“AKP iktidarı, kutsal sayılan değerlerin siyasetini yaptı. Toplumu, bu değerlerin aidiyeti, görünümleri üzerinden ayrıştırdı!” diyen, Hataylı Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız, bir şeyin altını özenle çizdi.
-Toplumu, ‘değerleri’ noktasında ayrıştıran politikaların tehlikesine işaret eden Hataylı Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız, bu konuda son dönemde ortaya konan tartışma başlıkları noktasında iktidarı eleştirdi, kutsal sayılan değerlerin siyaseti üzerinden gelinen yerin herkes için taşıdığı riske işaret etti.
-HADİ YÜRÜ!-
AKP iktidarının, ‘diğerlerini’ ötekileştiren yaklaşımı nedeniyle, “öteki gördüğümüzü kabul etmek, uzlaştırmak, birleştirmek, benimsemek, yakınlık kurmak, yatıştırmak gibi bilinçli hareketlerimizi elimizden aldı” eleştirisinde duran Balkız, şunları söyledi:
“Büyük felsefeci, siyaset bilimci Habermas, ‘Öteki gördüğümüzü kabul etmek, uzlaştırmak, birleştirmek, benimsemek, yakınlık kurmak, yatıştırmak bilinçli hareketlerdir. Sonradan elde edilen, öğretilen, geliştirilen hareketlerdir bunlar. Aklı başındalık, sebat, serinkanlı bir düşünce, usta bir eğitim, elverişli yasalar ve eksiksiz kurumlar gerektirir” saptaması yapar! Oysaki ‘İyiyiz, sakın çocuğuma dokunma. Hadi yürü yürü’ sesleri yankılanıyor, milyonlarca ekrandan gözlerinize, kulaklarınıza sızıyor. Söyleyen ve söylenenin kim olduklarının, neyi temsil ettiklerinin bir önemi olmadan, bu nefret karşısında, akılla donatılmış onur sahibi bir varlık olarak, insan olma bilincinizin sınırında büyük bir delik açıldığını duyumsuyorsunuz.”
-DEĞERLER SİYASETİ!-
Toplumsal değerlerin, politika yapıcıların elinde birer oyuncağa döndüğü eleştirisinde de duran Balkız, kutsal olana müdahale ile gelinen tabloyu ise şöyle özetledi:
“AKP iktidarı, kutsal sayılan değerlerin siyasetini yaptı. Toplumu da bu değerlerin aidiyeti, görünümleri üzerinden ayrıştırdı! Ötekileştirici, gerginlik yaratıcı ortamlardan oy almaya çalıştı. Toplumsal alandaki dinsel, ekonomik, etnik karşıtlıkları, insanları ‘dost ve düşman’ olmak üzere, etkili bir şekilde ayırmayı sağlayacak kadar güçlendirdi. Siyasal kategorileri ( siyasal hasımları) oluşturan biz/onlar ayrımını ise siyasal anlamda ve siyaset alanında kurmak yerine, toplumsal alanın bütününü ‘(biz) iyiye karşı, kötü (onlar), dost ve düşman’ şeklinde, kendi söyleminden türettiği ahlaki kategorilere göre inşa etti. Habermas’ın tanımladığı, ‘Öteki gördüğümüzü kabul etmek, uzlaştırmak, birleştirmek, benimsemek, yakınlık kurmak, yatıştırmak gibi bilinçli hareketlerimizi elimizden aldı. Sonuç ortada!”
-EŞİT VE ÖZGÜR-
Değerlendirmesinde, “Bizler, bu ülkede; huzurlu, siyasal ve ekonomik olarak demokratik bir sistemde eşit ve özgür bir şekilde yaşam olanağına inanan yurttaşlar, bu nefret ve cehalet koşulları karşısında sürekli olarak gerçeği ve olguları hatırlatacağız” diyen Hataylı Akademisyen / Hukukçu Neval Oğan Balkız, sözlerini şu kelimelerle bitirdi:
“Bilim ve mantıkla, toplum kesimlerinin ve bireylerin nefret ve önyargılarını aşmasını, öteki gördüğünü kabul etmeyi, benimsemeyi, uzlaşmayı, yakınlık kurmayı sağlayacak, serinkanlı, aklı başında bir düşünceyi, bilinçli hareketleri kazandıracak bir kültürel değişimi gerçekleştireceğiz. Usta bir eğitim, elverişli yasalar ve eksiksiz kurumları oluşturacağız. Dünyayı saran ortaçağ karanlığının içine düşmeyeceğiz!” -Tamer Yazar-