham, Sinagog’ta kadınlara önem vermek için bir vitray tasarımı istedi. Biz, 4 hikâyeyi orada görselleştirdik.
Dinlere ve dinlerin oluşumuna çok ilgi duyuyorum. İyi niyetle bu dünyada çözülemeyecek bir sorun yok. Oysaki birçok ülke birbiriyle savaş halinde. Bu noktada Hatay beni çok etkiledi. Dünya; barış, kardeşlik kenti Hatay’ı örnek almalı. İnsanlar burada huzur içinde yaşıyorlar.
Hatay Arkeoloji Müzesi’nde, bu olgunun çok eskilere dayandığını hissettim. Başta Suppililuima olmak üzere, sergilenen eserlere hayran oldum. Hatay’a duyduğum minnet duygularıyla gidiyor olsam da, yine geleceğim.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version