Eğitim İş’e göre, MEB’e Bilimsel Program gerekli

Hatay Eğitim İş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) pandemi öncesi yaşadığı plansızlık ve programsızlığın, pandemi döneminde daha da arttığı görüşünde. Eğitim İş’in bu konudaki açıklamasında şunlar kaydedildi: “Okulların 2 Temmuz tarihine kadar açık olacağı bizzat Bakan Ziya Selçuk tarafından açıklanmış, üzerinden birkaç saat geçtikten sonra da, 2020-2021 ders yılının 18 Haziran 2021 tarihinde sona ereceği ve […]

Hatay Eğitim İş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) pandemi öncesi yaşadığı plansızlık ve programsızlığın, pandemi döneminde daha da arttığı görüşünde.
Eğitim İş’in bu konudaki açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Okulların 2 Temmuz tarihine kadar açık olacağı bizzat Bakan Ziya Selçuk tarafından açıklanmış, üzerinden birkaç saat geçtikten sonra da, 2020-2021 ders yılının 18 Haziran 2021 tarihinde sona ereceği ve akabinde 2 Temmuz 2021 tarihine kadar ise telafi eğitimi yapılacağı açıklanmıştır.
Ülkemizde, eğitimde var olan fırsat eşitliğinin sağlanamaması sorunu, salgın döneminde daha da artmıştır. Gerek uzaktan eğitim, gerekse yüz yüze eğitim süreçlerinde, eğitime ulaşması imkan ve ekonomik şartlar nedeniyle daha kolay olan öğrenciler, bu sürecin sonundaki sınavlarda daha avantajlı durumu geçmişlerdir.
Uzaktan eğitimin zorluğu bir tarafa, uzaktan eğitimde internet ve bilgisayar imkanı olmayan milyonlarca öğrenciyle ilgili tek bir çözüm dahi bulunamamışken, yüz yüze eğitim sürecinde tamamen isteğe/keyfiyete dayalı bir yaklaşım sergilenmişken, diğer taraftan, ekonomik olarak iyi durumda olan çocuklarımız her türlü imkandan yararlanmışken, bu iki kesim, aynı şartlar altında sınavlara tabi tutulmaktadır. MEB’in görevi, tüm öğrencilere eşit şartlarda eğitim imkanı sağlamak ve bunun için her türlü tedbiri almakken, tüm inisiyatifin öğrenci ve velilerine bırakılması fırsat eşitsizliğinin artmasına yol açmıştır.
Gelinen noktada bile, 2020-2021 ders yılının bitmesine çok kısa bir süre kaldığı halde, önce ‘tüm müfredatı tamamladık’ deyip, sonra ‘telafi yapacağız’ diye açıklanan programı, öğretmenlere ve öğrencilere henüz duyuramamıştır. Yapılacak telafi programının da isteğe bağlı gerçekleştirileceğinin açıklanması, programa katılamayacak olanların ihtiyaçları olmadığı anlamına gelmeyeceği açıktır.
Eğitim-Öğretimin tüm paydaşları, son dakika ve sürpriz niteliğindeki kararlardan artık çok yorulmuşlardır. Bakan Selçuk’un göreve geldiği süreçte ifade ettiği, ‘Eğitimde sürpriz olmayacak’ sözü, maalesef bizzat kendi söz ve uygulamaları ile yok sayılmıştır.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version