Geçtiğimiz günlerde açıklanan bir araştırma endeksi, bizi uzun uzun düşünmeye sevk etti.
Bugüne kadar yapılan tüm uyarılara rağmen konunun yeterince kavranamamış olması ve bunun sonucu olarakta endeksin bu şekilde sonuç vermiş olması oldukça dikkat çekici idi.
Ne idi açıklanan endeks?
İnsani gelişme vakfı tarafından birleşmiş milletler kriterlerine göre hazırlanan rapora göre, Türkiye’de en iyi 10 belediye CHP tarafından kazanılmış olan belediyeler olarak belirlenmiştir.
Geçtiğimiz günlerde CHP tarafından gazetelere verilen dikkat çekici ilanda da bu belediyelerin hangi illerde ve ilçelerde olduğu açıklanmış ve ayrıca İGE-İ ( İnsani gelişme endeksi ) puanları da terk teker belirtilmişti.
Elbette ki bu endekse CHP’nin ve CHP’yi desteklemiş olanların sevinmesi gerekir.
Ama sevinmenin yanında düşünmek ve neden diğer illerimizin ve ilçelerimizin belediyeleri İGE-İ endeksinde aynı başarıyı gösterememişler ve endeksin çok alt sınırlarında yer almışlardır sorularına da yanıt bulmak gerekir.
İGE-İ endeksinde ilk 10’a giren ilçe belediyelerinin tamamı CHP’li belediyeler olduğuna göre, bu belediyelerin iktidar olanaklarından yararlanmış olmaları elbette ki söz konusu değildir.
Zira uygulama bize şu gerçeği net bir şekilde göstermektedir: İktidar partisi yanında yer almayan belediyelere devlet olanakları ya hiç verilmemekte, yada çok az bir oranda verilme yoluna gidilmektedir.
Bunun böyle olmasına rağmen İGE-İ sıralamasında 10 ilçe belediyesinin 10’ununda CHP’li belediye olması oldukça dikkat çekicidir.
Demek ki 10 ilçedeki belediye Başkanları, gerek seçilmiş gerekse atanmış çalışanları ile birlikte sadece ve sadece belediye hizmetlerinin götürüldüğü alanlar için ,oranın sakinlerinin mutluluğunu, huzurunu ve insanca yaşayabilme olanağına sahip olabilmelerini kendilerine ilke edinmişler ve bu doğrultuda hareket etmişlerdir.
Peki neden diğer belediyeler ve özellikle diğer partilerin seçimi kazanarak söz sahibi oldukları belediyeler bu başarıyı elde edememişlerdir?
Bunun üzerinde uzun uzun durup düşünmeye gerek bile yoktur.
Yıllar yılı elimizin yettiğince yazdığımız, dilimizin vardığınca söyleyip duyurduğumuz üzere, sosyal belediyecilik anlayışının yararları ve yöre sakinlerine sağlayacağı hizmetler yeterince anlatılsa, kişisel ve partisel hesaplar yerine yurttaşların yararı ve geleceği hesaplanmak suretiyle çalışmalar yapılacağı, sosyal belediyecilik anlayışına sahip olanlar tarafından seçmenler bu anlatılanlara inandırılsa, bilinmelidir ki diğer belediyelerde de bu anlayışa sahip olan adaylar ve partiler seçimi kazanacak, beldelerinde söz ve karar sahibi olacaklardır.
İşte İGE-İ endeksinin açıklanması bizim bu gerçekleri hatırlamamıza ve ilgililere de hatırlatmamıza vesile olmuştur.
Mart ayında yapılacak olan yerel yönetimler seçimlerine az bir zaman kaldı.
Sosyal belediyecilik anlayışını en iyi özümseyen ve uygulayan parti olarak CHP’nin bu insani gelişmişlik endeksinin sonuçları üzerinde düşünmesi ve bu endeksten gerekli olumlu sonuçları çıkarmak suretiyle çalışmasını bu doğrultuda hızlandırması, hem ülkemizin, hem de ana muhalefet partisinin yararına olacaktır.
Eğer bir belde de CHP’li bir belediye örnek alınacak bir şekilde çalışma yapıyor, belde sakinlerinin yüzlerinin gülmesini, huzur ve mutluluk içinde yaşamlarını sürdürmesini sağlayabiliyorsa, neden diğer belediyeler bunu yapamasın?
Yaklaşan yerel yönetimler seçimlerinde CHP’nin bu soruyu kendi kendine sorması ve varacağı sağlıklı sonuç doğrultusunda da umut verici olumlu adımlar atması halinde, bilinmelidir ki ülkemizin sadece yerel yönetimler açısından değil, hemen her konuda aydınlığa doğru hızla yol alması, karanlık bulutların dağılması, umutlusuzluğun umuda, mutsuzluğun mutluluğa dönmesi mümkün olabilecektir.
Yeter ki gerçek görülsün, yapılması gereken yapılsın ve doğru adımlar atılabilsin…
YORUMLAR