Futbol, bir takım oyunudur ve hiçbir zaman tek bir oyuncunun omuzlarına yüklenebilecek kadar basit bir oyun olmamıştır. Dün akşam yine bunun ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gördük. Ligin başından itibaren gösterdiği üstün performansla takımını ayakta tutup puanlar kazandıran Erce Kardeşler, bu sefer de çaresiz kaldı.
İlk yarı, sahada umut veren bir oyun vardı. Puan için hala bir şans olduğunu gösteriyordu. Fakat takım arkadaşlarının beceriksizliği ve bonkörce harcadığı üç net pozisyon, düşündürücüydü. Haftalardır izahsız bir şekilde gol atmamak için yarışan oyuncular, yine bu fırsatları değerlendiremeyip maçı zorlaştırdılar. Neyse ki, Aboubakar’ın zayıf kafa vuruşunun ardından kaleciden seken topu boş kaleye atarak şans golüyle öne geçtik. Ancak, bu golün ardından maç en az 3-0 olmalıydı. İlk yarıyı önde kapatmamıza rağmen kaçan fırsatlar, futbolun affetmeyeceği hatalardan biriydi.
İkinci yarı ise işleri çok daha zor hale getirdi. Henüz başında gördüğümüz amatörce kırmızı kart, takımın oyun üstünlüğünü kaybetmesine sebep oldu , fakat yine de skoru koruma şansımız vardı, ancak beklenmedik gelişmeler maçın kaderini değiştirdi. Adana Demirspor’un ilk golünün çok alakasız savunma oyuncusundan , uzaktan ektra bir şut ile gelmesi, ve ardından İkinci gol, kornerde seken topun önüne düşüp, yine beklenmedik bir isim olan 16 yaşındaki genç oyuncunun uzaktan sert bir şutla kaydettiği golle gelmesi takımın moralini tamamen çökertecek türdendi. 10 kişi kalan Hatayspor’un mental olarak yıkılması kaçınılmaz oldu. 3-0 olması gereken maç , ancak maç 1-3’le bitti ve adeta düşüş için her türlü senaryo yaşanıyor
Hatayspor için işler gitgide zorlaşıyor ve bu düşüşün önüne geçmek her geçen gün daha da imkansız hale geliyor. Teknik ekibin, vasat kadroyu bir türlü toparlayamaması da ayrı bir handikap oluşturuyor. Zayıf savunma, kaçan goller, ve mental çöküntü… Bu tablo, Hatayspor’un sezon boyunca yaşadığı sıkıntıların bir yansıması. Ancak, tek başına bir futbolcunun çabasıyla bu durumun düzelmesi mümkün değil.
YORUMLAR