Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Durumun ciddiyetini bilelim Kurallara Uyalım

İSTE Biyomedikal Mühendisliği Başkanı

İSTE Biyomedikal Mühendisliği Başkanı Doç. Dr. Mehmet Lütfi Yola koordinasyonunda bir araya gelen Öğretim Üyelerinin gündeminde koronavirüs ve aşı süreci yer aldı.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Biyomedikal Mühendisliği Bölümü’nden, Covid-19 hakkında önemli bir açıklama gelirken, yeni nesil koronavirüs Covid-19 üzerindeki Ar-Ge çalışmalarına hız verildiğine işaret edildi. Bu konudaki açıklama ve tespitlere; İSTE Biyomedikal Mühendisliği Başkanı Doç. Dr. Mehmet Lütfi Yola yanı sıra, İSTE Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ceyhun Bereketoğlu ve İSTE Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tuğba Raika Kıran katılım gösterdi.
-TESPİTLER-
DOĞAKA ve TÜBİTAK’ın Covid-19 ile ilgili açmış olduğu hızlandırılmış Ar-Ge Destek Programlarına başvuru yapmak için girişimlerine başlayan ve 2019 yılında Sağlık Bilimleri alanında TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) ödülü alan ve aynı zamanda yeni kurulan İSTE Dörtyol Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Kurucu Müdürlüğü vazifesini de yürüten Biyomedikal Mühendisliği Başkanı Doç. Dr. Mehmet Lütfi Yola koordinasyonunda bir video konferans toplantısında bir araya gelen Öğretim Üyeleri, Çin’in Wuhan şehrinde Aralık 2019’da görülen ve 2019-nCoV (COVID-19) olarak adlandırılan yeni nesil koronavirüs ile ilgili merak edilen hususlarda önemli açıklamalar yaptı.
İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri, genel olarak zatürre (pnömoni) ile karakterize olan COVID-19 ile ilgili olarak merak edilenler soruları yanıtladı.
Yeni nesil Covid-19 tespiti için hazırlanacak olan Elektrokimyasal İmmünosensör Projesi’nin desteklenmesi amacıyla bu hafta içinde TÜBİTAK’a başvuru yapılacağını açıklayan İSTE Biyomedikal Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehmet Lütfi Yola, hazırlanacak elektrokimyasal immünosensör sayesinde, şu anda yeni nesil Covid-19 tespiti için kullanılan tekniklere alternatif bir tanıma kitinin geliştirileceğini söyledi.
-HEDEF-
Hastalığın “nasıl bulaştığı” ve “nasıl tespit edildiği” konusunda açıklamalarda bulunan İSTE Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ceyhun Bereketoğlu ise, Covid-19’un SARS ve MERS’e göre bulaşma hızının da çok yüksek olduğunu belirterek, Covid-19’un bulaşıp bulaşmadığının farklı yöntemlerle tespit edildiğini, bunlar arasında şu an
kullanılan ve etkin yöntemin, gerçek zamanlı kantitatifpolimeraz zincir reaksiyonu (qPCR) tekniği olduğunu ifade etti.
Dr. Bereketoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Bu kapsamda, örnek sayısına ve kullanılan kite bağlı olmakla birlikte, RNA izolasyonu 30-60 dakika ve qPCR ise döngü sayısına bağlı olarak (35-45 döngü) bir analiz 45-60 dakika sürmekte. Tıbbi tespit kitleri gibi, virüsün başlangıç sonuçlarını saptamak için çeşitli teknikler de kullanılabilmekte. Bu tür tekniklerin büyük maliyetler doğurması, kurulumu, kullanımı ve uzman personel gerekliliği bir dezavantajdır. Tüm bunlar göz önüne alındığında, tıbbi açıdan yeni nesil Covid-19 tespitinde daha hassas, hızlı ve düşük maliyetli yöntemlerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu zorlu şartlarda yüksek duyarlılıkta, hızlı, ekonomik ve çevre dostu özelliklere sahip bir elektrokimyasal immünosensör geliştirilmesi, çalışma ekibimiz tarafından hedeflenmektedir.”
-ZAMAN ALACAK-
İSTE Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tuğba Raika Kıran da açıklamasında,böylesine hızlı yayılım gösteren salgınlarda, sağlık sektörü ve biyoteknoloji endüstrisinin hastalığa karşı hızlı yanıt vermesi gerektiğini belirtti.
Dr. Kıran sözlerine ek olarak, “Bir aşının gelişim döngüsü birçok aşamadan oluşur. Bunlar; keşif aşaması, klinik öncesi aşama, klinik gelişim, düzenlemeler-onay, üretim ve kalite kontrol aşamalarıdır. Diğer taraftan Covid-19 için aşı geliştirme çalışmaları hızlı bir şekilde devam etse de, bunlar için aylar gerekmekte ve her birinin farklı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Ancak her ne kadar çeşitli çalışmalar yürütülüyor olsa da, etkin tedavi yöntemi/yöntemlerinin elde edilmesi ve yaygın olarak kullanılması ne yazık ki biraz zaman alacaktır. Bundan dolayı, Sağlık Bakanlığı ve diğer yetkili kurumlarında sürekli vurguladıkları gibi, hızla yayılan ve özellikle yaşlı veya diyabet, hipertansiyon, astım, kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik etiyolojilere sahip bireylerde ciddi etkiler gösteren Covid-19’a karşı en etkin yaklaşım, bu aşamada, hijyen kuralları ve sosyal izolasyonla virüse yakalanmamaktır. Her bireyin, bulunduğumuz durumun ciddiyetini algılaması ve ona göre davranması büyük önem taşımaktadır” dedi. -Tamer Yazar-