Bugün 21 Mart, Dünya Şiir Günü.
PEN Türkiye Yazarlar Derneği 2020 Şiir Ödülü Ahmet Telli’nin oldu. PEN, Ödülün gerekçesini şöyle açıkladı: “Türk Edebiyatını lirik, toplumsal şiirleriyle yücelten Ahmet Telli, genç şairlere, okuyucuya her zaman yeni bir soluk olmuştur.
Şiirlerinde gerçeklik, direniş, hüzün iç içe geçmiş, okuyucusunu dizeleriyle etkilemiş, emeğe saygılı, romantik ve isyankar şairimiz Ahmet Telli’yi kutluyoruz. Ödül töreni TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nda yer alacaktır.”
2020 Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni Ahmet Telli kaleme aldı. Bildiride,
“Dünyayı aşklaştırmanın özel bir edimidir şiir. Referansları özgürlük, adalet ve vicdandır. Özgürlüğe evrensel, adalete toplumsal ve sınıfsal, vicdana bireysel olarak yaklaşır ve özümser; onları insani ve estetik boyutlarda yeniden üretir.
……………Şiir, içinde yaşamak zorunda bırakıldığımız bu karanlık dünyanın yerine ışıltılı, kardeşçe ve yaşama sevincinin rüzgârıyla dolu bir dünyayı geçirir; bunun olabilirliğini gösterir ve hepbirlikte’liğe çağrı çıkarır. İnsanların köşeye sıkıştırılmışlıklarına karşı, onların birlikte gösterebilecekleri tükenmez gücü; tek düşürülmüş bireyin horlanmasına ve aşağılanmasına karşı, insan tekilinin el değmemiş zenginliklerini ve yaratıcı coşkularını sezinletir.”
Yakın bir geçmişte sayın Telli ile Ankara’da bir araya gelmiş ve bana “Veda Divanı”nı imzalayayıp hediye etmişti.
“’Vedâ Divânı’, Ahmet Telli’nin 1966-2016 arası kaleme aldığı şiirlerin elli yıllık bir dökümü. Şiirlerini ‘bundan sonra kaderlerini birlikte yaşamaları’ için bir araya getirdiğini dile getiriyor şair. Telli ile ‘şiir vadisindeki yürüyüşünün yansıması” olarak niteleler kitabı.
***
İtalyan yazar Boccaccio’nun eseri olan Decameron dünya edebiyatının ilk öykü örnekleri olarak kabul edilir.
Dünya edebiyatının ilk hikâyecisi olarak sayılan ‘Boccaccio’nun 1348-1351 yılları arasında yazdığı başyapıtı ‘Decameron’, on gün boyunca anlatılan yüz öyküden oluşur. Günde on öykü anlatılır. Her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Yazar ‘Decameron’un önsözünde kitabın özelliklerini açıklar, sevenlerin, özellikle de seven kadınların acılarınını hafifletmeyi amaçladığını belirtir
“Veba salgınından kaçmak için bir araya gelen yedi genç kadınla üç genç erkek ‘gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek ‘ amacıyla, önce Fiesole dolaylarında bir evde, sonra da bir şatoda konaklarlar. Her gün (cumartesi ile pazar dışında) öğleden sonra, her biri bir öykü anlatır. Öykünün konusunu günün yöneticisi (kral ya da kraliçe belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise, herkes istediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü anlatılmış olur. Mutluluklar, gönül yaraları, kadın erkek ilişkileri, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları, öykülerin başlıca konularını oluşturur. Her günün bitiminde yemek yenir, şarkı söylenir, dans edilir.’”
Bazı bilim insanları, bugün yaşamakta olduğumuz Corona viriüsü ile o yüzyılda binlerce insanın ölümüne neden olan veba salgını arasında benzerlikler olduğunu ifade ettiler.
***
Cezayir’de dünyaya gelmiş, Fransız yazar ve filozof Albert Camus, Fransız ve dünya edebiatının en önemli yazarlarındandır.
Yazarın en önemli yapıtı Veba’dır. “Keskin bir gözlem gücünün desteklediği arı bir bilinçle Veba, yalnızca çağımızın değil, tüm insanlık tarihinin ortak bir sorununa değinir: Felaketin yazgıya dönüşmesi. Camus’nün hiçbir yapıtında böyle acı bir yazgı, böylesine şiirsel bir dille ele alınmamıştır. Veba, insanın ve ışığın şiiridir. Bu şiirde renkler alabildiğine koyu, ancak yazarın sesi o denli umut doludur. Beklenmedik bir boyuta ulaşan veba salgını tüm Oranlıları ilkin umutsuzluğa boğar, ardından Doktor Rieux, Tarron ve Grand’ın gösterdikleri dayanışma örneği, başta yetkililer olmak üzere herkese bir güç ve umut kaynağı olur.”
Bu eve kapanma günlerini fırsata çevirmenizi, yalnız TV. izlemek için değil okuma alışkanlığı kazanmak ve kazandırmak için kullanmanızı öneriyorum. Ve Veda Divanı’yla, Decameron’la, Veba’yla başlayabiliriz.
Sağlıkla kalın sevgili okurlar!
YORUMLAR